Güncelleme Tarihi:
Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bugünkü duruşmasına, Buharalı ve avukatı İlknur Uçar katıldı. Duruşmada, tanık olarak dinlenen Osman Gülgar, dava konusu olay tarihinde, Aspendos Antik Tiyatrosunda görevli olduğunu belirterek, tiyatroda sahnelenecek bir oyun öncesinde bazı davetiyelerin sahte olduğunu saptadıklarını, bunun üzerine tutanak tutarak durumu jandarmaya ilettiklerini söyledi. Olayın ayrıca kurumun ilgili mercilerine de bildirildiğini kaydeden Gülgar, sanık ”Buharalı'nın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin bir bilgisinin olmadığını” ifade etti.
Tanık Fahrettin Turan Atasayar ve Ömer Rıza Kılıçarslan da sanık Buharalı'nın, “mevzuata uygun işler yaptığını ve bu işlerde usulsüzlük bulunmadığını” söylediler.
Cumhuriyet Savcısı Cihat İpekçi ise esas hakkındaki mütalaasında, Remzi Buharalı'nın “cezalandırılması için yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden” beraat kararı verilmesini talep etti.
Sanık avukatı İlknur Uçar da esas hakkındaki savunmasında, müvekkilinin üzerine atılı suçu kabul etmediklerini belirterek, Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki mütalaası doğrultusunda karar verilmesini istedi.
Yargıç Rasim Kont, sanık Buharalı'nın, “görevi ihmal” suçundan beraatine karar verdi.
DAVA KONUSU
Remzi Buharalı hakkında, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ihbarı doğrultusunda yapılan soruşturma sonucunda, “görevi ihmal” suçundan kamu davası açılmış ve Buharalı'nın 7 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
İddianamede, Buharalı'nın, 2003 yılında gerçekleştirilen 10. Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali'ndeki “Turandot” isimli eserin temsiline ”sahte davetiye ile girişlere ilişkin” kurum personelinin olaya karışıp karışmadığı yönünde bir idari soruşturma başlatmayarak, “görevini ihmal ettiği” öne sürülmüştü.
İddianamede, ayrıca genel müdürlük personelinin maaş, ücret ve ikramiye ödemelerine aracılık eden Türkiye İş Bankası Güvenevler Şubesi'nin, 2002 yılında genel müdürlüğe bağışladığı meblağdan, 15 bin dolar karşılığı Türk parasının, ”İtalyan uyruklu Başrejisör Vincenso Grisostomi'ye ödenmesini sağladığı, bu yolla da görevini ihmal ettiği” iddiasına yer verilmişti.