Güncelleme Tarihi:
Havalandırmada bir tümgeneral öfkeyle konuşuyor: “Beni devletim el birliğiyle esir aldı. Sineye çekmiş, hatadır demiştim. Ancak bugün kendi kurumum beni alenen kurşuna dizdi. Onları asla affetmeyeceğim.”
KURMAY Yarbay İkrami Özturan, 16 yıl hapis cezası aldığı Balyoz davasını ve Hasdal Askeri Cezaevi’nde yaşadıklarını “Elveda” adlı kitabında anlattı. Kitabın adını “Elbirliğiyle Vatanında Esir Düşürülmüş Askerler” ifadesinin akrostişinden aldığını belirten Özturan, TSK’da tutuklanan ilk muvazzaf Teğmen Mehmet Ali Çelebi’den, yüzlerce general, amiral ve albayın mahkumiyetiyle sonuçlanan Balyoz sürecini istatistiklerle destekleyerek anlatıyor. Kitabın en büyük kozu, cezaevinde 2 yılını dolduran general, amiral ve albayların yaşamına tutulan projektör ve çizilen ilginç portreler. Üst düzey komutanlarla röportajların ilk kez yayımlandığı kitapta hüzün de var, öfke, mizah ve magazin de.
150 SUBAY UĞURLADI
TSK’nın verdiği ilk kurbanın (meşhur sarı öküz) Teğmen Mehmet Ali Çelebi olduğunu, genç askerin Balyoz’daki toplu tutuklamayı protesto için 3 gün açlık grevine gittiğini belirten yazar, “Yazdıkları, onun omzundaki tek yıldızın aslında ne kadar büyük olduğunu gösteriyor diyor. Çelebi’nin cep telefonuna emniyette kendine ait olmayan numaraların yüklendiğinin ortaya çıkmasından sonra tahliye olduğu gün, en genç subayından korgeneraline kadar 150 subayın kendisini uğurladığını belirten Özturan, “Akşam saatlerinde Çelebi’nin tahliyesi öğrenildiğinde, adeta herkes topluca tahliye olmuş gibi gürültü kopmuştu” diyor.
HASDAL ORKESTRASI
Hasdal’da gitar kursuna giden Koramiraller, klavye, saksafon, akordeon, yan flüt, bağlama, ney ve ud çalan amiral ve albaylar da kitapta anlatılıyor. 2012 YAŞ’ında pek çok amiral, general emekli
edildi. Havalandırmada bir tümgeneral öfkeyle konuşuyor: “Beni devletim el birliğiyle esir aldı. 2 yıldır suçsuz, günahsız yere yatıyorum. Çok zoruma gitti. Sineye çekmiştim, hatadır demiştim. Ancak bugün kendi kurumum beni alenen kurşuna dizdi. Bu yargısız infazdır. Suçsuzluğumu bile bile bunu yaptılar. Onları asla affetmeyeceğim.”
SAVAŞ GÜCÜ OLANLAR
Kitapta, duruşmalardan kritik cümleler de var. Tümamiral Cem Gürdeniz: “Buradakiler Deniz Kuvvetleri’nin beyin takımıdır, hepsi dönemlerini birincilikle bitirmişlerdir. Kasetleri yok, ahlaki zayıflıkları yok. Deniz Kuvvetleri’ni mahvetmek isterseniz bu isimleri seçmeniz yeterlidir. Nitekim bu isimler seçilmiştir. Ve isimler seçilirken savaş gücü olan hücumbotçulardan, denizaltıcılardan, istihbaratçılardan seçilmiştir.”
BEDDUA BORÇLUYUM
Yazar, Sokrates’in, “Düşmanımız olan birine bir şey borçluysak, geri verecek miyiz? Bana göre evet, neyi borç olarak aldıysak onu geri vermeliyiz. İnsan düşmanına yalnızca kötülük borçludur; ona layık olan budur” monologuna gönderme yapıyor. Ardından, “Benim de bu yaklaşımla suçsuz ve günahsız olduğunu bile bile bana iftira atanlar için, tıpkı benim gibi kötü bir iftiraya kurban gitmelerini, tutuklanmalarını, sevdiklerinden vedalaşmadan ayrı kalmalarını, maddi-manevi kayıplara uğramalarını dilemem mi gerekir? Evet; eşimin gözyaşlarının her damlası kadar beddua borçluyum sahiplerine” diyor.
Darbe karşıtı diye 12 Eylül’de ordudan atılan darbeci subay
KİTABIN “Darbedarlar” başlıklı bölümüde, Balyoz sanığı askerlerin avukatı Haluk Demirkılıç’ın da 12 Eylül sonrası subayken ordudan atılıp işkenceye uğradığı, darbe mağduru olarak bugün darbe ile suçlananları savunduğu anlatılıyor. Yine emekli Kurmay Albay Erdal Akyazan’ın 12 Eylül sonrası subayken “darbe karşıtı” diye tutuklanıp işkence gördüğü, ordudan atıldığı, beraat edip geri döndüğü, bugün darbeci olarak yargılandığı anlatılıyor. Emekli J. Tuğgeneral Ali Aydın’ın 12 Eylül sonrası askerken “ülkücü” diye tutuklandığı, 28 Şubat’ta “irticacı” diye fişlendiği, bugün darbeci olarak yargılandığına dikkat çekiliyor.
İmama: Arkanızda saf tutanlar camileri bombalayacak kişiler
? SUBAYLARIN bayram namazı kıldığı sabah için, “Gördük ki; askerlik her yerde askerlik. Namazda da hiyerarşi vardı. Tüm komutanlar, generaller, amiraller en önde saf tutmuştu” diyen yazar, dışarıdan gelen sivil imama soruyor; “Hocam, arkanızda saf tutanlar, camileri bombalayacak kişilerdi, namaz kıldırırken neler hissettiniz?” Cevap: “Burada golf oynadığınızı da, evlerinizde olmayan konforun olduğunu da söylüyorlar komutanım!..”