Güncelleme Tarihi:
Siirt Ağır Ceza Mahkemesinde bugün yapılan duruşmaya 2'si tutuklu 1'i tutuksuz 3 sanık ile 4 tanık katıldı. Sanıklar suçlamaları kabul etmediklerini ve Dilber Özer'in intihar ettiğini öne sürdü. Özer'in tutuklu olarak yargılanan imam nikahlı eşi Murat Kızılkan, 5 aylık evlilikleri süresince zaman zaman kavga ettiklerini ve eşine şiddet uyguladığını ancak, bunun tokat atma şeklinde olduğunu belirterek, öldürme ile ilgilisi olmadığını söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı ve müdahil Avukat Reyhan Yalçındağ, yaptığı savunmada suçun sabit olduğunu belirterek, olayın töre saikiyle işlenmiş bir cinayet olduğunu bildirdi. Olayın intihar olmadığını belirten Yalçındağ, “Otopsi raporunda da maktulün ellerinde silahı ateşlediğine dair herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Ayrıca intihar eden kişinin kendisine birden fazla mermi sıkması mümkün değildir. Suçluların cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.
Mahkeme heyeti kısa bir aradan sonra tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Yaklaşık 6 saat süren duruşma sonrasında Adliye çıkışında bir açıklama yapan Yalçındağ, töre cinayetlerini işleyenlerin üzerine gidilmesini istediklerini söyledi. Bu olayın çok trajik bir olay olduğunu ifade eden Yalçındağ, şöyle dedi:
“Buradan herkese çağrıda bulunmak istiyorum. Bu tür vakalar yaşandığında olayın üzerine gidilmesi gerekiyor. Çünkü, kayıtlara intihar olarak düşen veya intihara zorlama olarak düşen bu tür olayların geri planında namus gerekçesiyle işlenmiş cinayet olduğunu biliyoruz. Bu olayları son derece önemsiyoruz. Cinayetin aynı zamanda gizleme iradesini ortaya koyduğu bir dosya olduğu için çok önemli. Bütün deliller bizi tasarlanmış ve namus gerekçesiyle işlenmiş organize bir cinayete götürüyor. Otopsideki bilgiler buna açıktır. Kamuoyu vicdanı bu olaydan derin bir şekilde etkilenmiştir. Faillerin hak ettiği cezayı almaları için bu olayın üstüne üstüne gideceğiz. Bu coğrafyada hiç bir
kadının burnunun kanamaması için duyarlılığımızı sürdürmeye çalışacağız. Eksilen her bir kadın 'insanlığımızdan eksiliyor' diye düşünüyorum. Kadınlara karşı işlenmiş suçları, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak görüyoruz. Hukuki mücadelelerimizi sürdüreceğiz.”
İddianamede, sanıkların olaya intihar süsü vermeye çalıştığı, ölüme neden olan tabancanın şüpheli Murat Kızılkan'a ait olduğu belirtilerek, tutuklu sanıklar Murat Kızılkan ve kardeşi Hüsnü Kızılkan ile tutuksuz yargılanan anneleri Zübeyde Kızılkan'ın TCK'nın 81. maddesi uyarınca “müebbet hapisle” cezalandırılmaları isteniyor.
OLAYIN GEÇMİŞİ...
Murat Kızılkan ile imam nikahıyla birlikte yaşayan Dilber Özer (17), 18 Ocak 2007 tarihinde evinde sağ şakağından tabancayla vurulmuş olarak bulunmuş, Özer'in ağabeyi Mehmet Sıddık Özer, kız kardeşi Dilber Özer'in öldürüldüğü iddiasıyla avukatları aracılığıyla Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Olayla ilgili gözaltına alınan Murat Kızılkan ve kardeşi Hüseyin Kızılkan, emniyette ifadelerinin alınmasının ardından çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakılmış, ancak daha sonra savcılığın bir üst mahkemeye itirazı üzerine, suç şüphesi bulunduğu ve delillerin tam olarak toplanmadığı gerekçesiyle tutuklanmışlardı.