Güncelleme Tarihi:
POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMALI
Eğitim Uzmanı Salim Ünsal: Bu çocukların gideceği okul, kurs yok. Olsa da bölgenin yapısı psikolojik olarak güvenliği sarsacak boyutta. Dolayısıyla oradaki öğrencilerin Türkiye’nin diğer bölgelerindeki aday öğrencilerle eşit şartlarda sınava girmesi mümkün değil. Özellikle bu çocuklara yönelik pozitif ayrımcılık niteliği taşıyabilecek ve onları rahatlatabilecek birtakım uygulamaların olması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin okul birincilerine yapıldığı gibi deprem bölgesindeki öğrencilere özel kontenjan tahsis edilebilir. Böylelikle 100 bin ila 200 bin kişi alınabilir. Öğrenci kapasitesine göre ekstra kontenjan da açılabilir. En azından sınav koşullarını değiştiremiyorsak, yerleştirmede o öğrencilere ayrıcalık sağlayabiliriz. Üniversitelerde de yaklaşık 370 bin yabancı öğrenci kontenjanı var. Bu kadar yabancı öğrenci gelmediğine göre, bu kontenjanlar depremzede öğrenciler için kullanılabilir.”
HAYATA TUTUNMAYI SAĞLAR
Ege Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cihangir Çankaya: “Bizim ülkemiz sınav ülkesi, bu nedenle tüm çocukları korumak ve gözetmek gerekir. Enkazdan çıkan, evi yıkılan veya hasar alan çocuklar sınav sürecinde dezavantajlı durumdalar. Mağdurları korurken başka mağduriyetlere yol açmadan çözüm bulunması gerekiyor. Bu tarz travmalar bazen kişiyi odaklanmaya yöneltir ve motivasyonunu artırır. Mesela depremzede çocuklar için sınavda başarılı olmak hayata tutunmalarını sağlayacak temel bir şey. Bu tür travmatik olaylar belirsizlik yarattığı için sınava hazırlanma hedefi o çocuklar için kurtarıcı olabiliyor. Ama konu bireysel olarak ele alınıp sınav noktasında farklı seçeneklerin iyi değerlendirilmesi gerekir.”
PSİKOLOJİK VE MADDİ DESTEK
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Özdemir: “Deprem bölgesindeki çocuklar şu an çok ciddi bir travma yaşıyorlar ve elbette bu durum sınava olumsuz etki edebilir. Ancak psikolojik durumunu bireysel olarak yaşadıkları travmanın etkisine göre ayrıştırmak gerekebilir. Bu konuda farklı bir yöntem aranması çok işlevsel olmayabilir. Depremzede öğrencilere pozitif ayrımcılık yapılması başka yerlerden farklı itirazları beraberinde getirebilir. Bu noktada depremden etkilenen tüm çocuklara psikososyal destek verilmesinin çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Sınava kadar olan süreçte, bu çocuklara maddi ve manevi destekler devam etmeli ve psikolojik yardımlar sürmeli. Pozitif ayrımcılık bu çocuklara psikolojik olarak verilmeli.”
MEB, 10 İLDE 510 KURS AÇACAK
Milli Eğitim Bakanlığı yaşanan deprem felaketi nedeniyle Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) sadece birinci dönem konularını kapsayacağını açıklamıştı. Ayrıca afet bölgesindeki okullarda kayıtlı olan öğrencilere Türkiye genelindeki okullara nakil yapabilme kolaylığı getirmişti. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ayrıca deprem bölgesindeki 8’inci ve 12’nci sınıf öğrencilerini sınava hazırlamak için destekleme yetiştirme kurslarının açılacağını bildirdi. Bu kapsamda 10 ilde, 510 noktada destekleme yetiştirme kursu bulunacak ve dersleri, EBA TV’de ders veren, kitap yazan öğretmenler anlatacak.
166 BİN 238 ÖĞRENCİ NAKİL YAPTIRDI
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 166 bin 238 öğrencinin deprem bölgesinden nakillerini başka illere aldırdığını açıkladı. Bakan Özer, “Depremden etkilenen illerimizden 166 bin 238 öğrencimizin istedikleri illere nakil işlemini gerçekleştirdik. Evlatlarımızın eğitim süreçlerinde her zaman yanlarında olmaya devam edeceğiz” diyerek, şu bilgileri aktardı: “Ankara’ya 22 bin 364, Antalya’ya 16 bin 13, Mersin’e 15 bin 611, İstanbul’a 12 bin 44, Konya’ya 9 bin 522, İzmir’e 6 bin 659, Kayseri’ye 5 bin 421, Muğla’ya 5 bin 66, Bursa’ya 4 bin 765 ve Aydın’a 4 bin 125 öğrenci nakil oldu.” (EĞİTİM SERVİSİ)