Güncelleme Tarihi:
İNSANLARI BÖYLE SERİNLETTİLER / Foto Galeri
Bize tere satmayın
- Tasavvufta bir kaide vardır; Derler ki ‘edep yahu, edep yahu’. Ben de onu söylüyorum. Bize gelip de tere satmayın. Tereciye tere satılmaz. Bu millete tere satamazsın. Bu millet bu işin aslını biliyor. CHP’nin de cemaziyülevvelini iyi biliyor. Yaşayanlar yaşamayanlara anlattı. Babamın, dedemin bana anlattığı gibi. Bizim babalarımız torunlarına anlattı. Biz de torunlarımıza da anlatıyoruz, çocuklarımıza da anlatıyoruz. Bak bunlar geçmişte bunları yaptı diyoruz.
İşte cemaziyülevveliniz
- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Dersimli. Dersim ile ilgili ne söylediklerini biliyorsunuz değil mi? Vergi vermediler diye Dersim’in köylerini kim bombaladı? Zamanının, o zamanki Cumhurbaşkanı’nın emriyle... Kimdi? İsmet İnönü, CHP’nin başındaydı. Yani CHP bombaladı. 20 bin, 30 bin, 40 bin, 50 bin kişinin yargısız infaz edildiği söylenir. İnsaf ya. İşte sizin cemaziyülevveliniz bu. Gelin de siz bunu temizleyin önce.
Hayatları kararttılar
- Başı örtülü kız çocuklarının üniversite kapılarından geri çevrildiği, üniversite kapılarının başı örtülü kızlara kapatıldığı dönemler oldu. Utanmadan sıkılmadan ‘özgürlük’ dediler. Hani nerede özgürlük, nerede? Nice hayatları kararttılar, nice umutları söndürdüler. Başörtülü kızların eğitim özgürlüğünün önünü açmak için TBMM’de MHP ile el ele verdik, ilgili düzenlemeyi 411 oyla Meclis’ten geçirdik. Arkadan ne oldu? Hani çıktı ya, bugün anamuhalefet partisinin lideri ne diyor? ‘Bu işi ben çözerim’ diyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? 411 oyla eğitim özgürlüğü konusunda başörtüsüyle alakalı sorunu Anayasa Mahkemesi’ne kim götürdü? CHP değil mi? Onun altında CHP’nin şimdiki liderinin imzası yok muydu...
Hakaretleri durmadı
- Ramazan ayında muhalefetin hakaretleri ve küfürnameleri durmadı. Ama biz onlara aynı şekilde cevap veremeyiz. Onların yalanları, onların hakaretleri onların olsun. Biz edebi, adabı içerisinde siyasetimizi yürüteceğiz. Anamuhalefet, diğerleri televizyonlara çıktıklarında, aman gençleri, çocukları televizyonların karşısında tutmayın, yavrularımızın ahlakı bozulur, kötü örnek olurlar. O hakaretleri duymasınlar, o küfürleri duymasınlar, o seviyesiz üslubu duymasınlar. Onların yalanlarını dinlemesinler. Siyasetin, onların sergilediği gibi yalandan, iftiradan, karalamadan, tutarsızlıktan ibaret olduğunu görmesinler. Eskiler, aslında eskimezler ne güzel söylemiş... ‘Üslub-u beyan, ayniyle insan.’ Mesele bu. İşte bunların o çirkin üslupları, aslında siyasetteki vizyonlarının, ufuklarının ne kadar dar olduğunu açıkça gösteriyor.
Kıyafet önlemi
BAŞBAKAN Erdoğan’ın Sakarya gezisi nedeniyle yine çok sıkı güvenlik önlemleri alındı. Erdoğan helikopterden indikten sonra önce giyeceği elbiseleri, korumalar tarafından otobüse konuldu. Ardından da Erdoğan Gar Meydanı’nda vatandaşlara hitap etti. Başbakan mitingten sonra Sakarya Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin açılışını yaptı. Erdoğan, akşam katıldığı iftar yemeğinde şöyle konuştu: “Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın kimi kararları bizi çıldırtmıştır. 1992 veya 1993, Telekom özelleştiriliyor, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi engelliyor. Türkiye bu tavırlardan dolayı 25 milyar dolar kaybetti.
Buharlı su sistemiyle serinlik
ADAPAZARI’na saat 14.30’da helikopterle gelen Başbakan Erdoğan’ı Gar Meydanı’nda bekleyen kalabalık, alanın üzerine çekilen ince hortumlardan verilen ve havaya buhar şeklinde karışan su sistemiyle serinletilmeye çalışıldı. Zaman zaman da alanın içinde dolaşan bir kişi hortumla havaya tazyikli su sıkarak izleyicileri serinletti. Buna rağmen bir çok kişi, güneşin iyice kızdırdığı beton zemin üzerinde durmak yerine Atatürk Bulvarı’ndaki ağaçların altında korunmaya çalıştı. Özellikle kadınlar başlarına şapka takıp şemsiyeleriyle sıcaktan ve güneşten korunmaya çalıştılar.