A.A
Oluşturulma Tarihi: Ocak 30, 2009 14:01
Tarih Vakfı tarafından Türkiye İnsan Hakları Vakfı ortaklığı, AB ve Finlandiya Büyükelçiliğinin mali desteği ile başlatılan “Ders Kitaplarında İnsan Hakları-2” projesinin sonuçlarına göre, incelenen 69 ilköğretim kitabından yalnızca 2'sinden, 70 orta öğretim kitabının ise 9'unda herhangi bir hak ihlaline rastlanmadı.
Beyoğlu'ndaki Karşı Sanat'ta düzenlenen basın toplantısında konuşan Tarih Vakfı Projeler Koordinatörü Gürel Tüzün, projenin ilkini 2002 yılında gerçekleştirdikleri, geçen süreçte müfredatta yapılan değişiklikler nedeniyle bu araştırmayı yenilemek istediklerini kaydetti.
Tüzün, bu çerçevede 139 ilk ve orta öğretim ders kitabı ile 75 öğrenci çalışma ve öğretmen kılavuz kitabının insan hakları açısından incelendiği projede, 74 kişilik gönüllü ekibin çalıştığını ifade etti.
Gönüllüler tarafından oluşturulan tarama raporlarına dayanan 12 makalenin, “Ders Kitaplarında İnsan Hakları-2: Tarama Sonuçları” adlı kitapta toplanacağını kaydeden Tüzün, ayrıca Türkiye genelinde ilk ve orta öğretim okullarında 2 bin 597 öğrenci ve 1044 öğretmene uygulanan anketin sonuçlarının da yakın zamanda açıklanacağını bildirdi.
Gürel Tüzün, incelenen 69 ilköğretim kitabından yalnızca 2'sinde, 70 orta öğretim kitabının ise 9'unda herhangi bir hak ihlaline rastlanmadığını kaydetti.
İlköğretim kitaplarında tüm ihlallerin yüzde 40'ını eğitim felsefesi ve eleştirel bir bakışın geliştirilmesine engel olan ihlallerin oluşturduğunu öne süren Tüzün, şu görüşleri dile getirdi:
“Dahası, ilk proje döneminde de raporlandığı gibi, bilginin eleştirel akıl yürütmeyle temellendirilmesi ve sınanması yerine, bir yüksek 'otorite'ye, örneğin her konuda
Atatürk'e veya dine gönderme yapılarak doğrulanması da 2008 incelemesinde sıkça not edilmiştir. 2008 çalışmasında bu alanda en fazla ihlal, din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarında saptanmıştır. Din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitapları, demokrasi bilinci ve laiklik başlığı altında gruplanan insan hakları ölçütleri açısından da en sorunlu kitaplardır.”
“NORMATİF DEĞERLER, OLGULAR OLARAK SUNULUYOR”Evrensel/yerel, biz/ötekiler, barışçıl değerler gibi kavramlarla ilgili ihlallere, özellikle sosyal bilimlere ait ders kitaplarında rastlandığını iddia eden Tüzün, “Ders kitaplarındaki hakim söyleme bakıldığında, normatif değerler olgular olarak sunuluyor, şiddet ve ölüm yüceltiliyor, ülkedeki azınlık ve etnik gruplar yok sayılarak, farklılıklar tehdit olarak algılanıyor, Sünni İslam anlayışının enjekte edildiği bir din eğitimi ağırlık kazanıyor” dedi.
Toplumsal cinsiyet konusunda ise bir önceki proje dönemine göre bazı olumlu gelişmeler mevcut olsa da, bu konuda da ihlallerin sürdüğüne işaret eden Tüzün, insan hakları duyarlılığı arttıkça ders kitaplarında açık ihlallerin yerini örtülü ihlallerin almaya başladığını savundu.
“Gerek ilk, gerekse orta öğretim ders kitapları öğrencilerin yaratıcı ve eleştirel düşünme yetilerini ve insan hakları duyarlılığını artırmıyor, aksine engelliyor” görüşünü dile getiren Tüzün, bu konuda iyileştirmelerin yapılabilmesi için ders kitaplarının, sivil toplumun da dahil edildiği bir süreçte gözden geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
Proje bulgularından alıntılar da yapan Tüzün, ders kitaplarında yer alan insan hakkı ihlallerine ilişkin şu örnekleri sıraladı:
“Türküz, bütün başlardan üstünüz”, “Batır Karadeniz'e, hamsilere yem olsun diyeceğim ama... gavur etiyle beslenen hamsiden hayır mı gelir/”, “Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay öğrenilebilecek bir dildir”, “Baba ailenin geçimini sağlayan kişidir, anne, babanın yardımcısı olarak ailenin beslenmesi, çocukların bakımını, aile içinde sevgi ortamını sağlayan kişidir.”