Güncelleme Tarihi:
“Benim derdim bedava müzik indiren 15 yaşındaki çocukla değil, Myspace’in patronu medya devi Rupert Murdoch’la. Yaşlı bir müzisyenin telif alamadığı için açlıktan ölmesinde o 15 yaşındaki çocuğun da bir parça kabahati olsa bile” diyor. Şu anda erişilemeyen Myspace ile anlaşmanın eli kulağında. Türkiye çapında 3 bine yakın serbest ve kadrolu ajanı olan MÜYAP’ın eli kolu memleketin ücra köşelerine kadar uzanıyor. Müzik yayını yapılan her yerden teliflerini söke söke alıyorlar. Asansörler hariç. Şimdilik...
Internetten bedava müzik indirmesi engellenenlerin şu sıralar ismini pek de hayırla anmadığı biri Bülent Forta. İki buçuk yıldır MÜYAP’ın (Müzik Yapımcıları Derneği) Başkanı. MÜYAP; Türkiye’deki müzik endüstrisinin yüzde 99’unu temsil ediyor, yani bir anlamda tekel. Dünya Plak Şirketleri Birliği’nin yönetim kurulunda da yer alıyor. Telif hakları yüzünden aralarında Last FM ve Myspace’in de bulunduğu tam 2 bin 800 internet sitesine karşı savaş açtı. Çoğunu da yasaklatarak kapattırdı. Ancak en çok Last FM ve Myspace vakaları ses getirdi.
Forta, ODTÜ mezunu bir endüstri mühendisi olmasının da etkisiyle bu alandaki gelişmeleri en ince detaylarına kadar takip ediyor: “Yasadışı siteleri kapatarak, müziğin yasal bir şekilde lisanslanmasını hedefliyoruz. Bu konuda adımlar da attık. Kavun, ttnet, gençturkcell ve Avea Bir Dünya gibi yasal sitelerle anlaşma imzaladık. Ciddi bir hırsızlık var ortada ve kapınıza kilit taktığınız için adınız yasakçıya çıkıyor. Paylaşım siteleri hit aldıkça ticari gelir elde ediyor. Bizim müziği paylaşanlarla değil bu içerikten kâr edenlerle meselemiz var. ‘Ya bu kârı bölüşeceksiniz ya da müziği yaymanıza müsaade etmiyoruz’ diyoruz. Bunun korsan CD satma faaliyetinden hiçbir farkı yok. Sitelere yasadışı içerikten dolayı tek tek ihtarname göndererek bize ait içeriği çıkarmalarını söyledik. İkinci ihtarnameden sonra da çıkarmazlarsa erişimi engelleyecek mahkeme kararı aldırıyoruz.” İnternet suçları şikâyete bağlı olarak cezalandırılıyor. Bu süreç MÜYAP’ın şikâyeti üzerine Myspace ve Last FM’in kapatılmasında da tıkır tıkır işledi.
VİCDANI RAHAT: “SANSÜRCÜ DEĞİLİM”
Forta entelektüel mülkiyetin eşya mülkiyetinden farklı olduğunu söylüyor: “Araba aldığınızda canınız isterse uçurumdan atarsınız. Ama bir eser yarattığınızda mutlak bir entelektüel mülkiyetiniz yoktur. Her eserin 70 yıllık bir koruma süresi vardır ve bu sürenin sonunda tamamen toplumun olur. Ancak o 70 yıl içinde de haklarınız çok iyi korunmalı.”
Kendini asla sansürcü gibi hissetmiyor vicdanı rahat, çünkü: “İnsanların fikrini ifade etmesine değil, başkalarının fikirlerinin çalınmasına karşıyım. Ben kullanıcı olsam MÜYAP’ı yasakçılıkla değil, telifini ödemeyen siteleri korsancılıkla suçlarım.
‘E sizin tanıtımınızı yapıyoruz’ diyorlar. İstemiyorum kardeşim, yapmayın. Myspace ile 2008’den beri telif müzakeresi yapıyoruz. Amerika’da daha site açılmadan plak şirketleriyle telif sözleşmesi imzalarken bizi yok saymaları ağrıma gidiyor. Sony’ye orada telif ödüyor, burada ödemiyorlar. Bugün dünyanın en büyük plak şirketi Myspace muazzam para kazanan bir platform. Sahibi Rupert Murdoch dünyanın en büyük medya patronu. Myspace’de şarkı paylaşan çocuk bana para ödesin demiyorum, Murdoch ödesin. Borsa değeri milyon dolarlar olan Last FM’in özgürlükçü görülüp Unkapanı’ndaki gariban plakçının sansürcü ilan edilmesine gönlüm razı gelmiyor.”
Forta’ya göre ekonomisi olmayan hiçbir şeyin yaşama şansı yok. Tabii müziğin de: “Tek yeteneği şarkı ve beste yapmak olan biri hayatını nasıl idame ettirecek? Eski Dostlar şarkısının bestecisi evsizlikten donarak öldü ve böyle çok insan var.”
MÜYAP’ın telif hakları konusunda göze göz dişe diş çarpıştığı tek alan sanal âlem değil. ‘Korsanla Mücadele Departmanı’nda 6 kişilik çekirdek ekibin yanı sıra 70 avukatlık bir hukuk bürosuyla da çalışıyorlar: “Yöntemlerimizi deşifre etmeyeyim ama Türkiye’nin her yerinde bölge bölge, harita harita tarama yaptıktan sonra, güvenlik şubeyle operasyonlar sürdürüyorlar. Ajanlarımız ve bu konuda ciddi eğitilmiş insanlarımız var, bizim için espiyonaj yapıyorlar. Her gün yaklaşık 500-600 ihbar geliyor. Bu ihbarları filtreden geçirmeden operasyonel bir faaliyete girmiyoruz. İhbar edenlerin bir kısmı müşterilerimiz. Diğerleri de araştırma bölümündeki elemanlarımız. Korsan yüzünden pek çok insan mağdur olduğu için MÜYAP ajanlığı yapan insan sayısı 3 bini aşıyor. Bunların bir kısmı outsource (taşeronluk) yöntemiyle doğrudan bize çalışıyor. Benzer bir şekilde internette de bir ekibimiz var. Şu an Türkiye’de kim hangi şarkıyı indiriyor, biliyorlar.”
HUZUREVİNDEN PARA ALINMIYOR
“Babamın lokantasında müzik çalsa telifimi alırım” diyen Forta’nın istisnaları da var: “Mesela huzurevinde çalan müzikten ya da eğitim amaçlı bir üniversite radyosundan, izin hakkı bizde olmak kaydıyla, para almıyoruz. Ama belediye işletmeleri ya da polis evleri de telif ödüyor. Satın aldığınız CD’yi doğum gününüzde çaldığınızda sorun yok. Ama 4 odalı evinizi pansiyona çevirip aynı CD’yi çalarsanız telif ödeyeceksiniz.”
Peki ödemezseniz ne oluyor? MÜYAP er ya da geç sizi enseleyip çaldığınız müziğin parasını cezasıyla tahsil ediyor. Telif konusunda belli bir piramit var. Fiyat listesi, mekânın bulunduğu şehir/bölge, diskotek mi bar mı olduğu ve metrekare büyüklüğü gibi pek çok kritere göre belirleniyor.
Okuduklarınızdan sonra şaşırtıcı gelebilir, çünkü kendi adına konuştuğunda; “Müzik bedava olmalı” diyor Forta: “Sanat kesinlikle metalaşmamalı. Ama konuya böyle ekstrem bir noktadan yaklaşamazsınız. Mülkiyet olmasın diyebilirsiniz ama mülkiyeti çalıyorum diyemezsiniz. Yaşlı müzisyenin açlıktan ölmesinde bilgisayardan müzik indiren 15 yaşındaki çocuğun da payı var. 2004’te Türkiye’de 400 bin internet abonesi varken 40 milyon albüm satıyordu. Bugün 6 milyon internet abonesine karşılık 6 milyon albüm satılıyor. Endüstrinin çöküşe sürüklenmesinin tek nedeni bedava müzik indirilmesi.”
ATAĞA GEÇEN MÜYAP’IN İCRAATI
* 126 plak şirketi üye. Aralarında dünyanın en büyük 4 plak şirketi de ‘Unkapanı’ olarak tabir edilenler de var. Dünyada müzik için karar veren 40 örgütten biri.
* Dünyadaki 21. büyük meslek örgütü ve kazandığı haklar itibariyle Türkiye’nin en iyi çalışan sivil toplum örgütlerinden.
* Kadrolu 12 avukatları var, lisanslama için çalışan avukat sayısı 500’e kadar çıkıyor.
* Bir kısmı karara bağlanmış 300’e yakın dava dosyası var.
* 900 bin şarkılık dijital arşivin yanı sıra 22 bin albümlük bir müzik kütüphaneleri var.
* 2000 yılındaki telif gelirleri 200 bin YTL’ydi. Şimdi 20 milyon YTL’nin üstünde telif topluyorlar.
* Dijital alanın lisanslanabilmesi için 18 ay program analizi yaptılar. Radyoları tarayan bir ses tanıma sistemleri var. Radyoda çalındığında her şarkının parmak izi otomatik olarak sürülüyor.