Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2002 02:19
17 yaşındaki Sultandağı Lisesi son sınıf öğrencisi Yıldız Gül, depremin olduğu pazar günü erkenden kalktı. Kahvaltısını yapıp ilçeden 25 kilometre uzaklıktaki Konya'nın Akşehir İlçesi'ndeki dersanesine gitti.
Otobüsten inip dersaneye doğru yürürken hissetti korkunç depremi. Aklına Sultandağı'nda bıraktığı annesi Habibe Gül geldi. Çünkü, babası Yaşar Gül, Bingöl'de hemşirelik yapan ablası Kıvılcım Gül'ün yanındaydı.
Dersaneye ulaştığında, depremin Sultandağı'nda çok sayıda evi yerlebir ettiğini öğrendi. Hemen otogara koştu, ancak otobüs bulamadı. Saatler sonra yer bulabildiği bir otobüsle Sultandağı'na gelebildi. Ortalık ana baba günüydü. Yüreğine düşen korku biraz daha arttı. Evine yaklaştığında yıkılan evleri gördü. İçinden hep, ‘‘İnşallah bizim eve birşey olmamıştır’’ diye geçiriyordu.
Kalabalıktan biri tanıdı Yıldız'ı, kolundan tutup uzaklaştırmak istedi. İşte o an anlamıştı Yıldız acı gerçeği. Feryatları yeri göğü inletiyordu.