OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 05, 2002 00:00
17 yaşındaki Sultandağı Lisesi son sınıf öğrencisi Yıldız Gül, depremin olduÄŸu pazar günü erkenden kalktı. Kahvaltısını yapıp ilçeden 25 kilometre uzaklıktaki Konya'nın AkÅŸehir Ä°lçesi'ndeki dersanesine gitti. Otobüsten inip dersaneye doÄŸru yürürken hissetti korkunç depremi. Aklına Sultandağı'nda bıraktığı annesi Habibe Gül geldi. Çünkü, babası YaÅŸar Gül, Bingöl'de hemÅŸirelik yapan ablası Kıvılcım Gül'ün yanındaydı. Dersaneye ulaÅŸtığında, depremin Sultandağı'nda çok sayıda evi yerlebir ettiÄŸini öğrendi. Hemen otogara koÅŸtu, ancak otobüs bulamadı. Saatler sonra yer bulabildiÄŸi bir otobüsle Sultandağı'na gelebildi. Ortalık ana baba günüydü. YüreÄŸine düşen korku biraz daha arttı. Evine yaklaÅŸtığında yıkılan evleri gördü. İçinden hep, ‘‘İnÅŸallah bizim eve birÅŸey olmamıştır’’ diye geçiriyordu. Kalabalıktan biri tanıdı Yıldız'ı, kolundan tutup uzaklaÅŸtırmak istedi. Ä°ÅŸte o an anlamıştı Yıldız acı gerçeÄŸi. Feryatları yeri göğü inletiyordu.Â
button