Derinlik Süleyman Şah’ı da kapsıyor
Güncelleme Tarihi:
Türk ve ABD’li askeri yetkililer Suriye’de Fırat’ın doğusu için planlanan ‘güvenli bölge’ için dün ikinci kez Milli Savunma Bakanlığı’nda bir araya geldi. Saat 10.30’da başlayan görüşmede güvenli bölgenin derinliği, uzunluğu ve kimin kontrolünde olacağına dair iki taraf arasındaki görüş ayrılıklarını gidermek için teknik düzeyde müzakereler devam etti.
KARAKOZAK DA GÜVENLİ BÖLGEDE
Türkiye başından beri güvenli bölgenin Fırat’ın doğusunda coğrafi duruma göre 30 ila 40 kilometre arasında değişen derinlikte olmasını istiyor. Bu derinliğin içinde, DEAŞ terör örgütünün eline geçme tehlikesi nedeniyle Suriye Eşmesi Köyü’ne taşınan Süleyman Şah Türbesi’nin eski yeri Karakozak Köyü de var. Türbe, 22 Şubat 2015’te ‘Şah Fırat’ operasyonuyla Türkiye sınırının çok yakınına getirilmişti. Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nun eski yeri Karakozak Köyü, Türkiye sınırına yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta. Başkent kulislerinde, Türkiye’nin güvenli bölge planları arasında sınır hattının tamamen terör örgütünden temizlenmesinin yanı sıra Süleyman Şah türbesini eski yerine taşımanın da bulunduğu konuşuluyor. Bunun için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Fırat Kalkanı Harekât bölgesi içinde bulunan Cerablus ile Ayn El Arab (Kobani) hattında Karakozak’a inecek şekilde operasyon yapması yeterli olacak.
Toplantının ilk gününde tarafların pozisyonlarında değişikliğe gitmemelerine rağmen ikinci tur konusunda mutabık kalmaları, kulislerde ‘Her iki tarafın da uzlaşmadan yana olduğunun göstergesi’ olarak yorumlandı. İkinci gün toplantının başladığı saatlerde ABD Savunma Bakanı Mark Esper’in Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik olası harekâtıyla ilgili bir açıklama yapması da dikkat çekti. Askeri uzmanlar, Esper’in açıklamasında ABD’nin ‘tek taraflı’ operasyona karşı olduğunu belirtmesine işaret ederek, “Tek taraflı vurgusu önemli. ABD ortak bir anlayışa varılmasını istiyor. Ayrıca ABD’li bakanın bir anlaşmaya varılacağından umutlu olduğunu belirtmesi de göz ardı edilemez. Bu nedenle tarafların masaya anlaşma hedefiyle oturduğunu söylemek mümkün. Net bir sonuç çıkması ABD’nin Türkiye’nin hassasiyetlerini anlamasına bağlı” yorumunu yaptı.