Devletiyle davalı first lady

Hayrünisa Gül, 1988'de girdiği üniversite sınavında, Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kazandı. 8 Eylül 1988'de kayıt yaptırmak için gittiği DTCF'de, başörtülü fotoğraf verdiği için kaydı yapılmayınca, bu işlemin iptali için önce Danıştay'da dava açtı. Sonra da davasını AİHM'e kadar taşıdı. Gül Dışişleri Bakanı olunca, "Eşim nedeniyle bu davada hem davalı, hem davacı oldum. Dava siyasallaştı, bu da beni çok mutlu etmedi" diyerek, davasını geri çekti. Aynı dönemde, Leyla Şahin'in türban davasının AİHM tarafından reddedilmesinin de bu kararda etkili olduğu bildirilmişti. Hayrünisa Gül, "Davayı açtığımda eşim ne başbakan ne de bakandı. Her Türk vatandaşı gibi bireysel bir başvuruda bulunmuştum. Davamı çektim ama haklılığıma olan inancımı koruyorum" demişti. Abdullah Gül’ün, Hayrünisa Gül’le birlikte, DTCF’ye gidip türbanlı fotoğrafla eşinin kaydını yaptırmak istemesi, dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş tarafından, Fazilet Partisi’nin kapatılmasıyla sonuçlanan davada delil gösterilmişti.