Ümit ÇETİN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 03, 2005 01:58
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), Karadeniz’de sık sık meydana gelen sel felaketlerinin ardından ‘Derene sahip çık’ kampanyası başlattı.
DSİ’ye: Yatakları düzenle
KGM’ye: Güzergahı iyi tespit et
OGM’ye: Köklü bitkiler yetiştir
Valiliğe: Dere yatağını koru
Vatandaş’a: Dereye ev yapma
Genel Müdür Prof. Dr. Veysel Eroğlu, başta kendi kurumu olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile vatandaşları uyararak, kampanyaya destek vermeye çağırdı. Felaketlerin önüne geçmek için topyekün mücadele vermek gerektiğini ifade eden Eroğlu, kampanyaya öncülük ederek, DSİ’den Karayolları’na, belediyelerden vatandaşlara, ilgili herkese uyarılarda bulundu. Yaşanan sel felaketlerinin insanoğlunun gerekli tedbirleri almaması ve tabiatı plansızca tahrip etmesi neticesinde oluştuğunu belirten Eroğlu, ‘Zamanında yeterli tedbirleri alırsak ve tabiatı bir plan çerçevesinde kullanırsak yaşanan bu felaketlerin çoğu acı ile neticelenmeyecektir’ dedi. Sel felaketlerinde insan rolüne değinen Eroğlu, insanların doğa ile uyum içinde hareket etmemesinin önemine değindi. Üzücü olayların ardından yapılan incelemelerde doğa ile uyumun öneminin açıkça ortaya çıktığını ifade eden Eroğlu şunları söyledi:
İŞİN ŞAKASI YOK
‘Belediyeler yer kazanmak amacıyla pek çok dereyi işgal etmişler. Hatta geçmişte bazı belediyelerin DSİ’inin taşkın alanda istimlak ettiği alanları dahi bazı kişilere sattıklarına şahit olduk. Taşkın alanını belediye parselleyip satmış. Bu belediyelerle davalar devam ediyor. Ayrıca belediyelerde derelerin üzerini kapatma sevdası var. Dereler kapatıldığı zaman yeterli boşluk olmuyor. Baraj görevi görüyor. Tıkanma oluyor ve taşkın oluşuyor. Vatandaşlar da dere yataklarının içine fabrikadan tutunda konuta kadar yapıyorlar. Bunlar son derece yanlıştır. Bu evi ya sel götürür ya deprem götürür. Bu işin şakası yok.
VAHŞİCE KULLANIYORLAR
Dere yatakları vahşi şekilde kullanılıyor. Bazı kum, çakıl alan kişiler, şirketler bu alımı vahşi şekilde yapıyorlar. Hatta bazen köprü ayaklarının altından alarak köprünün direncini azaltıyorlar. Pek çok köprünün bu yüzden yıkıldığını tespit ettik. Bunun dışında Köy Hizmetleri geçmişte dere üzerindeki köprüleri ucuz olsun diye dar yapmış. Bu köprüler de tamamen yıkılmış. Üstelik dere yatağını bozduğu içinde büyük sıkıntılara neden olmuş.’
İLGİLİLERE GÖREV DAĞILIMI
‘Felaketler gelmeden herkes mesuliyetini yerine getirsin’ diyen Eroğlu, genel müdürlük görevini yürüttüğü DSİ başta olmak üzere ilgili kurum, kuruluş ve vatandaşların yerine getirmesi gereken görevleri tek tek sıralayarak, şu görev dağılımmını yaptı:
DSİ Genel Müdürlüğü; Dere yatağı güzergahlarında yapılan sanat yapılarını kazıklı temeller üzerine inşa et. Yatak düzenlenmesi ve köprü dolgu işlerini hızlandır. Dere tahkimatlarını yap. Rusubat (Dere içindeki yabancı maddeler) tutucu tesisler yap.
Karayolları Genel Müdürlüğü; Yol güzergahlarını iyi tespit et, sanat yapılarını kazıklı yapılar üzerine inşa et. Mevcut taşkın koruma tesislerinin bazı bölümlerini izinsiz yıkma ve dereye giriş için yollar yapma.
Orman Genel Müdürlüğü; Ormanlarına sahip çık. Ağaçlama sistemlerini oluştur, derin kök yapısına sahip bitkiler yetiştir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü; Dere vadilerinde kadastro çalışmalarında DSİ Genel Müdürlüğü ile ortak çalış.
Belediye; Denetimsiz konut inşa ettirme. Taşkın koruma tedbiri olmadan yapılaşmaya gitme. Dere yataklarının üstünü kapatma, Dere akış şartlarına engel olacak şekilde konut ve sanat yapıları inşa etme. İmar sahası harici alanlar dışında vadi tabanlarındaki yapılaşmaya denetle.
Valilik; Dere yataklarından ruhsatlı ve ruhsatsız malzeme alınmasına izin verme.
Köy Hizmetlerinden sorumlu İl Özel İdareleri; Heyelana uygun bölgelerde yerleşim yerlerine yol götürürken dikkatli ol.
Vatandaş; Dere yatakları boyunca ağaç yetiştirme. Dere yatakları boyunca yetiştirilen ağaçlar, yaşanan taşkınlarda barajlamalara sebep olmaktadır. Sedde şevlerini toprak dolgu yapılarak arazi şeklinde kullanma. Taşkın koruma tesisi olarak inşa edilen sedde şevlerinin, toprak dolgu yapılarak arazi şeklinde kullanılması yatak kesitlerini daraltmaktadır. Dereler kamu malıdır. Derene sahip çık.
30 yılda yüzlerce ölü
7-8 Temmuz 1973 Rize: Taşkınlarda 4 kişi öldü.
14 Temmuz 1973 Rize: 4 kişi öldü.
19 Ağustos 1974 Gümüşhane: 3 kişi öldü.
30 Temmuz 1977 Rize-Pazar ilçesi: 6 kişi Hemşin Deresi taşkınları neticesinde hayatını kaybetti.
19 Temmuz 1983 Rize-Pazar ve Fındıklı: Taşkın ve heyelanlarda 14 kişi hayatını kaybetti.
21 Temmuz 1988 Rize: Heyelan nedeniyle 3 kişi öldü.
19-20 Haziran 1990 Trabzon ve Giresun: 31 kişi öldü. 14 kişi kayboldu. Gümüşhane’de ve Giresun’da 2 kişi hayatını kaybetti.
6 Temmuz 1995 Trabzon ve Rize: 4 kişi sel sularına kapılarak hayatını kaybetti.
31 Ağustos 1995 Rize: Güneysu ilçesinde 9 kişi öldü.
3-4 Temmuz 1997 Giresun: Taşkınlarda 5 ölü.
7-8 Ağustos 1998 Trabzon Köprübaşı Beşköy: 50 kişi hayatını kaybetti.
11-12 Kasım 2001 Rize: Heyelanlar sonucu 7 kişi hayatını kaybetti.
23-24 Temmuz 2002 Rize: Taşkın ve heyelanlarda 32 kişi hayatını kaybetti.
2-3 Ağustos 2005 Trabzon-Rize; Trabzon-Köprübaşı-Çaykara-Of-Hayrat ilçeleri ve köylerinde yaşanan taşkınlar ve oluşan heyelanlar neticesinde 10 kişi hayatını kaybetti.