Güncelleme Tarihi:
DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Görmez, AİHM’nin ‘‘Zorunlu din dersi kaldırılsın’ kararına ilişkin, “Zorunlu din eğitimi ile zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerini birbirinden ayırmak gerekiyor. Bu iyi ayırt edildiği zaman, Avrupa ülkelerinde de çok örnekleri olduğu için bu konuda herhangi bir sorun çıkacağını zannetmiyorum” dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti arasında imzalanan işbirliği protokolü töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Görmez, mahkemeye müracaatın ilk safhasından itibaren konuyu şahsen takip ettiğini belirterek şunları söyledi: “Bu sorun din dersinin veya din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu olup olmaması değildir. Çünkü Batı’da da pek çok ülkede zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri vardır. AİHM’nin zannediyorum gördüğü sorun, zorunlu din eğitimi ile din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zımnen de olsa birbirine karıştırılmasından kaynaklanmaktadır. İnanıyorum ki eğitimciler bunu çok iyi tefrik ettikleri zaman böyle bir sorun yaşanmayacaktır.”
MEB: EŞİT YAKLAŞILIYOR
Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri de, Anayasa’nın hükümlerini yerine getirmek zorunda olduklarını ve uygulamanın kaldırılmasının gündemde olmadığını, müfredatın ise din ve mezheplere eşit ve objektif yaklaşımla hazırlandığını savundular. Bakanlık yetkilileri, AİHM kararını şöyle değerlendirdi: “1982 Anayasası’ndaki ilgili madde gereğince zorunlu din dersi uygulaması mevcut. Bu uygulamadan vazgeçilmesi bakanlık yetkililerinin vereceği bir karar değil. Biz anayasayı uygulamak zorundayız. Dünyada zorunlu din dersi uygulaması batılı ülkelerin çoğunda mevcut. Bu uygulamadan vazgeçilmesini gerektiren bir durum söz konusu değil. Dinlere saygılı bir anlayışla herhangi bir inanç ya da mezhep dayatılmadan anayasanın gereğini yapıyoruz. Türk Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı, önceki yıllardaki değişiklikle bu çerçeveye oturmuş durumda. Herhangi bir dini inanç ve yorum dayatılmıyor. Tam tersine tüm din ve mezheplere eşit yaklaşılarak objektif bilgilendirme yapılıyor. Bu nedenle geri adım atılması, uygulamanın kaldırılması gündemde değil.”
TOPLUMLA ALAY ETMEKTİR
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ise “Müfredatta zorlama söz konusu, eşitlik değil” diyerek, şöyle konuştu: “İbadethaneleri zorunlu hale getirirken, bütün ortaokullarda imam hatip sınıfı açarken, ‘Müfredatta tüm dinlere eşit yaklaşıyoruz’ demek toplumla alay etmek, dalga geçmektir. Sadece müfredatla değil, eğitim sisteminde yaptıkları tüm değişikliklerle ve uygulamalarla öğrencileri zorluyorlar. Bakanlık ve siyasi iktidar hukuk kararlarını görmezden geliyor ve bu şekilde açıklamalarla toplumu yanıltıyor.”