Depremzedelerin uyku bozukluğu 10 yıl sürebilir
Güncelleme Tarihi:
Türk Nöroloji Derneği Uyku Tıbbı Çalışma Grubu Moderatörü Prof. Dr. Sevda İsmailoğulları, “17 Mart Dünya Uyku Günü”nde uyarılarda bulundu. İsmailoğulları, "Depremden sonra gelişen uyku bozukluğunun felaketten sonraki 10 yıl boyunca bile kalıcı olabileceğini ortaya koyuyor” dedi.
Sevda İsmailoğulları Hürriyet’e şunları söyledi:
“Sağlıklı bir yaşam için iyi bir uyku ilk basamaktır. Uyku, bağışıklık sistemini, hormonları, iştahı ve insülin dengesini düzenler. Aşırı yeme arzusunu azaltır, bağırsak mikrobiyotasının sağlıklı bir şekilde korunmasını sağlar, kalp sağlığını korurken kan basıncını düşürür. Uyku temel bir ihtiyaçtır, enerji, kas yorgunluğu ve motor beceri hafızasını iyileştirir.
‘OLDUKÇA YAYGIN’
Uyku bozukluğu, deprem felaketi gibi travmatik bir olaydan sonra doğal olarak oluşan insani bir tepkidir ve depremden sonra hayatta kalanlar arasında oldukça yaygındır. En sık tariflenen uyku şikâyetleri, uykuya dalmada güçlük, uykudan sık uyanma, daha kısa uyku süresi, huzursuz uyku, kâbuslar, kaygılı rüyalar, çok erken saatte uyanma ve gündüz yorgunluğudur. Depremden sonra uyku bozukluğunu daha fazla yaşayan kişiler, yaşlılar, kadınlar, travmaya direkt maruz kalanlar, ebeveyn ve iş arkadaşlarını kaybedenler, ölüme tanık olan ve aşırı korkmuş kişilerdir. Yapılan çalışmalar depremden sonra gelişen uyku bozukluğunun felaketten sonraki 10 yıl boyunca bile kalıcı olabileceğini ortaya koyuyor.”
OBEZİTE NEDENİ
Uykusuzluğun kanıtlanmış kötü sonuçlarının olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sevda İsmailoğulları, “Uykusuzluk durumunda ilk etkilenen beyin fonksiyonlarından biri dikkat ve konsantrasyon eksikliğidir. Uykusuzluk daha tahammülsüz yapar. Uykusuzluğun yaşam süresini kısalttığı, kalp hastalıkları, obezite, bunama, diyabet ve kanser riskini artırdığı da gösterildi” dedi.