Dik duruş önergeleri
Güncelleme Tarihi:
CHP ve HDP, Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya’nın Medine’de kalp krizi geçirerek ölümünün ardından, Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü’nün, “Haksızlığa karşı en zor zamanda konuşmasını bilmiş ve dik duruşundan asla taviz vermemiştir” ifadeleriyle dile getirdiği iddia edilen taziye mesajını Meclis gündemine taşıdı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na verdiği önergede şu soruları sordu:
“Basında yer alan bu haberin içeriği doğru mudur? Doğru ise Hasan Karakaya için kullanılan ‘dik duruşundan taviz vermedi’ ifadesi ile kastedilen nedir? Dik duruş kriteri neye göre belirlenmektedir? ‘Haksızlığa karşı en zor zamanda konuşmak’ ifadesi ile kastedilen haksızlıklar nelerdir?”
NEFRET SÖYLEMİNİ ONAYLIYOR MU
HDP Milletvekili Mithat Sancar da Başbakan Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle Meclis’e verdiği soru önergesinde şöyle dedi:
“Genelkurmay’ın Hasan Karakaya’nın ailesine taziye yönünde aldığı bir karar var mıdır? Nefret söylemleriyle gündemden düşmeyen bir gazetenin küfürleriyle maruf genel yayın koordinatörüne başsağlığı mesajı iletmek ve ‘dik duruşundan’ dem vurmak, bu söylemlerin ve ‘duruşun’ Genelkurmay’ca onaylandığı anlamına gelmekte midir?”
KUMPAS MAĞDURLARI O SÖZLERE TEPKİLİ
Öte yandan Karakaya’ya taziyeyle ilgili haberlere, ‘kumpas’ davalarında yargılanan askerler ve yakınları da tepki gösterdi. İstanbul Emniyeti’ne gönderilen isimsiz ihbar mektubu ve asılsız suçlamalar nedeniyle ikinci kez tutuklanmasına karar verilmesini gururuna yediremeyip canına kıyan Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, tepkisini şöyle dile getirdi:
RAHMET DİLER AMA GÜZELLEME YAPMAZSIN
“Ölen her insan için tek söyleyeceğim Allah rahmet eylesin. Onların ölen Türkan Saylan’ın arkasından neler yazıp çizdiklerini de biliyoruz, nasıl saygısızlık yaptıklarını da. Biz onlar gibi yapmayacağız, arkasından kötü söz söylemeyeceğiz. Ancak insan ölünce dünyada yaptıklarıyla anılır. Genelkurmay’ın açıklamasını duyduğumdan beri içim acıyor. Bir takım yanlışları varsa güzelleme yapmazsın. ‘Dik duruşuyla’ deniliyor, ‘haksızlığa hukuksuzluğa boyun eğmedi’ deniliyor. Hangisini kastediyor Genelkurmay? Balyoz, Ergenekon ve benzeri davalarda yaptığı hakaretler, küfürlerle mi dik duruş göstermiş? Ölenlerine bu kadar sahip çıkmadı.”
MESAJIN İÇERİĞİNE İNANMAK İSTEMİYORUM
Balyoz Davası’nda tutuklu bulunduğu dönemde hayatını kaybeden Albay Murat Özenalp’ın eşi Sema Özenalp da taziyeyi şöyle değerlendirdi: “Genelkurmay’ın böyle bir taziye mesajı ileteceğine inanmak istemiyorum. Genelkurmay’ın mesajın içeriğinin yalan olduğunu söyleyeceğine inanıyorum. Ölenin arkasından konuşmak bize yakışmaz, Genelkurmay’ın taziye mesajını iletmesine de saygı duyarız. Allah rahmet eylesin der geçersin. Methiyeler dizmesin, güzellemeler yapmasın. Dik duruşu küfür edip, hakaretlerde bulunması mıydı?”
BEN DAHİL 312 GENERAL AKİT’E DAVA AÇMIŞTIK
Balyoz Davası’nda yargılanan ve dava sürecinde emekliye ayrılan Tümamiral Erdem Caner Bener, şunları söyledi: “Taziye mesajı Genelkurmay’ın komuta kademesindekilerin bilgisi ve müsaadesi dışında olmaz. Taziye mesajı değil içeriği içimizi acıtıyor. Ölen bir kişinin arkasından konuşmak bize yakışmaz, ama bize çok büyük hakaretler etti. İçinde benim de olduğum 312 general Akit’e dava açtık ve kazandık. Madem dik duruştan, haksızlığa karşı susmamasından bahsediliyor o zaman niye dava açtınız? Hâlâ inanmak istemiyorum. Genelkurmay’ın bu tavrı kabul edilemez, bize karşı olan kurumsal duruşunun bir ifadesidir. Takke düştü kel göründü. Çok üzücü, Genelkurmay bizi sahipsiz bıraktığını açık etti. Bizim bildiğimiz ordu, Genelkurmay, bu değildi. Bu yeni ordu ve yeni Genelkurmay.”