Güncelleme Tarihi:
İşte Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:
Sorunların üstesinden gelmek her geçen gün zorlaşmaktadır.
Sarsıntıları bitirmek, istikrara kavuşmak bugünkü siyasi anlayışla mümkün değildir.
11 yıllık AKP iktidarı yerinde saymak şöyle dursun, milletimizi canından bezdirmiştir.
Türkiye öyle bir noktaya gelmiştir ki en lüks malları tüketenlerle, ekmek bulamayanlar bir uçtan bir uca olmuştur.
İddiaların aksine ekonomi bıçak sırtındadır.
AKP hükümeti üretim yerine tüketimi kışkırtmıştır.
Dış dünyaya yönelik kaynak transferine aşırı şekilde maruz kalmıştır.
Kaynaklarla rejim arasından denge çatallaşmıştır.
Sızlanmaların çapı genişlemiştir.
Toplumsal yapıya yönelik kalkınma hamleleri yapılamamıştır.
11 yıldır uygulanan politikalar dip akıntısını korumuştur.
Ekonomik vizyon oluşturulamamıştır.
Yandaşlar, asalaklar, zevk düşkünü tembeller AKP ile altın çağını yaşamışlardır.
Konyalı biriktirmiş bunlar harcamıştır, Mersinli emek vermiş bunlar yağmalamıştır.
AKP çetelerin, hortumcuların sırdaşı ve koruyucusu olmuştur.
Bugün ülkemizde 20 milyona ulaşan yoksul kardeşlerimiz hepimizi üzmektedir.
20’lik nüfus dilimlerine göre gelir uçurumu git gide açılmıştır.
27 milyona yakın insanımız yeni giysi bile alamamaktadır.
Borçlarla cebelleşmektedir.
76 milyonluk nüfusun 65 milyonu evinden uzakta tatil yapmaktan mahrumdur.
Bu karanlık tablonun fazlası vardır eksiği yoktur.
Başbakan bol yıldızlı otellerde tatil yaparken insanlarımız yoksulluklar boğuşmaktadır.
Vatandaşlarımız soluk bile alamamaktadır.
Milletimizi palavralarla gözümüzü boyamaya çalışıyorlar.
Ekonomide yeni ufuklar açtıklarını iddia ediyorlar.
Başbakan adeta hipnoz edilmiş gibidir, uyuşmuş gibidir.
Türkiye’de kara bulutlar dolaşırken, tekeden süt çıkarmanın hayaline kapılan başbakan yalanlarına devam etmektedir.
Başbakan açıklarını kapatmanın peşindedir.
Başbakanın PKK’ya verilen ödünler işsizlere nasıl bir yardım sağlayacaktır.
Bu kabus paketi beye yarayacaktır.
PKK paketi girişimcilere ne getirecektir.
Başbakan boş konuşmakta, milletimizle alay etmektedir.
Başbakanın istismarı sonuç vermeyecektir.
Amacına ulaşamayacaktır, Türk milleti her şeyin farkındadır.
Gerekli olan Başbakan ve zihniyetinin geri gelmemek üzere siyasetten silinmesidir.
Açık hava toplantılarımızın birini daha 5 ekimde düzenledik.
Kazlıçeşme meydanı kardeşlerimin katılımıyla tarihi bir güne ev sahipliği yapmıştır.
Bu toplantı akıllardan çıkmayacak mesajlar bırakmıştır.
Bu Açıkhava toplantımız Türk milletinin sesini duyurmuştur.
Milliyetçilikle, demokrasinin tarihi beraberliği hamdolsun Kazlıçeşme’de yeniden kanıtlanmıştır.
Demokrasiyi sadece prosedürlere indirmek sakıncaları da beraberinde getirecektir.
Demokrasi Milli kimlik sahiplenilmeden ayakta duramayacaktır.
Zalim bir özgürlük, savunmacı bir şiddet ne kadar saçmalık ise, despotlarım demokrasiyi ağzına almaları da bir o kadar gariptir.
Tesellimiz demokrasimizin bu kadar tahrike rağmen gücünü koruyor olmasıdır.
Demokrasinin tutarlı, ahlaklı olma ihtiyacı vardır.
İstanbul mitingimiz hepimizi umutlandırmıştır.
Kazlıçeşme’de bizi yalnız bırakmayanlara şükranlarımızı sunuyorum.
Tüm parti yöneticilerimize teşekkür ediyorum.
ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HAZIRIZ
Ben merkezli siyasi anlayışı bize her zaman yabancıdır.
44 yıllık siyasi yürüyüşümüzde ilkeli duruşla çağa ayak uydurmanın bağını iyi kurduk.
Cesaretimiz çılgınlığa yenilmemiş bundan sonra da yenilmeyecektir.
Mazisi bir asrı aşan fikriyatımıza tutunarak siyasi mücadelemizi verdi.
Aldığımız her karar, girdiğimiz her yol milletimizin yararınadır.
Birileri istedi veya tenkit etti diye doğrularımızdan şaşmayız, yolumuzdan dönmeyiz.
Benimsediğimiz bu ilkeleri kenara itip kayıkçı düellosuna girmek geçmişimizin hiçe sayılması anlamına gelecektir.
Türkiye’nin güvenliği milli çıkarları söz konusu olduğunda tavrımız bilinmez değildir.
MHP taşın altına elini koymaya vardır.
Milli fikirlerimizi güdük akıllarınca küçük beyinlerince ona buna destek çıkmak olarak görenler kendi işlerine bakmalıdırlar.
Devlet düşmanı olduklarını kalın kafalarına sokmaları hayırlarına olacaktır.
SURİYE’DEKİ OLAYLAR
Suriye’de kan dökülmektedir. Ülkemiz adına büyük bir tehlikedir.
Suriye’nin kaosa gömüldüğünden beri Türkiye diken üstündedir.
Suriye kaynaklı sorunlar insanımız tehdit etmekle kalmamış, bütünlüğümüzü tehlikeye atmıştır.
AKP hükümeti Suriye’de olanları okuyamamış ve önlem alamamıştır.
Suriye’de ölen insanlar, iç karışıklıktan kaçan mülteciler üzüntü veren bir resmi ortaya çıkarmıştır.
Başbakan Esad’la kavga ederken dünyanın her yerinde teröristler sınırımıza üşüşmektedir.
PYD-PKK terör ittifakı alanlarınız genişletmek için uğraşmaktadırlar.
Suriye’deki kimyasal silahların imhası başlasa da sonunun ne olacağı belli değildir.
Suriye’nin toprak bütünlüğü için oyun oynanmaktadır.
MHP olarak 1 yıl önceki teskere kararına Türk milletinin hayrına olacağı için destek vermiştik ve arkasında durmuştur.
Caydırıcılık oluşturulması için hareket etmiştir.
Teskerenin 1 yıl daha uzatılmasına şartlı olarak destek verdiğimiz bilinmektedir.
Konu AKP’ye destek değildir, olmadı olmayacaktır.
Bizi eleştirenler PYD-PKK işbirliğinin ne olacağını düşünmüşleridir.
Partimizi AKP ile aynı kareye koyan yüzsüzler.
Zeka özürlüler sizin maksadınız nedir.
Ne yapacaktık yani.
Türkiye yanarken oh olsun mu diyecektik.
Bizi birilerine yamamaya çalışan utanmazlara itibar edecek zamanımız da halimiz de yoktur.
Hiç kimse bizden siyasi kararlarda Türk milletini geri atmayı beklemesin.
İktidar AKP bile olsa fikirlerimiz ortadadır.
MHP tutarlı duruşundan kesinlikle taviz vermeyeceğiz.
Biz AKP’nin teskere altında ne dolaplar çevrildiğinin, zaman kazandığının farkındayız.
Samimiyetsiz çabalara çok yakın şahit oluyoruz.
Başbakan PKK ile mücadele edildiğini söylemektedir.
Başbakan Erdoğan PKK’yı terörist olarak görüyorsa, masaya otururken vicdanını nasıl kandırmaktadır.
Kandil’e Türk bayrağını dikmek varken, bez parçalarına izin veren Başbakan seni kim yönetmektedir.
Sen PKK’ya sözde operasyon yapmak için teskere imzalatırken PKK sana operasyon üzerine operasyon yapmıştır.
Bakalım bu kandırmaca nereye kadar gidecek.
Gecikilen her gün kayıptır, günahtır.
Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmalarından aklınca bize laf yetiştirmeye çaba sarf etmiştir.
Mitingimizin gölgesinde kalan ürken başbakan her gittiği yerde kara çalmaya devam etmiştir.
Bu sözleri söyleyen 11 yıldır iktidarda olan Başbakan söyledi.
“Türküm dediler, ama Türkiye’nin itibarını yerlerde sürüklediler”
Bu sözleri ancak tescilli bir Türk düşmanı söyleyebilecektir.
Başbakan Türklüğe savaş açmaktadır.
Sen hiç andımızı okurken heyecanlanmadın.
Türk olmak seni neden bu kadar rahatsız etmiştir, seni bu kadar kaşındırmıştır.
Türklükle uğraşma, haçlı sevdasından vazgeç.
Sen asla hedeflerine varamayacaksın.
Erdoğan’a göre her sabah çocukları sıraya dizmek milliyetçilik değildir.
Anttır yemindir, slogan değildir.
Sana çok yabancı milli bir değerdir.
Senin bir kimliğin mevcutsa sen de onu at onunla .
Seni ya arif bilsinler, ya adam sansınlar.
Biz göğsümüzü gere gere Türküz diyoruz sen ne diyorsun neyle övünüyorsun.
Başbakan Erdoğan yıllarda başörtüsünü malzeme yapmış nemalanmıştır.