Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2010 00:00
Başbakan Erdoğan, Gündoğdu Beldesi’ni ziyaretinin ardından yanındaki bakanlarla birlikte basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, yıkılanların yerine TOKİ’nin yenilerini yapacağını vurgularken, şu önemli tespitleri yapıp uyarılarda bulundu:
Afetler sürekli oluyor Karadeniz’de. Bu vesileyle dertli olarak bir şey söyleyeceğim. Her zaman söylüyorum; Ne olur, binaları inşa ederken ‘Ne kadar göğe yükselirsek o kadar iyi olur’ anlayışıyla yapmayalım. Zemin etütlerini en iyi şekilde yapmadan bina yapılmasına girilmemesi, bina yapılmaması gerekir.
Ama şurada arkadaşlarım bana fotoğraflar çektiler, onları gördüm. Yani derenin üzerinde inşa edilmiş bina. Ve hele bu bina belediyeye ait bir bina olursa bunu neyle izah edebiliriz? Tabii ben buradan başta kamu görevlilerine de sesleniyorum; Asla buralarda siyasi hesap güdülmemeli. Bir yere inşaat yapılmaması gerekiyorsa oraya imar müsaadesi veren belediye başkanı, köylerde valilikler bu işin kesin sorumlusudurlar.
Ama vatandaşlarımızın da duyarlı olmasını, orada ‘Bu yapılmasın’ dendiği zaman onların da ısrarlı olmamasını, kaçak yollara tevessül etmemesini, bir musibet bin nasihatten daha iyidir diyerek hatırlatmak istiyorum. Karadeniz’de bunları bir daha yaşamayalım diyorum.
Erken uyarı sistemi çalışmıştır ve sistemle ilgili olarak valimiz bu sistemden hareketle kendisi gerekli açıklamasını o gün yapmıştır. Yağmur yağacağını, yağmurun şiddetinin yüksek olacağını söylemiştir. Buna rağmen tabloyu görüyorsunuz. Eğer siz Rizeli veya Trabzonluysanız, burada yağmurun olup olmamasını bırak, heyelanın olmaması diye bir sorun var mı? Niye? Bunun tek nedeni var. Ormanlar hakkını alır. Dere yatağında akar. Bunu unutmayın. Burada da aynı şeyi görüyoruz.
Ben çocukluğumu biliyorum. Bizim orman olan yerlerimizi ormandan çıkardık çaylığa dönüştürdük. Evlerimizin altında ahırlardaki gübrelerimizi kullanırdık. Tamamıyla evlerin altını boşalttık ve Avrupa gübresi dediğimiz kimyasal gübreyi kullandık. Bunun sonucunda toprak adeta bir balçığa dönüştü. Şimdi bu tür yağmurla bütünleştiği anda toprak bir balçık olarak adeta bir bulamaç gibi akıp geliyor. Akan yerlere bakın, çaylıklar. Ağaçların olduğu yerde direnme var. Erozyona karşı en büyük tedbir köklü ağaçlardır. Ama çayın kök noktasında böyle bir yapısı yok. Şu anda elimizde tüm hasar tespiti raporları var. Önüne gelen bir yere çamur sıçramışsa hasarlı diyen de var. Tespitlerin hepsi arkadaşlarımız tarafından yapıldı.
Felaketi yerinde gördü
BAŞBAKAN Erdoğan, Salim Bilgin ve damadı eski muhtar Osman Kutay’ın cesetlerinin bulunduğu bölgeye giderek, incelemelerde bulundu. Lastik çizme giyen Başbakan bu sırada ceketini ve kıravatını çıkarıp korumalara verdi ve gezisine öyle devam etti. Bu sırada Erdoğan’ın etrafının korumalar ve basın mensuplarıyla çevrili olması, vatandaşları kızdırdı. Erdoğan, Salim Bilgin’in evinin önündeki kalabalığın yanına giderek yakınlarına da başsağlığı diledi.
Ölü sayısı 13
RİZE’deki sel ve heyelan felaketinde kaybolan 74 yaşındaki Salim Bilgin’in cesedi iş makinesiyle yapılan enkaz kaldırma çalışması sırasında, bir köprünün enkazı altında bulundu. Felakette ölenlerin sayısı 13’e yükselirken, tüm arama ekibi kayıp olan Havva Kopuz’u bulabilmek için Veliköy’e gönderildi.