Dev bankaların tepe yöneticileri için kritik dönem

Lewis'in beklenmedik emeklilik kararı, ülkedeki dört büyük bankanın hala küresel krizin yaralarını tam olarak sarmayı başaramadığı bir tehlikeli dönemde geldi.

 

The Wall Street Journal gazetesinde Perşembe günü yayımlanan haber analizde, Lewis'in görevi 31 Aralık'ta bırakacağını açıklaması ve sonrasında görevi devralacak bir ismin belirlenmemiş olmasının, ABD'nin en büyük bankalarında karışıklığa neden olacağı ifade edildi.

 

Lewis'in ayrılma kararının, bankanın geçen sene başlayan Merrill Lynch ile birleşme süreci henüz sonlanmışken gelmesinin de belirsizlik doğuracağı kaydedildi.

 

TOPARLANMAYA ZARAR VERECEK

David Enrich imzası ile yayımlanan analizde, böyle bir istikrarsızlık durumunun krizden büyük darbe yiyen finans sektörünün yavaş olması beklenen toparlanmasına zarar vereceğinin altını çizildi.

 

BofA da tıpkı diğer büyük ABD bankaları gibi kredi kartı ve mortgage kredilerinden kaynaklanan artan zararlar ile karşı karşıya bulunuyor. Analistler, bankaların içinde bulunduğumuz dönemde yükseliş öncesi dip seviyede bulunduğunu söylerken, sektörde işsizlik rakamlarına paralel olarak, sorunlu tüketici ve küçük işletme kredilerinde artış olmasını bekliyor.

 

Uzmanlar, bu dönemde düşük riskli kredilerde yaÅŸanan geri ödeme problemlerinin dahi alarm verici hızda arttığını ifade ederken, ticari gayrimenkul kredilerindeki yeni zarar dalgasının toparlanmaya baÅŸlayan bankacılık sektörü için tehlike oluÅŸturduÄŸunun altını çiziyor.      Â

 

J.P. MORGAN VE CITIGROUP

Bununla birlikte ABD bankacılık sektörünün en büyük oyuncuları içinde tek karışıklık Bank of America'da yaşanmıyor.

 

Bu hafta başında, istikrar sembolü olarak görülen J.P Morgan'daki bir yönetim değişikliği de yatırımcılar ve analistler tarafında şaşkınlık yarattı. Her ne kadar J.P Morgan bu kararını ihtiyatlı personel yedekleme olarak nitelendirse de, bu olay en güçlü bankaların dahi tepe yöneticilerini kaybedebileceği gerçeğini yeniden akıllara getirdi.

 

Benzer bir tartışma bir diğer dev olan Citigroup'un CEO'su Vikram Pandit için de yaşanmıştı. Banka, 2009'da uzun bir süre Aralık 2007’de göreve gelen Pandit'in görevinde kalıp kalamayacağı ile ilgili sorulara muhatap olmuştu.

 

Aynı zamanda ABD devletinin büyük oranda hissesine sahip olduğu tek banka olan Citigroup'ta şimdiye kadar daha ikincil düzeyde ayrılmalar yaşandı. Banka'da yaşanan en son görevden ayrılma işlemi ise geçen hafta bankanın Avrupa'daki tepe yöneticilerinden biri olan Tom King'in, Barclays PLC'deki üst düzey bir pozisyona geçmesi ile gerçekleşti.

 

Citigroup da küresel kriz döneminden kalan büyük zararların çoğunu telafi etse de hâlâ sorunlu tüketici kredilerinden kaynaklanan büyük darbeler ile karşı karşıya.

 

WELLS FARGO DAHA UZAK

Bu bankaların dördüncüsü olan Wells Fargo ise olası bir yönetim karmaşasını, görev süresini tamamlayan Richard Kovaçeviç'in CEO'luk görevini sırası gelen John Stumpf'a devretmesi ile bertaraf etmişti.

 

WSJ, yönetim konusunda böyle bir sorun yaşamayan Wells Fargo'nun asıl probleminin bankanın geçen sene Wachovia Corp. bankasını satın alarak ulusal bir bankaya dönüşmesi ve bunun sonucunda satın alma ile gelen riskli mortgage kredilerinden kaynaklanan zararlar olduğu belirtildi.