Sedat ERGİN
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2002 01:52
Devlet Bakanı Kemal Derviş, bankaları kurtarma planına muhalefet edenlere sert çıktı. Derviş, ‘‘Bunlar şeffaflığı istemeyenler. Oysa bu sayede hortum tamamen bitecek’’ dedi. Derviş, banka patronlarına da, ‘‘Şirketlerinizi satın, bankanıza sermaye koyun’’ diye seslendi.
Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, dün önemli bir çıkış yaparak, bankacılık sistemini konu alan düzenlemeye karşı çıkan çevrelere sert bir dille çattı. Derviş, bu düzenlemeye yapılan muhalefetin belli ölçülerde şeffaflıktan çekinen ya da zora girmekten çekinen çevrelerden kaynaklandığını öne sürdü. Derviş, zordaki bankaların sahiplerine de ‘‘Sermayeniz varsa koyun, başka yerden bulun, gerekirse şirketlerinizi satın’’ çağrısı yaptı. Derviş, bu çıkışını liderler zirvesinin ilk etabının anlaşmazlıkla sonuçlanmasından sonra gazetelerin Ankara Temsilcileriyle düzenlediği sohbet toplantısında yaptı. Derviş, BDDK Başkanı Engin Akçakoca ile Hazine Müsteşarı Faik Öztrak'ın da katıldığı sohbette özetle şu mesajları verdi:
MHP 19 GÜNDÜR BİLİYOR:
Yasa Meclis'e getirilmeden önce zirvede liderlere bütün ayrıntılarıyla bilgi verildi. Ayrıntılar 20 Aralık tarihinde niyet mektubunu liderlere sunduğumuz zaman ortaya kondu. Yani, 19 gündür bilgileri var. (MHP'yi kastediyor.)
ANLATAMADIK:
Biz bunu komisyona gelmeden önce kamuoyuna geniş bir şekilde anlatabilseydik bu sıkıntıları daha az yaşardık. Ama vaktimiz olmadı. Bu konudaki inisiyatif olduğu gibi Türk tarafından geldi. Daha sonra IMF ile danıştık. Onların tecrübesinden yararlandık. Biz 40 ülkenin deneyimini çok ayrıntılı olarak inceleyip bu planı geliştirdik.
ÜÇ DİKİŞLİ DENETİM:
Türk bankacılık sisteminde şeffaflık maalesef yeterli ölçüde değil. Bu yasanın en önemli boyutu şeffaflığı getirmek. Bankalar sadece bankaların seçeceği denetim şirketleri tarafından değil, BDDK'nın da göstereceği bir denetim şirketinin denetiminden geçecek. Sonra da BDDK kendisi denetleyecek. Üç dikişli bir denetim olacak. Bu denetimlerle birlikte böylelikle ilk kez bankacılık sisteminin tablosu bütün açıklığıyla ortaya çıkacak.
ŞEFFAFLIK İSTEMEYENLER:
Bu yasaya direnişin hepsi değil, ama bir kısmı bu şeffaflığı istemeyen insanların yarattığı toz dumandır. Bundan ben şahsen eminim. Bu şeffaflık bazı insanları sorumluluklarıyla karşı karşıya bırakacak. (Kim bunlar?) Bunu denetlemeden sonra göreceğiz.
ZORU BİLİYORLAR:
Benim hayatımda ne bankam oldu, ne şirketim oldu, tamamen bürokratik bir hayat yaşadım, bir de üniversite. Benim herhangi bir bankacıyı, şirketi kurtarmam diye birşey düşünülemez. Bunu ima edenlere çok üzülüyorum. İkna etmeye çalışacağız. Bazılarında da bu yasa geçmesin de biz de zora girmeyelim şeyi de seziyorum açıkçası. Biz, Ahmet'i-Mehmet'i değil, sistemi destekleyeceğiz diyoruz.
ŞİRKETİNİ SATACAK:
Bazı bankacılar mesela şirketleri varsa onları satıp bankaya koymak mecburiyetinde kalabilir. Buna direnç var, ama kimse bunu açık açık söyleyemeyebilir. Ortalığı toz-dumana verip, 'yok bankacılar kurtarılıyor, yok hortumcular destekleniyor' muhabbetiyle bu işi batırmak isteyenler olduğuna inanıyorum. Bizim yaptığımız tam tersine bunu tamamen ortadan kaldırmak. Bu şeffaflıktan sonra hortum falan olmaz.
BAŞKA YERDEN KOYSUN:
En güzeli devletin hiçbir şey koymaması. Bu yasadan sonra banka sahiplerinin bir yerden sermayeyi bulup koymaları gerekiyor. En güzeli o olur. (Bu parayı nasıl bulacaklar? sorusu üzerine) Kendi şirketini satabilir. Bu insanların başka şirketleri var, başka yatırımları olabilir. Sermayesi varsa ve banka sahibi olmak istiyorsa ve bu bankada yeterli değilse sermayesi, alsın başka yerden bulsun.
HIR BU YÜZDEN ÇIKIYOR:
Keşke herkes kendi sermayesini bulup koysa. Ama bir şekilde de zorlama olacak tabi, o yarıyı koymak mecburiyetinde olacak eğer banka sahibi olmaya devam edecekse. Biraz da oradan hır çıkıyor. Bazı insanlar sorumluluklarını yerine getirmek zorunda kalacaklar.
YÖNETİME ADAM:
Türkiye gerçekten zor durumdan geçti, bazı sermayeler eridi. Onun için bunu yapabilmeniz için biz yarısını geçici olarak koymaya hazırız. Ama belli şartlar içinde. Mesela o yarıyı koyduğumuz anda şirketin yönetim kuruluna bir eleman girecek. Şirketin kendi koyduğu hisse, o hisse satılamadan satılamayacak. Yani birtakım şartları olacak. Hediye değil bu.
BAZILARI SAĞLAM ÇIKAR:
Bazı bankalara destek gerekmeyecek. Onlar güçlü çıkacaklar. Herkes kötü durumda demiyoruz. Devletin ortak olmadığı banka sıkı ve üç dikişli bir denetimden sonra bu çok sağlam banka, yeterli sermayesi var, devletin desteğine ihtiyacı yok sicilini alacak. Dolayısıyla insanların o bankaya güvenmemesi bence pek olmayacak. Öbür banka, evet devlet destek oldu ama hani çok da güçlü olmayan bir banka olduğu için devlet girdi olacak. Dolayısıyla ikisine aynı ölçüde değerlendirecek.
BİR KISMI REEL SEKTÖRE:
Devletin koyacağı kaynağın şu kadarını mesela reel sektöre, kendi ortak şirketlerin dışındaki reel sektöre kredi olarak verme önerisini de Meclis'e getireceğiz. Reel sektöre kredinin dağıtımında bu programa giren her banka rol alacak.
DÜNYANIN SONU DEĞİL:
Şu an liderlerle bu yasayı görüşüyoruz. Tabi bu birkaç gün gecikse dünyanın sonu değildir. Neticede çok önemli bir iş yapılıyor. Piyasalar bu işe olacak gözüyle bakıyor. Biz kendi kendimizi vurmazsak bu olacak, kendimizi vurursak o zaman kimse kurtulamaz.
Güvenmiyorsanız başkası yapsın
Devlet Bakanı Kemal Derviş, başta bankacılık ve ekonomide koordinasyon konuları olmak üzere kendisine muhalefet eden MHP'ye şu mesajları verdi:
15 AHÇI OLMAZ:
Bu kadar hassas ve zor bir durumda iken ekonomi yönetiminde bir takım olur, takımın bir başı olur. 15 ahçı birden mümkün değil, dünyanın hiçbir yerinde olmamıştır olamaz. Ama sorumluluk olacak, yetki olmayacak veya yetki olmayacak sorumluluk olacak.
BAŞKASI YAPSIN:
Eğer biz belli ölçülerde ekonominin programlarından sorumluysak, o zaman ya güveneceksin, tamam bu adam biliyor yaptığını, en iyisini yapmaya çalışıyor diyeceksin, ya da yok biz bu adama güvenmiyoruz, başkası yapsın. O da olabilir, ona da saygı duyarım.
GÜVEN EKSİKLİĞİ VAR:
Bazı konularda teknik kadroların bilgisine ve müzakereleri yürüten kişinin ehliyetine de güvenmek gerekiyor. İşin orada bitmesi lazım. (Güven eksikliği mi var sorusu üzerine) Öyle gözüküyor...
Amaç, 8-10 büyük ve güçlü banka
Devlet Bakanı Kemal Derviş, bankacılık sektörünün geleceği için öngörüsünü de şöyle açıkladı: ‘‘Türkiye'de gereken şu: 18 ay sonra diyelim, Türk bankacılık sisteminde kaç tane olacaksa 8-10, güçlü, kısmen yabancı sermayeyi de içeren, ama büyük ölçüde ulusal sermayeli, sermaye oranı uluslararası standartlara uygun, kredi verebilen, güven yaratan bankanın bulunması ve şeffaf olması. Bunu yapabilirsek müthiş birşey olacak, hakikaten Türk ekonomisi çok büyük ölçüde güçlenmiş olacak. Bir de uzmanlaşmış küçük ancak güçlü bankalar olabilir. Onlar da davem ederler.’’