Güncelleme Tarihi:
Çin’in Vuhan kentinde başlayan ve dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ile ilgili kesin bir tedavi yöntemi ve aşı bulunamazken, tıbbi bitkilerin gündemdeki önemi de sürekli artmaya başladı. Sosyal medyada da koronavirüse karşı çeşitli bitkilerin iyi geleceği yönünde sürekli yeni bilgiler dolaşmaya başlarken, Balıkesir Üniversitesi Altınoluk Meslek Yüksekokulu Müdürü Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selami Selvi, vatandaşları tıbbi bitkileri dikkatli kullanmaları konusunda uyardı.
'KARACİĞER VE BÖBREKLER OLUMSUZ ETKİLENİR' UYARISI
Tıbbi bitkilerin hatalı kullanımı durumunda başta karaciğer ve böbrek olmak üzere birçok organın dolaylı etkilenebileceğine dikkati çekti. Kronik rahatsızlığı olan ve hamile kadınların da tıbbi bitkileri mutlaka uzmanlara danışarak tüketmeleri gerektiğini vurguladı.
Dünyada 4 binin üzerinde virüs türü bulunduğunu belirten Prof. Dr. Selami Selvi, bu virüslerin genetik materyalin yapısına göre çift zincirli DNA ve tek zincirli RNA olarak sınıflandırıldığını söyledi. Prof. Dr. Selvi, "Son günlerde insanlar koronavirüsten korunmak için tıbbi bitkilere yönelmektedir. Ancak bitkilerin koronavirüs üzerindeki etkilerini gösteren klinik çalışmalar henüz kapsamlı yapılmadığından önerilen bitkilerin koronavirüs için etkili olduğunu söylemek maalesef imkansızdır. Influenza, HIV, Herpes simplex, suçiçeği, zona gibi virütik hastalıklar oluşturan virüsler ile koronavirüs (Covid-19), genetik materyal olarak RNA iplikçiği içermektedir. Bu nedenle, bu virütik hastalıklarda kullanılan bitkilerin koronavirüs üzerinde de etki gösterme olasılığı tartışılmalıdır. Ülke farmakopelerinde ve monograflarda yer alan meyan kökü, geven, tıbbi nergis, kantaron, laden, anason, nane, kekik ve zencefil gibi bitkilerin RNA virüsleri üzerinde inhibe edici etkiler gösterdiği klinik deneylerle ortaya konulmuştur” dedi.
KRONİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR VE HAMİLELER DAHA DİKKATLİ OLMALI
Bu bitkilerin de dikkatli ve bilinçli şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Selami Selvi, doz aşımı yapıldığında başta böbrek ve karaciğer olmak üzere birçok organı dolaylı olarak etkileyebildiğini söyledi. Prof. Dr. Selvi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bitkilerin uzun süreli ve doz aşımı yapılarak kullanılması ise böbrek ve karaciğer başta olmak üzere çoğu organı doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyebilmektedir. Mesela; meyan kökünün aşırı kullanımında kronik hepatit, diyabet, hipertansiyon, kalp sorunları ve kanda sodyum artışı potasyum düşüklüğü gibi etkiler görülmektedir. Nane aşırı kullanıldığında safra taşı oluşumuna sebep olabilmekte, geven kalp sorunlarına, kantaron ve tıbbi nergis ciltte hassasiyet, kızarıklık ve ekzamaya, yaban mersini ise kabuğunda bulunan yüksek tanenden dolayı sindirim ile ilgili ciddi sorunlar ortaya çıkarabilmektedir. Ayrıca; karaciğer, yüksek tansiyon, diyabet, kalp dolaşım bozuklukları gibi kronik rahatsızlığı olanlar ile devamlı hap alan hastalar ve hamile bayanların tıbbi bitkileri kullanırken çok dikkat etmesi gerekmektedir. O nedenle bu hastalar için tıbbi bitkilerin kullanılması risk olup ciddi komplikasyonlara yol açabilmektedir. Virüsten bitkisel yöntemlerle korunalım derken sağlığımızdan da olmamak için bitkileri mutlaka belirtilen dozlarda ve belli periyotlarda almalı; uzun süreli kullanımlardan kaçınılmalıdır.”