Dil altı hapı orucu bozmuyor
Güncelleme Tarihi:
AA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2005 18:16
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, astım spreyi, kulak, burun ve göz damlası ve dil altı hapı kullanımı ile endoskopi, kolonoskopi, ultrason ve biyopsi yapılmasının orucu bozmadığını açıkladı.
Kurul'un açıklamasına göre, lokal anestezi ve herhangi bir sıvı madde almadan hemodiyalize giren hastaların da oruçları bozulmuyor.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun “Orucu Bozan ve Bozmayan Muayene ve Tedavi Yöntemleri”ne ilişkin kararı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinde yayınlandı.
Birçok kişinin çeşitli sağlık problemleri nedeniyle tedavi gördüğü hatırlatılan kararda, günümüzde Hazreti Peygamber döneminde bulunmayan pek çok muayene ve tedavi yöntemlerinin ortaya çıktığı belirtilerek, vatandaşların bu tedavi ve muayene yöntemlerinin oruçlarına zarar verip vermeyeceği konusunda tereddüde düşerek görüş istedikleri bildirildi.
Orucun, “ibadet niyetiyle yemekten, içmekten ve cinsi münasebetten uzak durmak” anlamına geldiği ifade edilen kararda, bunlardan birinin yapılması ve kendi isteğiyle ağız dolusu kusmayla orucun bozulacağına dikkat çekildi.
Din İşleri Yüksek Kurulu kararına göre, yıkanmak, ağza su almak (mazmaza), diş fırçalamak (misvak kullanmak), sürme çekmek, eşini öpmek, yağlanmak, koku sürünmek gibi şeyler orucu bozmuyor.
ENDOSKOPİ, BİYOPSİ VE KAN VERME
Yüksek Kurul'un kararına göre, astım hastalarının kullandığı sprey, göz, kulak ve burun damlası, kulak zarında delik bulunmayanların kulak yıkatması, dil altı hapı kullanma, idrar kanalını görüntüleme, idrar kanalına ilaç akıtma, su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan başka bir maddenin vücuda girmemesi kaydıyla endoskopi, kolonoskopi yaptırma orucu bozmuyor.
Makattan veya rahimden ultrason çektirmek, lokal anestezi, fitil kullanmak, suyun bağırsaklara verilmesinden sonra bekletilmeyip bağırsakların hemen temizlenmesi kaydıyla lavman yaptırmak, herhangi bir sıvı maddesi verilmeden hemodiyaliz yaptırmak, gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyon yaptırmak, anjiyo ve biyopsi yaptırmak, kan vermek, merhem sürmek, vücuda ilaçlı bant yapıştırmak da orucu bozmayan yöntemler arasında sayılıyor.
Öte yandan, gıda ve keyif verici enjeksiyon yaptırmak, gıda içerikli sıvıların bağırsaklara verilmesi veya orucu bozacak kadar su emilecek şekilde lavman yaptırmak, su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan başka bir maddenin vücuda girmesi yöntemiyle endoskopi, kolonoskopi yaptırmak, bölgesel ve genel anestezi, orucu bozacak kadar su mideye ulaşacak şekilde kulak yıkatmak, periton diyaliz ve damara serum verilerek yapılan hemodiyaliz ise orucu bozuyor.
Din İşleri Yüksek Kurulu kararında, hasta kişilerin tedavileri tamamlanarak sağlıklarına kavuşuncaya kadar oruçlarını erteleyebilecekleri belirtilerek, oruç tutmak isteyenlerin oruç tutmalarına başka bir engelleri bulunmuyorsa muayene ve tedavilerini iftardan sonra yaptırmaları da önerildi.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun “Orucu Bozan ve Bozmayan Muayene ve Tedavi Yöntemleri”ne ilişkin kararı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinde yayınlandı.
Birçok kişinin çeşitli sağlık problemleri nedeniyle tedavi gördüğü hatırlatılan kararda, günümüzde Hazreti Peygamber döneminde bulunmayan pek çok muayene ve tedavi yöntemlerinin ortaya çıktığı belirtilerek, vatandaşların bu tedavi ve muayene yöntemlerinin oruçlarına zarar verip vermeyeceği konusunda tereddüde düşerek görüş istedikleri bildirildi.
Orucun, “ibadet niyetiyle yemekten, içmekten ve cinsi münasebetten uzak durmak” anlamına geldiği ifade edilen kararda, bunlardan birinin yapılması ve kendi isteğiyle ağız dolusu kusmayla orucun bozulacağına dikkat çekildi.
Din İşleri Yüksek Kurulu kararına göre, yıkanmak, ağza su almak (mazmaza), diş fırçalamak (misvak kullanmak), sürme çekmek, eşini öpmek, yağlanmak, koku sürünmek gibi şeyler orucu bozmuyor.
ENDOSKOPİ, BİYOPSİ VE KAN VERME
Yüksek Kurul'un kararına göre, astım hastalarının kullandığı sprey, göz, kulak ve burun damlası, kulak zarında delik bulunmayanların kulak yıkatması, dil altı hapı kullanma, idrar kanalını görüntüleme, idrar kanalına ilaç akıtma, su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan başka bir maddenin vücuda girmemesi kaydıyla endoskopi, kolonoskopi yaptırma orucu bozmuyor.
Makattan veya rahimden ultrason çektirmek, lokal anestezi, fitil kullanmak, suyun bağırsaklara verilmesinden sonra bekletilmeyip bağırsakların hemen temizlenmesi kaydıyla lavman yaptırmak, herhangi bir sıvı maddesi verilmeden hemodiyaliz yaptırmak, gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyon yaptırmak, anjiyo ve biyopsi yaptırmak, kan vermek, merhem sürmek, vücuda ilaçlı bant yapıştırmak da orucu bozmayan yöntemler arasında sayılıyor.
Öte yandan, gıda ve keyif verici enjeksiyon yaptırmak, gıda içerikli sıvıların bağırsaklara verilmesi veya orucu bozacak kadar su emilecek şekilde lavman yaptırmak, su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan başka bir maddenin vücuda girmesi yöntemiyle endoskopi, kolonoskopi yaptırmak, bölgesel ve genel anestezi, orucu bozacak kadar su mideye ulaşacak şekilde kulak yıkatmak, periton diyaliz ve damara serum verilerek yapılan hemodiyaliz ise orucu bozuyor.
Din İşleri Yüksek Kurulu kararında, hasta kişilerin tedavileri tamamlanarak sağlıklarına kavuşuncaya kadar oruçlarını erteleyebilecekleri belirtilerek, oruç tutmak isteyenlerin oruç tutmalarına başka bir engelleri bulunmuyorsa muayene ve tedavilerini iftardan sonra yaptırmaları da önerildi.