Dijital okyanusta köpekbalığı avı

Güncelleme Tarihi:

Dijital okyanusta köpekbalığı avı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2007 00:00

Sanal banka dolandırıcılıkları, çocuk pornografisi derken şimdi de Hrant Dink cinayeti nedeniyle internetin tehlikeleri bir kez daha gündemde. Suikastın üstünden birkaç saat geçmeden bazı web sitelerinde yeni ölüm listelerinin yayınlanması, sanal dünyada özgürlüklerin kullanımı konusunda yeni soru işaretleri oluşturdu.

Dünya, 11 Eylül felaketi sonrasında internetin suçlularca kullanımını sorgulamaya başlamıştı. Yine de birçok ülke internette özgürlükleri sınırlayan özel yasalar yerine, yürürlükteki ceza yasalarıyla soruna çözüm arıyor. Sivil toplum örgütlerinden yardım alıyor. Avrupa Birliği üyesi ülkeler Siber Suç Sözleşmesi ve AB direktifleri doğrultusunda politikalar geliştirirken İngiltere internetteki çocuk pornografisiyle, Almanya ise Neo- Nazizmle mücadeleye yoğunlaşmış durumda. Kısa süre öncesine kadar Türkiye’nin internette önceliği devlete karşı suçlardı. Ardından internet dolandırıcılığı ve çocuk pornografisine karşı savaş başlatıldı. Hálá en büyük sorun kanun eksikliği. Adalet Bakanlığı’nca 1,5 yılda hazırlanan BilişimKanunu taslağı Başbakanlık’ta bekliyor. AB kriterleri ışığında hazırlanan kanun internette işlenen suçların cezasını artırırken, çocuk pornosu tanımını da ilk kez yasalara sokuyor. Ulaştırma Bakanlığı benzer bir yasa taslağını üç ayda, yıldırım hızıyla hazırlayıp 13 Şubat’ta TBMM’ye sundu. Taslak yasalaşırsa internet özel kurullarca sürekli izlenecek, sansürlenecek. İki taslağı ve dünyadaki uygulamaları inceledik.

Sorunlar internetin küresel ve merkezi olmayan doğasından kaynaklanıyor

Hrant Dink cinayetinden sonra bazı sitelerde cinayete teşvik olduğu ortaya çıktı, hatta cinayet sonrası Pelitli spor sitesinde yazılanlarda cinayete övgü ve kışkırtma var. Bu durumlarda dünyada hukuki olarak ne yapılıyor?

- Türkiye’den yayın yapan sitelerin sahibini, yazarlarını tespit etmek mümkün. Ölüm tehdidi Türk Ceza Kanunu’na göre suç. Birçok ülkede 11 Eylül sonrasında şiddeti övmeyi suç haline getiren yasal düzenlemeler yapıldı. Teröre övgünün düşünce özgürlüğü kapsamından çıkarılmasına çalışılıyor. Aslında tehdit açık suç, fakat övgü konusu tartışmaya açık. İngiltere’de polis teröre övgü tespit ettiğinde, mahkeme kararına bile gerek duymadan, internet sitesi sahibi ya da servis sağlayıcısını uyarıyor. Gösteride terörü öven konuşma yapanı da gözaltına alabiliyorlar.

Diğer suçlar açısından da benzer bir süreç mi işliyor?

- Avrupa’da sistem servis sağlayıcılara uyarı eksenli sorumluluk getiriyor. Herhangi bir vatandaş internette çocuk pornografisine rastlayıp sitenin servis sağlayısını uyardığı anda ilgilinin harekete geçmesi lazım. Bu yasal uyarı kabul ediliyor, önlem almayan hakkında dava açılabiliyor. Ama servis sağlayıcı kullanıcılarını kontrol etmekle yükümlü değil. Çocuk pornocuları artık site açmak yerine, FTP sunucusu ya da chat ortamında dağıtım yapıyor. Yine de İngiltere’de yılda ortalama 1500 kişi yakalanıyor, cezalandırılıyor. İnternette satılan korsan yazılımlar için de bu uygulanabilir. Örneğin müzik şirketi, korsanı tespit edip servis sağlayıcıdan sitenin kapatılmasını isteyebilir.

İngiltere’de tüm çocuk pornografisi suçları cezalandırılabiliyor mu?

- 1978’de çıkan kanuna göre, İngiltere’de bu görüntüleri bulunduran 5, dağıtan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılıyor. Sanık fotoğrafı kendi çektiyse, çocuk taciz edilmişse ceza daha ağır. Polis, İngiltere dışından yayın yapan site tespit ettiğinde İnterpol ya da 24 ülkenin üye olduğu Inhope aracılığıyla ilgili ülkeye durumu bildiriyor.

Şiddeti, nefreti körükleyen sitelere karşı uluslararası önlem yok mu?

- Ülkelerin ifade özgürlüğü yaklaşımlarındaki farklılık nedeniyle bu alanda önemli ilerleme kaydedilemedi. Örneğin Kanada’da web sitem varsa bu ülkenin kanunlarına uymakla yükümlüyüm. Kanada’da suç sayılmayan, TCK’ya göre suç olan eylemim, Türkiye’ye girdiğimde yasal yaptırımla karşılaşabilir. Yine de bazı ülkeler kanunlarının diğer ülkelerde de geçerli olması gerektiğini savunuyor. Örneğin Amerika’dan yayın yapan Redwatch isimli site, İngiltere’deki ırkçılık karşıtı kişilerin isimlerini, telefonlarını açıklıyor. Bu ABD’de suç değil. İngiltere hükümeti engelleyemiyor. AB ülkelerinde hukuki açık yok, tüm problemler uygulamada. İnternetin küresel ve merkezi olmayan doğasından kaynaklanıyor.

Türkiye’deki kanun tasarısını nasıl buldunuz?

- Kanun tek başına sorunu çözmez. Savcı, hakim, avukatlar ve polis teşkilatına eğitim verilmeli. Çocuk pornografisine karşı kanun yapılırken çocuk tacizi unutulmamalı. 2002’de 15 yaşın altında 6686, 2004’te 6626 çocuğun ırzına geçildi. Sadece 2002’de TCK’nın 414’üncü maddesi uyarınca 3290 kişi suçlu bulundu. Taciz, tecavüz ve pornografinin başlangıcıdır. Çocuklarını korumak isteyen devlet bu konuda köklü politika geliştirmeli.

DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇOCUK PORNOSU OPERASYONU

İnternette çocuk pornosuna karşı en büyük operasyon 1999’da ABD’de başladı. 1997’de kurulan "Landslide Productions" isimli şirket 29 dolara çocuk pornosu sitelerine abonelik dağıtıyordu. 60 ülkeden müşterisi vardı. ABD Posta servisi uzmanları siteyi tespit etti. Dallas Polisi ve FBI, firma yetkilisi Thomas Reedy’nin evini bastı. Nisan 2000’de Çığ Operasyonu başlatıldı. 89 suçtan yargılanan Reedy, 180 yıl, eşi ise 14 yıl hapisle cezalandırıldı. Müşterileri kredi kartlarına göre tespit edildi. Kanada’daki 2329 abone, Kartopu Operasyonu kapsamında incelendi. 141’i tutuklandı. İngiltere’de 7272 kişi Cevher Operasyonu kapsamında incelendi. Doktor, ilkokul öğretmeni gibi çocuklara yakın kişilerden başlayarak 3744 tutuklama yapıldı. Birçoğu bilgisayarını yok etti, 30’u intiharı seçti. Polis bu durumlara karşı önlem geliştirmeye çalışıyor. Açılan davaların 1451’inde sanıklar suçlu bulundu, 1500’ü sürüyor.

YAHOO’YA NAZİ OBJESİ SÜRPRİZİ

Fransa’da "Anti- Semitizm ve Irkçılık Karşıtı Birliği LICRA" ile "Fransız Yahudi Öğrenciler Birliği", 2000 Mayıs’ında dünyanın en büyük internet şirketlerinden olan Yahoo Inc. ve Yahoo Fransa hakkında dava açtı. Yahoo İnc binlerce Nazi eşyasının satıldığı bir müzayede sitesine servis sağlamak, yahoo fr ise yahoo.com aracılığıyla bu sitesindeki müzayedeye geçiş vermekle suçlandı. Firmalar suçlu bulundu. Mahkeme eylemi ayrıca Fransa’nın ortak hatırasına hakaret olarak nitelendirdi. Yahoo Inc. 2001 başında Nazi ve ırkçı Ku Klux Klan’a ait hatıra objeleri satan sitelere izin vermeyeceğini duyurdu. Bununla birlikte Fransız mahkemesinin ABD firmasının global ürünü hakkında yargılama yapamayacağı gerekçesiyle, Fransa’da dava açtı. Bunu sivil toplum örgütlerinin firmaya karşı davaları izledi. Yahoo’yu destekleyen bazı mahkeme kararlarına karşın sonuç değişmedi. Şu anda Yahoo, yahoo.fr sitesinde müzayede yapmıyor. Ancak yahoo.com sitesinde müzayede bölümünde "Nazi" yazıldığında bazı Nazi dönemi kartpostallarının ve Nazi dönemi paralarının açık arttırma ile satıldığı görülüyor. "Nazi hatıratı" başlığı altında ise Nazi dönemi Almanya’sında yapılan kış olimpiyatlarından kayakçıları gösteren iki kartpostal dışında hiçbir şeye ulaşılamıyor.

YAHUDİ SOYKIRIMI YAPILMADI YAZARSANIZ ALMANYA SİZİ SUÇLUYOR

Dr. Frederick Töben Almanya doğumlu Avustralyalı. Adeleide Enstitüsü’nün web sitesindeki yazısında "Yahudi soykırımı bir palavradır, Auschwitz’deki odalarda kitlesel ölüme yol açacak şekilde gaz kullanılması mümkün değil, ayrıca savaşta ölen Yahudilerin sayısı abartılıyor" görüşlerini savundu. Avustralya Yahudi Toplumu Temsilciler Konseyi (ECAJ) harekete geçti. 1998 Kasım’ında, Avustralya İnsan Hakları ve Eşit Fırsatlar Komisyonu’na (HREOC) yazıyı şikayet etti. Komisyon, "Yazıyı Yahudileri kötüleyen, soykırımı reddeden içeriği nedeniyle Avustralya Irk Ayrımcılığı Sözleşmesi’ne aykırı" buldu. Komisyonun ardından bir federal Avustralya mahkemesinin kararına karşın yazı siteden çıkarılmadı. Aynı günlerde Almanya’da iki dava birden açıldı. Ne Avustralya vatandaşlığı ne de sitenin Almanya dışında olması Dr. Töben’i kurtarabildi. Federal Alman Yüksek Mahkemesi, siteye Almanya’dan girilebilmesini dikkate alıp, sanığa iftira, ölülerin hatırasına hakaret, kışkırtıcılık suçlarından 10 ay hapis cezası verdi. Yerel mahkeme de ırk ayrımcılığından mahkum etti. Dr. Töben, 2000 yılında konferans için gittiği Almanya’da tutuklandı.

TÜRKİYE’NİN İLKLERİ EMRE ERSÖZ İYİ HALDEN AFFEDİLDİ

Polisin şiddet kullanmasını protesto etmek için internetteki forum alanında 1998’de polis aleyhine yazı yazan ve o zaman 18 yaşında olan Emre Ersöz, Türkiye’nin ilk internet mahkumu oldu. 10 ay hapisle cezalandırıldı. Mahkeme, iyi hal gerekçesiyle cezayı beş yıl erteledi.

COŞKUN AK’A 40 AY HAPİS İSTENMİŞTİ

Türkiye’nin en büyük internet servis sağlayıcılarından Superonline’ın bir tartışma sitesinde Türkiye’deki insan hakları ihlalleri üzerine imzasız bir mesaj yayımlandı. TCK’nın 159’ncu maddesi (yeni yasada 301’inci madde) uyarınca dava açıldı. Forumların yöneticisi Coşkun Ak, cumhuriyeti, orduyu, güvenlik güçlerini, Adalet Bakanlığı’nı küçük düşürdüğü gerekçesiyle 40 ay hapis cezasına mahkum edildi. Ceza 10 aya düşürüldü. Karar temyizde bozuldu. İkinci yargılamada karar, 6 milyon para cezasına çevrildi. Karar ikinci kez Yargıtay’a gitti, dört yıl sonunda Ak beraat etti.

á Avrupa Birliği’nde internetin güvenli kullanımı için "Safer Internet Plus" programı Avrupa Komisyonu Bilgi Toplumu ve Medya Dairesi Başkanlığı’nca yürütülüyor. Kullanıcıları, eğiticileri ve ebeveynleri bilgilendirici çalışmalar yapılan programda bir şikáyet hattı ve bilinçlendirme birimi bulunuyor. Projeler kamu kurumları, STK’lar ve özel sektör işbirliği ile yürütülüyor.

á Örneğin Danimarka’da Ulusal Film Sansür Kurulu kaldırılıp yerine Çocuklar ve Gençler için Medya Konseyi kuruldu. Litvanya’da 2001’de hükümete destek veren özerk Bilgi Toplumu Gelişimi Komitesi kuruldu. "INSAFE" isimli birim ağı toplumu bilinçlendirmeye çalışıyor.

á İngiltere’de bağımsız İnternet İzleme Kurumu (IWF) yasadışı içeriği izliyor, ihbarları polise bildiriyor. Çalışmalarıyla internetteki İngiltere kökenli yasadışı içerik yüzde 18’den yüzde 0,4’e düştü.

Belçika’da Tüketici Örgütler Araştırma ve Bilgi Merkezi, Çocuk Odağı, Etnik Ayrımcılık Karşıtlığı ve Eşitlik merkezi, Zararlı Hizipsel Örgüler Bilgi ve Tavsiye Merkezi, ISPA Belçika’nın oluşturduğu grup devlete bilgi ve destek veriyor.

á Fransa ise çocuklar ve toplum CONFIANCE projesiyle internetin zararlarına karşı bilinçlendiriliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!