Güncelleme Tarihi:
Devlet okullarındaki çocuklarla özel okuldakiler arasında fiziksel farklılıklar var
Marmara Üniversitesi'nde, 12-18 yaş grubundan 487 öğrenciyle yapılan bir araştırma, devlet okulunda okuyan, yani alt gelir grubuna ait ailelerin çocuklarının, özel okulda okuyanlardan daha şişman ve daha kısa boylu olduğunu gösterdi. Bunun nedeni de, çocuğun süt ürünlerinden çok tahıl grubuyla ve dengesiz besleniyor olması.
Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Emel Alphan, Yrd. Doç. Dr. Yaşar Keskin ve Tıbbi Teknolog Fatma Tatlı, bir özel okuldan 272, bir devlet ise okulundan 215, toplam 487, 12-18 yaş arası öğrencinin beslenme alışkanlıklarını inceleyen bir araştırma yaptılar. Araştırma sonucuna göre, devlet okullarındaki öğrencilerde şişmanlık oranı, özel okullardaki öğrencilere göre daha fazla. Araştırmaya katılan 12-14 yaş arasındaki öğrencilerin yüzde 24.8'inin zayıf, yüzde 50'sinin normal, yüzde 25.2'sinin ise şişman olduğunu açıklayan uzmanlar, 15-18 yaş arasındaki öğrencilerin de yüzde 26.4'ünün zayıf, yüzde 46.8'inin normal, yüzde 21.4'ünün şişman olduğunu vurguladılar.
Araştırmaya göre, özel okuldaki 12-14 yaş grubundaki öğrencilerin yüzde 21.1'i, devlet okullarındaki öğrencilerin yüzde 31.8'i; 15-18 yaş grubunda ise özel okul öğrencilerinin yüzde 14.9'u, devlet okullarındaki öğrencilerin ise yüzde 28.4'i şişman.
Uzmanlar bunun nedeninin devlet okulu öğrencilerinin en fazla tahıl grubundan ve fast-food tarzı yiyecek tüketmelerine bağlıyor. Fast food tarzı beslenmenin insan hayatını kolaylaştırıcı olumlu özelliklerinin yanısıra sodyum, kolesterol ve doymuş yağ bakımından yüksek, buna karşın toplumumuzda yetersizliği yaygın olarak görülen demir, kalsiyum, bazı vitaminler ile posa yönünden yetersiz olduğu vurgulandı.
SÜT ve TAHIL
Uzmanlar, yanlış ve dengesiz bir beslenme tarzının yanısıra, bilgisayar kullanımının gençlere hareketsiz bir yaşam tarzı sunmasıyla şişmanlığın arttığı görüşünde birleşti.
Öğrencilerin öğün aralarında tükettikleri besinleri inceleyen uzmanlar, özel okulda ilk sırayı yüzde 27.7 oranıyla şeker ve çikolatının aldığını söylediler. Devlet okulunda ise ilk sırayı yüzde 19.5 oranıyla gazoz-kola alıyor.
Devlet okulunda yüzde 19.3 oranıyla şeker, çikolata ikinci sırada bulunuyor.
Özel okulda süt ve ürünlerinin tüketimi yüzde 45 oranında olurken, yüzde 37.6 oranıyla sebze ve meyve, yüzde 34 oranıyla fast-food, yüzde 33 oranıyla tahıl ürünleri tüketiliyor.
Devlet okulunda ise bunun aksine ilk sırayı yüzde 44 oranıyla tahıllar alıyor ve bunu yüzde 40 oranıyla fast-food, yüzde 35 oranıyla şeker ve tatlılar izliyor.
Araştırmaya göre özel okuldaki kız öğrencilerin boyları Türkiye standartlarının üzerinde. 12-18 yaş grubu kızlar için, Türkiye standartlarına göre boy ortalaması 1.60 santimken, bu değer özel okulda 1.60.9, devlet okulunda 1.57.9 santim olarak belirlendi.
12-18 yaş grubu erkekler için Türkiye standartlarına göre boy ortalaması 1.66 santimken, bu değer özel okulda 1.67.5, devlet okulunda ise 1.64.5.
Uzmanlar, özel okuldaki süt ve ürünlerinin tüketiminin fazla olması nedeniyle öğrencilerin boylarının uzun olduğu görüşünde birleşiyor.
KAHVALTI ATLANIYOR
Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 53.1'i 2 ana öğün yemek yiyor. Bu da yeterli ve dengeli beslenme açısından olumsuz bir durum olarak açıklanıyor. Doç. Dr. Emel Alpan, ‘‘Gelişme çağı olan adölesan döneminde, çocukların en az 3 öğün yemeleri gerekiyor’’ diyor. Alpan ayrıca araştırmanın sonuçları için şu yorumu yapıyor: ‘‘Bu sonuçlar endişe vericidir ve şişmanlığın gençler arasında yaygınlaştığını göstermektedir. İncelenen öğrencilerin yüzde 50'si normal. Öğrenciler arasında şişmanlara oranla zayıflık oranının da hemen hemen aynı olması yeterli ve dengeli beslenme konusunda yetersiz olduğumuzu gösteriyor.’’ Öğrencilerin neredeyse yarısına yakın bir kısmı (yüzde 41.9) sabah kahvaltısını atlarken, bunun nedenini de canlarının istememesine (yüzde 57.6) ve fırsat bulamamalarına (yüzde 29.3) bağlıyor.
3 öğün ve protenli gıdalar yiyin
Doç.Dr. Emel Alphan, ruhsal ve bedensel yönden önemli gelişmelerin yaşandığı adölesan döneminde, beslenme üzerinde titizlikle durulması gerektiğini belirterek, ailelere şu önerilerde bulunuyor:
Büyümenin ve gelişmenin yeterli olabilmesi için 3 öğün yemek yemenin ve proteinli gıdaların önemi gençlere anlatılmalı
Gençlik döneminde özellikle kızlarda, vücut biçimi büyük önem taşır. Öğrencilerin şişmanlık ve zayıflık konusunda yanlış bilgiler edinmesi sonucu, yanlış uygulamalara geçmelerini önlemek için, beslenme dersleri konulmalı, besinler, enerji değerleri, protein, vitamin ve minerallerin önemi konusunda gençler bilinçlendirilmeli.
Çocukların düzenli beslenmesinin sağlanmasında ailelere büyük görev düşüyor. Bunun için de, ailelerin sağlıklı beslenme ve yemek planlama, hazırlama, pişirme kuralları konusunda bilgilenmeleri için bu konunun uzmanları tarafından eğitilmeleri gerekiyor.
Okul kantinleri ve okul çevresi besin ve içecek satışı yapan yerler denetlenerek, besin değeri yüksek besin ve içeceklerin satılması sağlanmalı. Bunun için de, yönetici ve öğretmenlerin beslenme konusunda yetiştirilmiş olması gerekir.
Fast-food tarzı yiycekler, gençler arasında sevilen bir yemek tarzı. Bu tarz beslenme, sürdürülecekse fast-food tarzı beslenmede eksik olan besin öğelerinin sağlanarak yeterli ve dengeli beslenmenin uygulanmasına yönelik önerilerin eğitimle gençlere verilmesi uygun olur.
Öğün aralarında en çok tüketilen ürünler şeker, çikolata ve kolalı içeceklerin yerine, diş ve kemik sağlığını olumlu yönde etkileyen süt ve ürünlerin tüketilmesi özendirilmeli
Okullarda spor aktiviteleri için olanak sağlanmalı, öğrencilerin spor yapmalarını teşvik etmeli.