Derviş’i size yedirmeyiz, diyorlar
Güncelleme Tarihi:
Okur yazar hanımlar Kemal Derviş’e sahip çıkıyor. Ve nedense, Türk medyasını temsilen – bugüne kadar Derviş’in aleyhinde tek bir kelime etmemiş olan zavallı – ben, fırçayı yiyorum. Yok öyle şey. Gazete yöneticileri, köşe yazarları, editörler... Bana söylenenleri aynen size devrediyorum.
Gazetelerde yer alan – doğrusu gazeteci olduğum halde ne demek istediğini benim bile tam anlayamadığım, suç unsurunu kestiremediğim – son Kemal Derviş haberleri ve köşe yazıları üzerine, “Sen gazetecisin...” diye yarı kınama, yarı suçlama, birçok telefon aldım. Hanımlar, özellikle de okumuş yazmış hanımlardan.
Birinin şu cümlesi, ortak tepkilerini özetliyordu, mealen aktarıyorum:
“Sanki bir yerlerden birileri düğmeye basmış gibi, daha düne kadar yere göğe koyamadığınız Kemal Derviş’i küçük düşürme, hatta karalama kampanyası başlattınız maşallah. (Not : Siz dedikleri gazeteler ve köşe yazarları.) Yok efendim kararsız Kasım’mış, yok daha düne kadar liderlik istemiyormuş da şimdi ne olmuşmuş (adam “istemiyorum” diye yırtınıyor halbuki..), yok efendim asistanının kocası, Kemal Derviş’in işyeri diye tuttuğu dairenin sahibinin şirketinde çalışıyormuşmuş... Eee? Bu mesnetsiz suçlamaların, kafamızı karıştırmaya yönelik çirkin kampanyanın bizlerde, vatandaşlarda uyandırdığı soru işareti nedir biliyor musunuz? Söyleyeyim : Kimse “Demek ki Derviş de diğerleri gibiymiş!..” diye düşünmüyor. Hepimizin tepkisi aynı : “Birilerinin nasıl bir hesabı var ki aynı anda, aynı cümlelerle düne kadar önünde eğildikleri bu adama saldırıyorlar?”
Bir diğer öğretmen hanım da, "Sen sessiz kalıyorsun Derviş'e yapılanlara, bak millet neler yazıyor" diyerek bir köşe yazısı eklemiş e-postasına. Hakkı Devrim'in perşembe günkü yazısı (Radikal, 5 ağustos). Bilerek mi bu yazıyı seçmiş, tesadüf mü... anlamadım.
Hakkı Devrim yazısında hem Kemal Derviş ve asistanı Oya Ünlü'ye "yaptığınız yanlış, bu konulara daha bir titizlenmeniz lazım" demeye getiriyor, hem de suçlamaları tiye alıyor. Ortak okurumuz Nuriye Hanım'ın talimatı gereği, yazarın da izniyle, "Derviş'e rüşvet girişimi bir suçüstüyle önlendi" başlıklı yazıyı sunuyorum :
Derviş'e rüşvet girişimi bir suçüstüyle önlendi
Derviş'in de rüşvet almaya başladığı, basınımızın gayret ve dikkati sayesinde kamuoyuna duyuruldu. Gözümüz aydın! Devlet hazinesinin bir kere daha har vurup harman savrulması ihtimali zamanında önlenmiş oldu.
Siz talihsiz (!) Radikal okurları bu büyük habercilik hadisesinden haberdar olamadınız. Özetlemeye çalışayım.
Kemal Derviş'e, çalışacak sakin bir yer aramışlar. Devlet Bakanı Fikret Ünlü'nün kızı olduğunu bildiğim, ama Emre Kızıl adlı bir mühendisle evli olduğunu bu vesileyle öğrendiğim, Derviş'in sadık danışmanı Oya Ünlü aile dostları olan ünlü müteahhit Necati Yağcı'ya ait boş ve döşeli bir büro katı bulmuş; iki de otomobil, biri şoförlü; ha, bir de çaycı ofis-boy.
Müteahhit, ABD'yle iş yapan bir firmanın sahibi. Üstelik, İnter Portföy Şirketi'ni 3,8 trilyon liraya bu yılbaşı BDDK'dan satın alan da aynı zatmış. «Büro ve otomobiller için bedel ödenecek mi?» sualine «İlkesel olarak olması lazım. Hassasiyetlerin farkındayız» cevabını vermiş. Mühendis Emre Kızıl'ı işe aldıklarını da inkâr etmemiş.
Bence bir ikramda bulunmak istemiş müteahhit Necati Bey. Geçici kiracısı herhangi bir ödeme yapmayacak olsaydı, eminim onu dava etmeyecekti. Bugün Türkiye'de, Derviş'le iyi ilişkiler kurmak istemeyecek bir işadamı düşünülebilir mi?
Kemal Derviş üzülmüş, meheldir. Oya Hanım ağlamış, işlenen hatayı ortadan kaldırmaz ki... İkisi de, bu yaptıklarının dünyanın her yerinde yadırganacağını, Türkiye'de de tefe konulup çalınacağını akıl edecek yaştalar.
«Bir musibet...» tertibinden uyarı yerine geçecek, iyi ki işin başında uyarıldık diye ileride sevineceklerdir.
*
Haber bu! Hürriyet'in 13 ağustos günü 21'inci sayfasında yerini ve ölçüsünü bulmuş bir haber. Aynı haberi o gün Milliyet ile Akşam'ın ilk sayfalarında vermesini sen misin yadırgayan! Dün, bir de baktım «rüşvet (!)» haberi manşetlerde.
Manşet olarak Star, Akşam (ki yadırgamadım) ve Hürriyet (ki yadırgadım) gazetelerinde; Milliyet, Gözcü, Vakit ve Ortadoğu'da birinci sayfa haberi.
Neşeli haber MHP'li Ortadoğu'daydı. Rüşvet haberine bitişik bir haber daha: «Çevik'ten amansız takip». Bunda, BDDK üyeliğinden Derviş tarafından uzaklaştırılan, şimdi MHP adayı, «ekonomi hukuku profesörü» Kemal Çevik'in seçim kampanyasında Derviş'i hedef alacağı bildiriliyordu.
Şimdi, rüşvet haberinin kaynağında da Prof. Kemal Çevik'in bulunduğunu düşünenlere ne diyeceğiz, a çocuklar. İş mi sizin bu yaptığınız?
Hakkı Devrim, Radikal 15 ağustos 2002
http://www.radikal.com.tr/veriler/2002/08/15/haber_46673.php