Güncelleme Tarihi:
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin haftalık olağan toplantısını Antalya’da yaptı. Üst düzey yöneticilerinin de eşlik ettiği Destici, Telafer’de 200 Türkmenin DAEŞ tarafından şehit edildiğine yönelik iddiaları hatırlattı. Mustafa Destici, "Ama tabii bu 200 kişi, hepsi dün ya da önceki gün toplu halde öldürülmüş. Şehit edilmiş değil. 15- 20 gün içinde 200’e yakın Türkmen kardeşimiz Telafer’de DAEŞ tarafından kurşuna dizilmiş vaziyette şehit edilmiş. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun" diye konuştu.
"TÜRKİYE BEKLEMEDEN MÜDAHALE ETMELİDİR"
Telafer’de sahipsiz ve Türkiye’den başka ümidi olmayan Türkmenler olduğunu belirten Mustafa Destici, şunları söyledi:
"Türkiye onlara el uzatıyor ama yeterli değil. Türkiye’nin elinin oraya daha güçlü şekilde uzanması, oradaki Türkmenler’in derdine çare olması gerekiyor. Orada 200 Türkmen şehit ediliyorsa Türkiye’nin askeri müdahale dahil her türlü seçeneği gözden geçirip uygulamaya koyması lazım. Aynı şey Suriye’nin kuzeyi için de geçerli. Şu anda PYD-YPG Amerika’nın da desteğini alarak kendisine bir bölge oluşturuyor. Türkiye, kendisine bir tehdit gelmesini beklemeden, taciz ateşi, füze, bomba atılmasını beklemeden, zaten PYD-YPG’nin varlığı direkt Türkiye için tehdittir. Bunu direkt tehdit olarak görüp ne Fırat’ın batısı ne doğusu hiçbir yerde asla PYD-YPG’nin varlığına müsaade edilmemelidir, askeri müdahale derhal yapılmalıdır."
"ADALET YÜRÜYÜŞÜ DEĞİL SİYASİ YÜRÜYÜŞ"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ’Adalet yürüyüşü’nü de değerlendiren Mustafa Destici, "Elbette ki herkesin yasalar, hukuk içerisinde yürüme, gösteri, eylem, protesto hakkı vardır.ÿSöz konusu olan anamuhafelet partisiyse öncelikle çözümü mecliste aramalıdır. Maalesef anamuhalefet partisinin mecliste çözüm arama gayreti içinde olmadığını görüyoruz" dedi.
Destici, adalet amaçlı değilÿsiyasi bir yürüyüş olduğunu düşündüklerini anlatırken, "Zaten katılanlara da baktığınızda referandumda yüzde 48 hayır oyu çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu öncelikle bu hayır cephesindeki bütün kesimleri ziyaret etti. Ve dolayısıyla da 2019’a kadar bu bloku birlikte, sıcak tutmaya ve 2019’a kadar taşıma gayreti. Bu yürüyüş de bu gayretlerden bir tanesi ve dolayısıyla siyasi bir yürüyüş. Kendi siyasi çıkarları açısından da amacına ulaşmış olarak gözüküyor, CHP’nin çıkarları açısından" dedi.
Destici, Kılıçdaroğlu’nun provokasyonlar olacağına dair bir duyum aldıklarını, ülkücü bir grubun kendilerine saldıracağını, ondan sonra bu yürüyüşün OHAL bahanesiyle sona erdirileceği, dağıtılacağı gibi birtakım sözler kullandığını ifade ederken, "Bunların doğru olmadığını düşünüyorum. Hiçbir ülkücü, milliyetçi grubun böyle bir saldırı hazırlığı içinde olduğu ya da kendilerini kullandıracaklarına ihtimal vermiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da bu konuda ciddi duyumları varsa o zaman bu provokasyonlara müsaade etmemenin yolu yürüyüşü sonlandırmaktır. Yürüyüşü sonlandırır dolayısıyla provokasyon yapacak kişinin elinden de bu imkanı almış olursun. Şimdi sanki yürüyenler yürümeyenler gibi insanları ayırmaya, destekleyenler, desteklemeyenler gibi ayrıştırmaya çalışıyorlar" diye konuştu.
Destici, HDP’nin PKK ile eş olduğu konusunda görüş birliği içerisinde olduklarını bunu CHP liderinin de bildiğine inandığını ifade ederken, "O zaman niye onlarla kol kola giriyor? Bu yürüyüş çürümüştür. PKK’nın dahil olması sebebiyle çürümüştür. Benim her gün Mehmetçiğimi, askerimi, polisimi, sivilimi, öğretmenimi katleden katillerle kol kola girerek, katillerle adalet aranmaz" diye konuştu.