Güncelleme Tarihi:
Ülkemiz 6 Şubat gecesi tarihindeki en yıkıcı depremlerden birini yaşadı. Gece saat 04.17’de korkunç bir sarsıntıyla uyanan insanlar, yakın şiddette bir depremi de 9 saat sonra yaşadı. Bu iki şiddetli depremlerden geriye kalan ise enkazlarla dolu şehirler…
Deprem felaketinin yaralarını bir nebze olsun sarmak için Edirne’den Kars’a ülkenin dört bir yanından yardımlar yollara çıktı. Özellikle de en büyük yıkımların meydana geldiği Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya ve Hatay için halk neredeyse seferber oldu. Depremin ardından binlerce yardım gönüllüsü de bölgeye gitmek için İstanbul Havalimanı’na akın etti.
Peki deprem bölgelerinde en çok neye ihtiyaç var? Nasıl yardım edebiliriz?
‘KENDİ KIYAFETLERİMİZİ ÇIKARIP DEPREMZEDELERE VERİYORUZ’
Bölgede çalışmalar yürüten AFAD, AKUT gibi arama-kurtarma ekiplerinin yanı sıra, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerden de pek çok arama ekibi enkazlarda görev alıyor.
Bunlardan biri olan Riva Arama Kurtarma ve Doğa Sporları Derneği (RAK-DER) gönüllülerinden Salih Şener ile konuştuk.
Sabah saatlerinde ekip olarak Malatya’ya vardıklarını ve hemen arama-kurtarma çalışmalarına başladıklarını söyleyen Şener’e göre önemli ihtiyaçlardan biri de kıyafet.
“Bölgeye geldiğimiz an çalışmalara başladık. Olumsuz hava koşullarının hâkim olduğu bölgede insanların sıcak tutacak kıyafete ihtiyacı çok fazla. Gece geç saatlerde gerçekleştiğinden herkes ince pijamalarla, hatta ayaklarında terlik bile olmadan dışarı çıkmış durumda. Ben ve arkadaşlarım üzerimizdekileri çıkarıp üşüyen insanlara veriyoruz.”
‘SU SIKINTISI BARINMADAN DAHA ÇOK ZORLUYOR’
Hatay’da yaşayan ve enkaz altındaki sevdiklerini bekleyen depremzede Rıdvan G. İse barınma dışında su ihtiyacına dikkat çekti. “Soğuk hava sebebiyle dışarıda kalmak çok zor ama barınma sorununun yanında içme suyu eksikliği bizi daha çok zorluyor. Şebeke suları güvenli olmadığından şişelenmiş sulara yöneliyoruz ama bu konuda da önemli bir sıkıntı var.”
PLANSIZ YARDIM YERİNE ULAŞMIYOR
2 yıl önce gerçekleşen İzmir’de gerçekleşen depremde afetzede olan insani yardım lojistiği konusunda çalışan Bireysel Lojistik Uzmanı Begüm Yontucu Kutlu, o zamanda da aynı lojistik sorunlarının olduğunu şu sözlerle aktarıyor:
“Türkiye’nin dört bir yanından sayısız yardımlar geldi. Ancak bir düzeni olmadığı için ne doğru zamanda ulaştı ne doğru ihtiyaç sahiplerine… Ben yıkılmak üzere olan evimin önünde umutsuzca beklerken ellerinde battaniyelerle gelen vatandaşlar nereye bırakmaları gerektiğini bana sordular. Bebek bezleri, çocuk ayakkabıları, oyuncaklar yığınla vardı ama o bölgede çocuk sayısı 5’i geçmiyordu.”
BİREYSEL HAREKET EDİLMESİ SADECE YOLLARI MEŞGUL EDER
Vatandaşın kendi başına ‘yardım etmeye gidelim’ mi demesi daha sağlıklı yoksa en yakın yardım kuruluşuna gidip kendi bütçelerine de uygun temel ihtiyaç malzemelerini alıp, yardım kuruluşuna bırakmaları mı?
Tek yürek olmak çok kıymetli olsa da asıl yardımın doğru yere, doğru miktarda, doğru kişilere ulaştırılması olduğunu söyleyen Kutlu, “Mümkün olduğunca en yakın resmi yardım kuruluşuna gidip yardımlarınızı oraya bırakmak hem sizin için hem de yardıma muhtaç depremzedelerimiz için yararlı olur. Herkes bireysel hareket ettiğinde yolları da meşgul etmiş oluruz. Gönderilen yardımların lojistik ağının çok iyi planlanması gerekiyor ki her iki tarafta amaçlarına ulaşabilsin. Örneğin; yardım bölgesine daha önceden iletilmiş battaniyeler olmasına karşın hala battaniye gidiyor ve birikiyorsa bir yerlerde acilen düzeltilmesi gereken çok ciddi sorunların olduğu görülmelidir” ifadelerini kullandı.
İHTİYAÇ LİSTELERİ DEĞİŞEBİLİR, GÜVENİLEN YERE NAKDİ YARDIM DAHA VERİMLİ
15 yıldır insani yardım lojistiği üstüne çalışan Dr.Feyza Şahinyazan da şu uyarılarda bulundu:
-- Koordinasyonsuz ayni yardımlarla (battaniye, ısıtıcı, vb.) ilgili acele edilmemeli. Hava muhalefeti de eklenince, sağlam kalan karayollarının mümkün olduğunca açık olması çok önemli.
-- Belki bir faydamız dokunur diye arabaya atlamak, kendi mahallenizde kurumunuzdan yardım tırı, konvoyu oluşturmak istiyor olabilirsiniz. Ancak faydadan çok zararı olabilir şu kritik süreçte.
-- A ilinde bugün battaniye ihtiyacı vardır, sizin yardım gidene kadar, o biter başka ihtiyaç başlar. Sizin yardımlarınız da yolu tıkadığıyla kalır, başka bir merkeze de aktarılamaz, bunun örnekleri çok. Kaynaklarımızı, enerjimizi çok daha verimli kullanabiliriz.
-- Öncelikle ve maalesef bu yaraların birkaç günde sarılmayacağı gerçeğiyle yüzleşip enerjimizi ve imkanlarımızı zaman yayalım.
-- Güvendiğimiz kurumlara ayni yardım yerine nakdi yardım yapalım.
-- Mümkünse tek seferlik büyük bağış yerine, bir süre düzenli bağışçı olalım, biz unutsak otomatik ödeme unutmaz.
-- İhtiyaç liste güncelliği çok hızlı değişebilir, bunları yayarak bilgi kirliliği yaratmayalım.
LOJİSTİĞİ DOĞRU SAĞLAMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Begüm Yontucu Kutlu da lojistik konusunda yapılması gerekenleri sıraladı:
-- Toplanma alanlarında depolar oluşturulup içine bozulmayacak temel ihtiyaçlar (battaniye, ısıtıcı, uyku tulumu, ayakkabı, kadın pedi, çocuk bezi, su vb.) eklenmeli ve afetzedeler bu alanlara taşınmalı.
-- Her ilin kendine özgü hub da denilen merkezleri olmalı ve bu merkezlerin yöneticileri ihtiyaç olan malzemelerin listelerini çıkarmalı. O listeler gerekli mercilere iletilip, yardımlar da ona göre yapılmalı. Temel ihtiyaçlar da bu merkezlerden yardım bölgelerine dağıtılmalı.
-- Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında her firmanın kendi depolarının belirli bir yüzdeliğini afetzedelerin temel ihtiyaçlarını istiflemek amacıyla düzenlemesi olabilir de bir başka öneri.
-- Fırsatçılara mahal vermemek adına güvenilirliğine emin olunan kuruluşlara yardımlarda bulunulmalı. Çünkü yardımların lojistiğini sağlamak tek başımıza yapabileceğimiz kadar basit değil.
-- İhtiyaç listeleri kontrol edilip, onlara göre ürün yardımları yapılmalı.
‘ISINMAK İÇİN EVİNE GİRENLER VAR’
Depremi en çok hisseden şehirler arasında olan Gaziantep, yıkımın da en çok yaşandığı yerlerden. Bölgede ihtiyaçlar sürekli değişse de ulaştığımız depremzede Nursel E. İhtiyaçları şöyle özetledi:
“Depremin olduğu ilk andan itibaren en büyük sorun barınma. Tarifsiz bir soğuk altında saatlerdir bekleyen insanlar, özellikle de çocuğu olanlar mecburiyetten evlerine girmek zorunda kaldı. Bizim evimiz de henüz yıkılmadı ve güvenli olup olmadığından da emin değiliz ancak ayağımızda bir çorap bile olmadığından mecburen evlere hızlıca girip ihtiyaçlarımızı aldık. Artçılar çok şiddetli bir şekilde devam ediyor ve evler asla güvenli değil.”
‘BENZİN ÖNEMLİ BİR SORUN’
Nursel E., arabası olanların biraz daha şanslı olduğunu söyleyerek, “Nispeten güvenli olan camiler, spor salonları hınca hınç insanlarla dolu. Geceden beri arabaların içinde ısınmaya ve dinlenmeye çalışıyoruz ama benzin de önemli bir sorun. Başta sınırlama gelen benzini saatlerce sıra bekleyerek az da olsa almamız mümkün oldu ama şu anda ne yazık ki yok” dedi.
Deprem bölgesinde bulunan Haluk Levent ise yardımlarla ilgili önemli bir uyarıda bulundu. “Böyle bir felakette bu ülkeye kötülük yapmak istemiyorsanız lütfen ama lütfen şehrin valilikleri ile görüşmeden yardım yollamayın. Her şey tıkanıyor.”
Böyle bir felakette bu ülkeye kötülük yapmak istemiyorsanız lütfen ama lütfen şehrin valilikleri ile görüşmeden yardım yollamayın.
— Haluk Levent (@haluklevent) February 6, 2023
Her şey tıkanıyor.
Şimdiden “şu kadar kamyon yollayalım şuraya şunu yollayalım” gibi twitler gördüm.
Yapmayın!
Etmeyin!
Çalışmalar felç oluyor sonra
Ayrıca AFAD tarafından yapılan açıklamada, “Yardımda bulunmak isteyen vatandaşlarımız ‘DEPREM’ yazarak 1866'ya SMS (20 TL) gönderebileceği gibi banka hesap numaraları üzerinden de bağış yapabilecektir” denilerek, hesap numaraları paylaşıldı.
Depremden etkilenen illerimizde yürütülen çalışmalara destek vermek isteyen vatandaşlarımızdan yoğun talep gelmektedir.
— AFAD (@AFADBaskanlik) February 6, 2023
Yardımda bulunmak isteyen vatandaşlarımız “DEPREM” yazarak 1866’ya SMS (20 TL) gönderebileceği gibi banka hesap numaraları üzerinden de bağış yapabilecektir. pic.twitter.com/qHpYThdnv9
HALK KAN BAĞIŞI İÇİN SEFERBER OLDU
Depremin ilk anından beri bölgede seferber olan Kızılay, deprem bölgesine ilave kan ve kan ürünleri sevkiyatı yaptı. İlk etapta yeterli stoklar olduğunu belirten Kızılay Başkanı Kerem Kınık, “Ancak ilerleyen saatlerde olabilecek ilave ihtiyaçlar için vatandaşlarımızı gün içinde tüm Türkiye’de kan bağışına davet ediyoruz” diyerek bir çağrıda bulundu.
Çağrının üzerine gerek alışveriş merkezlerinde gerek sokaklarda kan üniteleri kuruldu ve kan bağışlamak isteyen insanlar uzun kuyruklar oluşturdu. Çağrının üzerine 10 bin ünite bağış geldiğini ifade eden Kınık, bağışlara devam edilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Kızılay Kan ekiplerimiz bugün günlük kapasitemizin iki katı 40.000 ünite kan bağışı aldı.
— Kerem Kınık (@drkerem) February 6, 2023
Sabah kadar bu kanların Lab testlerini yapıp işleyerek hastanelere sevk edeceğiz.
Ekibimizi bir süre dinlendirip yarın öğleye doğru tekrar başlayacağız
Randevu için https://t.co/mYsQUD0HnI
BASİT BİR KONTROL İLE GERÇEKLİK ANLAŞILIR
‘Deprem yardımı yaparken dolandırıcılara para kaptırmamak için sahte kampanya ve siteler nasıl anlaşılır?’ sorusunu yönelttiğimiz Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, dolandırıcıların yardım kampanyaları için sosyal medya platformlarını, özellikle de Twitter’ı tercih ettiğini söyleyerek, “Burada çok yüksek takipçili ve mavi tik almış bir hesap kampanya başlatılmış gibi gösterip banka hesap numaraları paylaşılıyor. Sonrasında genellikle hiç takipçisi olmayan, takipçisi olsa da kendine ait paylaşımları olmayan hesaplar retweet yapıyor. Böylelikle kendilerini meşru gösteriyorlar” dedi.
Demircan dolandırıcıları nasıl anlayacağımızı şöyle açıkladı:
“Dolandırıcıların anlaşılmasındaki en önemli konu hesaplarının incelenmesi. Paylaşımları ve takipçileri incelendiğinde genellikle bot hesaplar tarafından takip edildikleri gözlemleniyor. Burada basit bir kontrol ile gerçeklikleri anlaşılabilir.”
Diğer bir dolandırıcılık yöntemi ise kampanya web sayfaları olduğunu ifade eden Demircan, “Genellikle kendine özgü ve profesyonel bir isimle açıldıkları gibi tanınmış dernek ve kurumların isimlerinin benzerleri olarak da kendilerini gösteriyorlar. Hatta arama motorlarında sponsorlu reklamlar ile en üstelerde yer alıp vatandaşları yardım toplama bahanesi ile dolandırıyorlar. Burada dikkate edilecek en önemli konu sponsorlu reklam vermiş her site ile iletişime geçmemek. Bunun yanında siteleri o kadar inandırıcı tasarlıyorlar ki vatandaşların aklına dolandırıcı oldukları gelmiyor. Bir sitede yardım kampanyası ile karşılaşılırsa mutlaka valiliklerden kampanyayı düzenleyen kurumun doğruluğunun teyit edilmesi gerekiyor. Bu dolandırıcılar gerçek kurumları da taklit ettikleri için, eğer sitede tanınmış bir kurumun adı geçiyorsa o kurum ile iletişime geçilmeli ve sitenin gerçekliği teyit edilmelidir” dedi.