Güncelleme Tarihi:
Çocuklarıyla alışverişe çıkan aileler, daha fazla harcama yapıyor. Çocukların yönlendiriciliği hangi alışveriş merkezine gidileceğinden, ürüne kadar uzanıyor. Mağaza ve marketlerin rafları bile çocuklar düşünülerek düzenleniyor.
Pazarlama ve reklam açısından bakıldığında hedef çocuklar.
Hangi markete, süpermarkete hatta bakkala gitseniz kasaya yaklaştıkça rafların alt sıralarında en renkli paketleri, sakızları, çikolataları görürsünüz. Çocukların ilgilerini çekebilecek her şey uzanabilecekleri sıralara konur. Bunun nedenini hiç merak ettiniz mi? Neden kasaya yaklaştıkça 'anne bunu da alalım' seslerini daha fazla duyuyorsunuz?
Aslında bu bir pazarlama stratejisi. Çocuk doğumundan itibaren bir tüketici. Büyüdükçe aile içindeki bireylerin toplamından daha fazla harcamaya başlıyor. Başka bir deyişle çocuk aile ekonomisini ele geçiriyor. Yetişkinler için olan hemen her ürün çocuklar için de var. Hatta, çocukların özel bakım istemeleri nedeniyle ihtiyaçları çok daha fazla. Bunun dışında çocuklar anne babalarının her türlü satın alma kararında etkili olabiliyorlar.
AC Nielsen Zet, çocuk ve gençlerin satın alma ve marka kararına ne ölçüde etkili olduklarını belirlemek amacıyla bir araştırma yaptı. Mart ayı içinde tamamlanan araştırma Türkiye'de kentsel kesimi temsil eden iki bin hanede yüz yüze görüşme yöntemiyle yapıldı.
Araştırma çocuklarıyla birlikte alışverişe çıkan ailelerin yüzde 82'sinin bu durumda tüketim miktarlarının arttığını ortaya koyuyor. Avrupa'da yapılan bir araştırmaya göre çocuklar ve gençler ekonominin olmazsa olmaz itici güçleri. Toplam tüketim içindeki payları ve marka kararlarındaki etkileri oldukça yüksek. Pazarlama ve reklam açısından bakıldığında ise hedef çocuklar. Çünkü çocukları etkilemek ve yönlendirmek daha kolay. Bu nedenle birçok reklamcı yetişkinleri hedefleyen ürünlerde çocukların ilgisini çekecek unsurlara yer veriyor. Çocukları doğrudan ilgilendirmeyen deterjan gibi ürünlerde dahi anneler çocukların isteklerini dikkate alabiliyor; ‘‘Anne n'olur x-matik alalım.’’ Gene araştırmalar modern ailelerin çocuklarının isteklerini en az kendi istekleri kadar önemsediğini gösteriyor.
Türkiye nüfusunun yüzde 45'i çocuk ve genç kategorisinde yer alan 20 yaş grubunun altındakilerden oluşuyor. Tüketimde etkisi olan ancak satın alma ve marka kararında etkisi olamayacağı varsayılan 0-7 yaş grubu çıkartıldığında ise; 8-20 yaş grubunda yer alan nüfusun payı yüzde 28 düzeyinde. Buna göre yaklaşık 18 milyon çocuk ve genç var. Yüzde 28'in içinde 8-15 yaş grubu çocuklar yüzde 19'luk paya sahip.
Çocuk pazarı her geçen gün daha fazla şirketin ilgisini çekiyor. Yetişkinler için üretim ve satış yapan bir çok şirket önceleri reyonlarında az yer ayırdıkları çocuk ürünlerinin çeşidini artırdı. Ardından ayrı bölümler açtı ve yeni koleksiyonlar sunmaya başladı. Son olarak yalnızca çocuklara yönelik marketler açılmaya başladı. 1996 Kasım ayında açılan Toy's ''R'' Us Türkiye'nin ilk çocuk süpermarketi. Bugün sayısı 5'e ulaşmış durumda. Çocuklara yönelik en eski pazar tekstil. Benetton 0-12, Mudo Kids, Ceylan, Joker, Chicco sayıları gittikçe artan çocuk tekstil şirketleri arasında. Adidas bile yeni koleksiyonu 'Kids' ile çocuklara 8 farklı seçenek sunuyor. Bunlara ek olarak son yıllarda yurtdışından franchising sistemiyle gelen, hamile annelere ve bebeklerine yönelik ürünler sunan Mothercare ve Premaman'ı sayabiliriz. Gelişen diğer bir sektör ise eğlence. İlk eğlence merkezlerinden Fame City'nin yerini bugün Tatilya aldı.
Son yıllardaki gelişmelerden biri de yetişkinler için üretim yapan şirketlerin çocuk ürünlerine yönelmesi. Bunlar içinde en büyükleri Johnson&Johnson ve Nivea. Yerli şirketler içinde en tanınmış marka ise Dalin. Signal, Banat, OralB, Difaş, Colgate, İpana gibi şirketler ürettikleri rengarenk diş fırçaları ve farklı tatlardaki macunlarıyla çocukları cezbediyor. McDonald's ve Burger King gibi fast food restoranlar çıkardıkları çocuk mönüleriyle hedeflerini vurdular.