Güncelleme Tarihi:
“Hiçbir dil, düşüncesi siyasal çıkara göre durmadan değişen insanlar gibi bir gecede değişmez, hiçbir toplum bir gece yatıp ertesi sabah dilsiz kalkmaz. Ancak ‘din’ gibi ‘dil’ de siyasanın aracı yapılır. Pek çok yönetici Türkçenin tarihsel akışında, Türkçeye ihanetle yer almıştır. Kaşgarlı Mahmut’tan, Ali Şir Nevai’ye dek pek çok aydın Türkçe’yi savunmak için kitaplar yazmıştır. Yöneticilerle bilgin ve yazarların Türkçeyi dışlaması yüzyıllar öncesinde de çok tartışılmıştır.
BİLGİSİZLİK DEĞİL AYMAZLIK
Atatürk gibi biz de hiçbir zaman geçmişi yadsımadık. ‘Selam verdim rüşvet değildir deyü almadılar’ diyen Fuzuli; şiirleri türküleşen Pir Sultan; eşkıya soyuna uğradığı için Harname’yi yazan Şeyhi; ülke batarken “‘zn alub cum’a nemâzına deyû mâderden (annenden)/Bir gün uğrılayalım çerh-i sitem-perverden (zalim felekten bir gün çalalım)’ diyen Nedim de bizimdir. Bilimsel çalışmalar yapan Hekimbaşı Mustafa Behçet, Ahmet Cevdet Paşa, Şemsettin Sami gibi toplumu bilgilendirmek için her alanda kitap yazan Ahmet Rasim de bizimdir. Onlarca Divan şairi sayabilmemize karşın, onlarca bilimci sayamıyoruz. 21. yüzyılda Osmanlıcayla bilim yapılabileceğini söylemek, bilgisizlik değilse aymazlıktır.
TÜRKÇE SAHİPSİZ DEĞİLDİR
Felsefe dersini gereksiz bulan, tarihi çarpıtan, dil bilinci taşımayan bu iktidar döneminde de Türkçe, yüzyıllar boyunca olduğu gibi direnmektedir. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk Ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarma savaşımını sürdürecektir. Atatürk’ün vasiyetnamesini çiğneyen, Türk Tarih ve Dil Kurumları’nı kapatanların ardılı bu iktidar ve yandaşları unutmasın Türkçe, bilim ve sanat dili olduğunu 82 yılda kanıtlamıştır. Dil devrimine karşı olanların hepsi, devrimin kazanımlarıyla tümce kurabilmektedir. Bu da Harf ve Dil Devrimlerinin başarısıdır. Orunu, adı sanı ne olursa olsun, kimse yanlışı doğru diye satmasın. Ülkemiz de Türkçemiz de sahipsiz değildir. Kimse unutmasın tarih, dilini hor görenlerin acınası örnekleriyle doludur. Dileriz, Osmanlıcaya övgü düzenler acınası duruma düşmezler.”