Güncelleme Tarihi:
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen Küresel Mülteci Forumu’nda katılımcılara hitap etti. Uluslararası toplumun geçmişte emsaline az rastlanır bir göç krizi ile karşı karşıya olduğunu belirten Erdoğan, “Bugün dünya genelinde, 260 milyona yakın göçmen, 71 milyonun üzerinde yerlerinden edilmiş kişi ve 25 milyona yakın mülteci bulunuyor. Bu sayı, ekonomik nedenler yanında açlık, kıtlık, iç savaşlar, terör saldırıları ve siyasi belirsizlikler gibi sebeplerle gün geçtikçe artıyor” dedi. Erdoğan özetle şunları söyledi:
DALGALARA 20 BİN KURBAN
“Çıkılan bu umut yolculukları, maalesef çoğu zaman ölümle felaketle sonuçlanıyor. Sadece son 7 sene içinde çoğu kadın ve çocuk 20 bin insan, Akdeniz’de azgın dalgaların kurbanı oldu. Sahra Çölü’nün cehennem sıcağında binlerce masum, hayatını kaybetti. Bugün ‘mülteci sorunu’ diye genelleştirdiğimiz meselenin arka planında büyük bir dram vardır. Sahile vuran minik çocuk cesetleri, bu sorunun artık daha fazla görmezden gelinemeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Bütün bunları çatışmaların ve düzensiz göç hareketlerinin uzağında bir ülkenin cumhurbaşkanı olarak söylemiyorum. BM verilerine göre dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan bir ülkenin devlet başkanı olarak ifade ediyorum.
YÜKÜ TÜRKİYE ÇEKİYOR
Şu an sadece 3.7 milyonu Suriyeli olmak üzere 5 milyona yakın yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapıyoruz. Suriye’de çatışmalar başladıktan sonra açık kapı politikası uygulayarak, ülkemize sığınan hiç kimseyi geri göndermedik. İmkanları bizden katbekat fazla ülkeler, mültecilere sayıları onlarla ifade edilen kotalar koyarken, biz ırk, din, dil, etkin köken ayrımı yapmadan herkese kucak açtık. Zira varil bombalarından kaçan insanlara biz kapımızı kapayamazdık. Çünkü onlar birer insandı.
BİZE GÜLÜCÜK ATIYORLAR
‘Suriye’nin kuzeyinde gelin bir güvenli bölge tesis edelim’ dediğimde hepsi, ‘gayet güzel’ diyorlar. Çünkü ortada bir terör koridoru var. ‘Siz destek verin, bakın plan hazır, projeler hazır, bunu bir an önce yapalım’ dediğimizde dünyanın devleri, parası en çok olanlar, sadece bize gülücük atıyorlar. Destek vermeye gelince destek ne yazık ki yok.
MÜLTECİ BOTU BATIRMAYI ÖNERDİLER
Dikenli tel örgülerinin Avrupa’yı mülteci akınından koruyacağı gibi son derece yanlış bir düşünceye prim verildi. Hatta çözüm yolu olarak Akdeniz’deki mülteci botlarının batırılması dahil ileride utançla hatırlanacak önerilerle karşılaştık.”
HALEP’TEKİ DUVAR YAZISINI HATIRLATTI: ‘ÇOCUKLARDAN KAN YERİNE PETROL AKSAYDI...’
SURİYE’de dokuz yıldır yaşanan insanlık dramını Halep’teki şu duvar yazısı çok net anlatmaktadır; ‘Suriye’de ölen çocuklardan kan yerine petrol aksaydı dünya anında müdahale ederdi.’ Petrol kuyularını koruma uğruna harcanan çabaların hiçbiri canını kurtarmak için varil bombalarından kaçan çocuklara harcanmamıştır. Bu müessif tablo karşısında uluslararası toplumdan arzu ettiğimiz desteği göremeyince biz de başımızın çaresine bakmak zorunda kaldık. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarıyla önce 4 bin kilometrekarelik alanı DEAŞ ve YPG/ PKK teröründen temizledik. Soçi Mutabakatı’yla İdlib’de yaklaşık 4 milyonu etkileyecek büyük bir insani trajedinin önüne geçtik.
PUTİN İLE LİBYA VE SURİYE’Yİ GÖRÜŞTÜ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir. Görüşmede, Libya ve Suriye başta olmak üzere bölgesel konular ve ikili ilişkiler ele alınmıştır” denildi.
KREMLİN’DEN AÇIKLAMA
Görüşmeye ilişkin Kremlin’den yapılan açıklamada da şöyle denildi: “Görüşmenin odağında Libya’da tırmanan gerilim olmuştur. Taraflar, BM ile Almanya’nın Libya’daki çatışmaların bir an önce sona ererek tarafların görüşme masasına oturmaları girişimlerine desteklerini dile getirmiştir. Libya’da taraflar arasında temasın gerçekleşmesi için destek verilebileceği vurgusu yapılmıştır. Ayrıca İdlib bölgesi ve Suriye’nin kuzeydoğusuyla ilgili yapılan anlaşmalar hakkında görüş alışverişinde bulunulmuştur.”