Dilek öğretmen 1 milyon dolarlık ödülü köy kadınları için kullanacak

Livaneli, yaptığı açıklamada, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Varkey Gems Vakfı (Varkey GEMS Foundation) tarafından düzenlenen 'Küresel Öğretmen Ödülü Komitesi'nin (The Global Teacher Prize) bulunduğu yarışmaya katılma kararı aldığını anlattı. İngilizce olduğu için başvurusunu son güne yetiştirdiğini açıklayan Livaneli, "5 Ekim 2014 Dünya Öğretmenler Günü son başvuru tarihiydi. Ben de son başvuru tarihine yetiştirdim.

Dünyanın en iyi 50 öğretmeninden biri seçildi

Bundan dolayı çok mutluyum, iyi ki başvurmuşum. Hayallerimin çok üstünde bir eleme oldu. Çünkü Türkiye'de tek olmam, dünyada güzel Türkiyem'i duyurmak adına büyük bir onur benim için" diye konuştu. Sonucun kendisine maille ulaştırıldığını dile getiren Livaneli, "Evimde akşam üzeriydi ve çocuklarıma, onlara sarılarak öperek sevincimi paylaştım. Çok mutlu oldum, ne yapacağımı bilemedim" ifadelerini kullandı.

"ÜLKEMİ TEMSİL ETMEYİ ÇOK İSTİYORUM"

İlk 50'ye giren öğretmenlerin Şubat 2015'te tekrar elemeye tabi tutulacağını belirten Livaneli, şunları kaydetti: "Top 10 belli olacak. Jüride çok değerli isimler var. İlk 10'a girmeyi çok istiyorum. Ülkem adına, çünkü bir Türk öğretmeni profili çizeceğim. Türk eğitim sistemini yansıtacağım. Bu bakımdan ilk 10'da ülkemi temsil etmeyi çok istiyorum. Büyük bir onurla, gururla. Ödülü hiç düşünmüyorum. Ben şu an gelebileceğim en güzel yere geldim. Ülkemi temsil edeceğim. Bundan daha güzel bir ödül olabilir mi? Diyelim daha fazlası oldu, ileri gittik. Bu boyutta tabi ki hayallerim var. Biz dünya ölçeğinde öğretmenlersek, eğer dünyanın parmakla gösterebildiği örnek öğretmenlersek aldığımız ödülü de kendi lüks yaşantımıza değil örnek olacak projelerde kullanırsak bir kez daha örnek olmuş oluruz."

Livaneli, "Toplumsal projeler yapmayı çok isterim. Örneğin kadın istihdamı projem var. Köy kadınlarını çok önemsiyorum. Onlar öğrencilerimin anneleri. 4-5 çocuğu olan var. Ödülü köy kadınlarıyla ilgili yapacağım projelerde kullanmayı çok isterim, çok büyük bir miktar çünkü. 1 milyon dolar. Bu parayı kazanabilmem için 83 yıl daha çalışmam lazım. Buna ömrüm yetmez. Hayatımda bu zamana kadar hiçbir şeyi para için yapmadım" dedi.

"HER GÜN 55 KİLOMETRE YOL GELİP GİDİYORUM"

2008 yılında geldiği Kumköy İlkokulunda fiziksel koşulları değiştirdiğini belirten Livaneli, "Aslan yattığı yerden belli olur" anlayışıyla hareket ettiklerini belirtti. Öğrencilerin ufuklarını geliştirmek için projeler yaptığını açıklayan Livaneli, "Onları gezilere götürdüm. Görerek öğrendiler. Tiyatro, sinema, buz patenine götürdüm. Bu yarışmanın da formatı zaten dünya vatandaşı yetiştiren öğretmenin seçilmesi. 12 yıllık köy okulu öğretmeniyim. Hayatımda hiç tek sınıf okutmadım. 4 sınıf bir arada okutuyorum" dedi.

Çoğu öğretmenin köylere gitmek istemediğini söyleyen Livaneli, şöyle devam etti: "Öğretmen adayları, köy okulunda öğretmenlik yapanlar yılmasınlar. Bulunduğu ortamda neler yapılabileceğini göstermek adına bu çok güzel bir örnek oldu Türkiye'ye. Köylerin bize ihtiyacı var. Köy okullarının iyi eğitimcilere, gerçekten yürekle eğitim yapabilecek eğitimcilere ihtiyacı var. Bu anlamda ben buradan ayrılamıyorum. Çünkü tutkuyla bağlanıyorsunuz ve aile gibi oluyorsunuz. Ben çok uzak bir yoldan geliyorum, her gün 55 kilometre yol gelip gidiyorum. Her gün yolda şunu düşünüyorum, 'çocuklarım için, velilerim için, köy halkı için daha iyi ne yapabilirim'."

Sadece köy çocuklarını değil kadınları da sanatla buluşturmak adına birçok çalışma yürüttüğünü vurgulayan Livaneli, "Bütün köy kadınlarını operaya götürdüm. Kültür sentezi yaşandı. Bu dünyada ses getirdi. Köye opera çağırdım. Köyde halka operayı tanıttım. İlk kez köyde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladım. Köy kadınlarıyla şiir dinletisi yaptım. Yine köy kadınının ekonomik özgürlüğüne kavuşması, onların ekonomik kalkınmasının artması adına projeler geliştirdim" sözlerini kullandı.

Köy kadınının ekonomik özgürlüğüne kavuşması adına okulun lojmanında meslek edindirme kursu açtırdığını bildiren Livaneli, "Para kazanabilecekleri meslekleri olsun istedim. Orada kadınlar ayakkabı yapmayı öğrendiler. Sonrasında okulumuzun arkasında 180 metrekare büyüklüğünde bir atölye yaptırdım. Onların ilk kez para kazandıklarını görmek, buna vesile olmak inanılmaz bir mutluluk. İşte okul böyle bir yer olmalı aslında. Herkesin bütünleşebileceği, öğretmenin de sadece sınıf içinde olmadığını ispatlamak adına yapılan projelerdi bunlar" diye konuştu.