Dikili Belediye Başkanı Özgüven yurda döndü

Dikili Eski Belediye Başkanı Osman Özgüven ile belediye meclis üyesi ve bürokrat 8 arkadaşının, ihaleye fesat karıştırmak suçundan aldıkları cezalar 5 Kasım’da onanmıştı. İnfaz savcılarının tebligatı beklendiği sırada, iki ayrı ihaleye fesat davasından toplam 8 yıl 4 ay hapis cezası kesinleşen Osman Özgüven, 14 Kasım’da, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan normal yollardan yurtdışına çıktı. 8 belediye çalışanı ise aralık ayı başında teslim oldu ve cezaevine konuldu. Hapis cezası nedeniyle Belediye Başkanlığı düşürülen Osman Özgüven’in yerine de CHP’li Meclis Üyesi Yusuf Altıparmak, Belediye Başkanı seçildi.

ÖZGÜVEN DAVUL ZURNAYLA KARŞILANDI / Foto Galeri

8 belediye çalışanı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından geçen hafta imzalanan, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve kamuoyunda 4’üncü Yargı Paketi olarak bilinen ’6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ çerçevesinde salı günü serbest bırakıldı. Bu kapsamda Osman Özgüven’in de hakkındaki yakalama kararı kaldırıldı.

Kararı öğrenen Özgüven, bugün, İsveç’ten uçakla Ankara aktarmalı olarak saat 10.30 sıralarında İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na geldi.

TORUNUNA SARILDI

165 günlük özlemin ardından İzmir’e ayak basan Osman Özgüven, eşi Ayşe, oğulları Evren, Utkan, Barış, torunları, henüz 2.5 aylık Çınar ve 8 yaşındaki Özgür, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, bazı belediye başkanları, çok sayıda Dikili sakini tarafından davul zurna eşliğinde ve 'Dikili’nin mimarı Osman Özgüven', 'İzmir, seninle gurur duyuyor' sloganlarıyla karşılandı. Çıkış kapısı dışında da Beşiktaş taraftar grubu Çarşı, 'Osman Özgüven ve arkadaşları aramızda Dikili Çarşı' pankartı açtı. Karşılama sırasında zaman zaman izdiham yaşandı. Kendisini karşılayanlara tek tek sarılan Özgüven, doğumundan sonra göremediği torunu 2.5 aylık Çınar’ı kucağına alıp öpünce gözyaşlarını tutamadı.

''BU KAVGA BİTMEDİ''

Özgüven, "Ne hissedilmesi gerekiyorsa onu hissediyorum. Dönmek çok güzel. Arkadaşlarımızla bir suç işlemedik. İşlemediğimiz bir suç için bizi cezalandırdılar. Bu kavga bitmedi, yeniden başlayacak. Afla, yasa değişikliğiyle çıkmak ağrıma gidiyor. Hiç kimse suç işlemedi, kamu zarar etmedi, aksine kâr etti. Ben tabii ki kendim için de üzüldüm. Belediye memuru arkadaşlarımızın da içeri girmesi acıttı. Anayasa Mahkemesi’nde, AİHM’de hakkımızı arayacağız. İşlenmemiş bir suçun cezası olmaz. Hele ki yapılmamış bir ihale yapılmış gibi gösterilip insanlar cezalandırılamaz" dedi.

Sevinçli olduğunu, gittiği kiloyla geri döndüğünü dile getiren Özgüven, "Sevinçliyim, kaldığımız yerden devam edeceğiz. Torunumu da ilk defa gördüm, kucağıma aldım. En büyük duyguyu o an hissettim. Çok ayrı bir duygu. Daha güzel günler göreceğiz" diye konuştu. Başkanlık koltuğuna tekrar oturup oturmayacağı sorulan Özgüven, başını salladı, ancak cevap vermedi.

Milletvekili Moroğlu ise "Bu sadece Özgüven’in davası değil adalet davası olarak devam edecek" dedi.

Osman Özgüven daha sonra el ele tutuştuğu eşi Ayşe Özgüven’le birlikte CHP İzmir İl Başkanlığı’na gitti.

CHP’DE BASIN TOPLANTISI

Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, 4’üncü Yargı Paketi’nden yararlanarak İsveç’ten İzmir’e döndükten sonra CHP İl Merkezi’nde yaptığı basın toplantısında, "Sürgünden döndüm. İçişleri Bakanlığı görevime iade ettikten sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz" dedi.

Osman Özgüven, İzmir’e gelir gelmez ayağının tozuyla CHP İl Merkezi’nde basın toplantısı yaptı. CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, CHP İl Başkan Yardımcısı Altan İnanç ve Dikili İlçe Başkanı İsmail Hakkı Şener, ailesi ve partililerle birlikte basın karşısına çıkan Özgüven, "5.5 aylık bir sürgünden sonra sizlerle birlikte olmak mutluluk veriyor. Bu süreçte herkesten destek aldım. İhaleye fesat karıştırma kötü bir ad; hırsızlık, ahlaksızlık, namussuzluk; her şey giriyor. Bizi hiçbir olaya karışmadığımız halde belediye meclis üyeleri ve çalışanlarla birlikte suçladılar ama biz yılmadık, mücadelemizi sürdürdük. Hiç kimse zannetmesin ki yasayla bizi affettiler. Biz suç işlemedik. Bu suçun cezasını çekmeye bizi mahkum ettiler ama neticede gelmiş olduğumuz noktada mücadelemiz burada belki de yeniden başlıyor. Çünkü, belediyenin tek kuruşunu zarara uğratmadan hatta kamuyu kara geçirdiğimiz halde suçladılar bizi. Ceza da verdiler" dedi.

''YANILDIKLARINI GÖRECEKLER''

Özgüven, kamuoyunda, 'İhaleye fesat karıştırmışlar. Bunlar bir şeyler götürmüşler' diye düşünenler olabileceğini, bunları düşünenlere kırgın olmadığını çünkü haklı olduklarını söyledi. Durumun böyle olmadığını ispat ettiklerini belirten Özgüven, "Kaldığımız yerden mücadeleye devam edeceğiz. Suçsuz olduğumuzu kanıtlamak için mücadelemizi Anayasa Mahkemesi, İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağımız davamızla sürdüreceğiz. Sonunda bizi yasa nedeniyle affettiklerini sananlar yanıldıklarını görecekler" ifadelerini kullandı.

Özgüven kendisi hakkında önce bazı kişilerin 'Kaçtı' dediğini belirterek, "Hiç kaçmadım, işte buradayım. Benim dışarıda olmam bu mücadeleye ivme kazandırdı. Mücadelenin sürmesini sağladık. İçerde olsaydım bu mümkün olmazdı. Geriye dönüp bakınca doğru karar verdiğimiz görüyorum" dedi.

İçişleri Bakanlığı’nın kendisine görevden el çektirdiğini ve tekrar göreve geri döndüreceğini belirten Özgüven, seçimlerde adaylıkla ilgili konuda zamanı gelince düşüneceğini söyledi. Özgüven, yapmadıkları bir ihaleden ihaleye fesat karıştırma cezası aldıklarını, kamu zararı olmayan belediye şirketinden belediyeye araç satışıyla ilgili de ceza verildiğini belirterek, "Kamu zararı yok, zimmet yok. Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız. Kamuoyu vicdanında ise aklandık" diye konuştu.

''HÜKMÜN ERTELENMESİ KAPSAMINA GİRİYOR''

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu ise 4’üncü Yargı Paketi’nde AK Parti ve MHP içinde vicdan sahibi milletvekillerinin de 'Osman Özgüven yapmaz' düşüncesiyle destek verdiğini belirterek paketle ilgili bilgi verdi. İhaleye fesat karıştırma cezasının 5-10 yıl arasında cezaya karşılık verildiğini belirten Moroğlu, "İhaleye fesat karıştırmada kamu zarara işlememiş, kendisi veya üçüncü kişilere yarar sağlanmamışsa sadece görevi ihmal olarak değerlendirilmesi sağlandı. Bu durumda fesat karıştırmaya 1-3 yıl ceza öngörüldü. Alt sınırı 1 yıldır. İyi halde 10 aya düşünce de hükmün ertelenmesi kapsamına giriyor. Özgüven’in bu durumdan yararlanması lazım" dedi.