Dere üstü barış
Güncelleme Tarihi:
DOĞU Karadeniz’de ‘İmar Barışı’ başvurularının sayısı 70 bine ulaştı. Başvuruların çoğunluğunu yaylalar, dere yatakları üzeri ya da kenarlarındaki kaçak yapılar oluşturuyor. İmar barışı başvuruları arasında 2 hafta önce Rize’de meydana gelen sel ve heyelanda Kömürcüler köyünde dere yatağındaki görüntüleriyle gündem olan 7 katlı bina da var.
Ayder Yaylası ve Uzungöl gibi bölgeleri de kapsayan ‘imar barışı’ kapsamında Trabzon’da 42 bin, Giresun’da 13 bin 500, Rize’de 8 bin 700 ile Artvin’de 5 bin dolayında başvuru yapılırken, devletin kasasına yaklaşık 25 milyon TL girdi.
İmar barışı uygulamasına, şehir ve köylerdeki yerleşim alanlarında kendi arazileri üzerinde mevzuata aykırı yapı inşa edenlerle yaylalardaki kaçak yapıların yanı sıra dere yatakları üzeri ya da kenarlarındaki kaçak yapı sahipleri de başvuruyor. İmar barışına, iki hafta önce Rize’de meydana gelen sel ve heyelanda Kömürcüler köyünde gündeme gelen, dere yatağına inşa edilen 7 katlı binanın sahibi de Mustafa Yazıcı da başvurdu. Mustafa Yazıcı, 25 yıl önce 3 katlı inşa ettiği, ardından ise ilave katlarla 7 kata çıkan dere yatağındaki binası için başvurusunu yaptı. Yazıcı, gerekli izinleri aldığını öne sürdü, binasında kaçak kat bulunmadığını savundu.
ÇIĞIRINDAN ÇIKTI
DOĞAL ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı da olan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) öğretim üyesi Dr. Coşkun Erüz, imar barışının aslında kendi arazisi üzerinde yapılan kaçak ya da hatalı yapıların mevzuata uygun şekilde düzenlenmesini kapsadığını belirterek şunları söyledi: “Fakat iş çığırından çıktı. Milletin malı olan arazileri işgal edenlerin yağmaladıkları bu alanları hukuki olarak kendine mal etmesinin yolu açıldı. Anayasa’nın 156’ncı maddesi, ‘İnsanların eşit olması gerekir ve temiz bir çevrede yaşama hakkına sahiptir’ diyor. Kıyıları, yaylaları bu şekilde yağmalayanlara bu hakkı veriyor olmak, hukuki adıyla ‘İmar Barışı’ fakat toplumsal barış değil.”