Güncelleme Tarihi:
KAHRAMANMARAŞ depremin izlerini silmeye çalışıyor. Kentte az da olsa kalan enkaz kaldırma çalışmaları sürerken, hayat büyük oranda normale dönmüş durumda. Depremden etkilenen esnaf, konteynerçarşıda hizmet vermeye devam ediyor. Ancak şehrin orta yerinden bulunan ve tam 1400 kişiye mezar olan Ebrar Sitesi’nin boş arsası, yaşanan büyük acıyı ilk günkü gibi gözler önüne seriyor. 6 Şubat depremlerinin acı simgelerinden biriydi Ebrar Sitesi...
YANITSIZ KALIYOR SORULAR
Şimdi boş arsada yeni inşaat için hummalı bir çalışma var. Çalışmaları izleyenler arasında, Ertuğrul Kişi isimli depremzeyle konuşuyoruz. Kişi, geride kalan bir yıl boyunca neredeyse her gün buraya geldiğini söylüyor. Depremden saatler önce eşinin kendisine attığı “Allaha emanet ol” şeklindeki son mesajı telefonunda göstererek, gözyaşları içinde anlatıyor: “En büyük acı, insanın sevdiğinin cansız bedenine sarılmakmış. Oğlum Arif Kaan bir süre tedavi gördü kolundan. Şu anda babaannesi bakıyor. Sürekli annesini soruyor ve ben yanıt veremiyorum. Soruları hep yanıtsız kalıyor... Bizim için o günden bu yana hiçbir şey geçmiyor abi... Bizim için hayat devam etmiyor.
HAYATIMIN TEK ANLAMI OĞLUM
Sadece oğlum Arif için çalışıyorum, başka hiçbir amacım yok şu anda. Her gün geliyorum bu enkazın başına. İşten çıkıp uğruyorum, arabanın içinde enkaza bakıyorum. Sonra eve gidiyorum. Ebrar Sitesi’nin müze olmasını istiyoruz. O kadar insanın kanının üzerinde bina yapılmasını istemiyorum. Müze yapılsın ki bu acı hiçbir zaman unutulmasın…”
HER GÜN ENKAZDA
- Artık kocaman bir boşluktan ibaret olan Ebrar Sitesi’nin arazisinde hummalı bir çalışma dikkat çekiyor. Yeni inşaat için hazırlık yapıldığını söylüyor çalışanlar. Çalışmaları depremzedeler de yakından izliyor, bazen gözü yaşlı, bazen öfkeli bir şekilde. Ertuğrul Kişi de onlardan biri. Eşini kaybeden Ertuğru Bey, “İlk günden beri her gün enkaza geliyorum” diyor.
MUCİZE AİLE
- Kahramanmaraş’taki 36 daireli Güvenç Apartmanı’nda o gün tam anlamıyla bir mucize yaşandığı ortaya çıktı. 4 kişilik Ergizek ailesi ufak tefek çiziklerle enkazdan sağ kurtarıldı. Aile, şu anda Onikişubat Yaşam Merkezi’ndeki konteynerde hayata tutunmaya çalışıyor. Baba Osman Ergizek, mucize kurtuluşu şöyle anlatıyor: “O gece 6 aylık kızımız ve 3 yaşındaki oğlumuzla beraber yatıyorduk. Gece deprem olmaya başladığında hemen uyandım. Çocukları almaya kalmadan bina çöktü. Üstümüzdeki battaniyeyi bile açamadık. Annem, babam ve yakınlarım hemen evimizin enkazına gelmişler. Onlar gezerlerken seslerini duyuyordum. Bizi duymaları için defalarca bağırdım. Sonunda sesimi duyurabildim. 4-5 saat sonra bizi çıkardılar.
6 AYLIK KIZIMDA ÇİZİK BİLE YOKTU
Önce 6 aylık kızım Bulema Merva çıktı. Küçük kızımda bir çizik bile yoktu... Enkazdayken sürekli ağlayan çocuğun, dışarı çıktığı anda gülümsediğini gördüm. O an dünyalar benim olmuştu. Daha sonra küçük oğlumu, beni ve eşimi çıkardılar. Bir mucize gibiydi, hepimiz sapasağlamdık”