Güncelleme Tarihi:
KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı, balenin simge ismi Tan Sağtürk’ü (54) Genel Müdür olarak atadı.
Türk balesinin sevilen yüzü olmayı başaran sanatçının kariyer hikâyesi, ilköğretim çağına dayanıyor. Sağtürk’ün bilinmeyen bir özelliği bu yıllarda tekvandoya ilgi duyması. 10 yaşında kendi sıkletinde Türkiye Tekvando Şampiyonluğu da bulunuyor. Ancak baleye başlayınca tekvandoyu bırakıyor.
Orta ve lise öğrenimini Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Devlet Konservatuarı’nda tamamlıyor. 1990 yılında da Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Yüksek Bale Bölümü’nden mezun oluyor. Burada 10 yıl boyunca yatılı olarak okuyan sanatçının kariyeri, gittiği Fransa’da yükselişe geçiyor. Önce 1990 - 1991 yılları arasında Fransız Genç Balesi’nde bir yıl çalışıyor. Buradan sonra ise kendisine Fransız Devlet Balesi’nin kapıları aralanıyor. Fransız Devlet Balesi’ne giren ilk yabancı olmayı başaran Sağtürk, 1991- 1997 yılları arasında Fransa’da dans ediyor.
FRANSA’DA 2 BİN 500 TEMSİL
Fransız vatandaşı da olan ve Fransa’da 2 bin 500 temsil yapan sanatçı, burada yaşadığı yılları şöyle anlatıyor:
“Henüz çok gençtim. Bir sanatçı için elde edilmesi zor bir mevki. Bolşoy, Royal Coventgarden gibi dünyanın her prestijli sahnesinde bu toplulukla birlikte sahnede olmak gurur verici. Ömür boyu kontratla taçlandırılmak gerçekten istisnai bir durum. Genç yaşta bu başarıları yaşamak, beraberinde önemli tecrübeler getiriyor.”
1997 Eylül ayının sonunda İstanbul’a gelen Sağtürk, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde baş balet olarak dans etti. Kuğu Gölü’nden Uyuyan Güzel’e kadar pek çok eserde başrol oynayarak Türk seyircisiyle buluştu. Sağtürk, dans hayatını sonlandırmasının ardından kurduğu Tan Sağtürk Akademi ile dikkat çekti. Ülkenin her tarafında açtığı dans okullarıyla binlerce bale öğrencisi yetiştirdi.
ÖNYARGILARI KIRIYORUZ
- TAN Sağtürk, dizi ve film çalışmalarıyla da gündem oldu. “Çocuklar Duymasın”, “Alemin Kıralı”, “Bez Bebek”, “İkinci Bahar” ve “Avrupa Yakası” gibi yapımlarda rol aldı. “Türkiye’nin Yıldızları”, “Biri Bizi Gözetliyor”, “Benimle Dans Eder misin?” ve “Yok Böyle Dans” da katıldığı yarışma programları oldu. Kendisini balet olmanın ötesinde adeta bir simge olarak gördüğünü vurgulayan sanatçı, hedefini ise şu sözlerle tanımlıyor:
“Hedefimiz bu simgenin sayısını artırmak. Türkiye’de bale yapmak konusuna gelince, kısmi de olsa şahsım adına önyargıları bir nebze kırdığımı düşünüyorum. Önceleri bale çok bilinen bir sanat dalı değildi.”
‘ÇALIŞMAYI YARIM BIRAKMA’
Hayat mottosunun “Hiçbir çalışmayı yarım bırakma” olduğunu vurgulayan sanatçı, “Hep bir planım ve sonrasında onu gerçekleştirip başarıyla sonuçlandırmak üzerine kurulu bir yaşamım oldu” diyor. Kendisini ise “Sanat ölümden öç almaktır, ben yaşıyorum, varım demektir” sözleriyle tanımlayan sanatçı, Kafka’nın “Abartıyorum çünkü anlaşılmak istiyorum” sözünü ise her zaman bir kenarda tutuyor.