Depremin jeologları, krizin ekonomistleri vardı.Şavaşın reyting rekabeti ise emekli paşalar arasında

Güncelleme Tarihi:

Depremin jeologları, krizin ekonomistleri vardı.Şavaşın reyting rekabeti ise emekli paşalar arasında
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2003 01:35

17 Ağustos depremi ve ardından gelen ekonomik krizle TV stüdyoları uzmanlarla tanıştı. Irak Savaşı'yla birlikte üçüncü bir uzman dalgasıyla karşı karşıyayız.

17 Ağustos depreminden sonra o güne kadar hiç kimsenin yüzünü görmediği yüzlerce deprem uzmanıyla tanışmıştık. Ardından ekonomik kriz geldi, bu TV stüdyolarını ekonomistler doldurdu. Irak Savaşı'yla birlikte yeni ve üçüncü bir uzman dalgasıyla karşı karşıyayız: Savaş uzmanları. Televizyonlardan her gece artık onların ‘‘kararlı’’ ve ‘‘bilen’’ sesleri yükseliyor.

Savaş uzmanlarının büyük bir bölümü emekli asker. Böyle olması da normal, çünkü konu savaş, yani askerlerin uzman oldukları alan. Onları emekli büyükelçiler takip ediyor. Akademisyen uzmanlar daha çok uluslararası ilişkiler alanında çalışanlar arasından çıkıyor.

Emekli askerlerin bazıları televizyonlarda ‘‘Savunma Danışmanı‘‘ kadrosunda istihdam edilirken, bazıları ‘‘Serbest Danışman’’ olarak farklı kanallarda yorum yapıyor.

Savaşa ilişkin tutumlarına bakıldığında bir çok asker uzmanın daha sivil olduğu gözleniyor hatta meslekten generallerin bazen sözkonusu sivilleri dizginlemek için çabaladıklarına bile tanık oluyoruz. Ama en renkli konuşmalar, en ilginç kutuplaşmalar iyice teknik alanlara girildiğinde ortaya çıkıyor. İşte bir örnek:

AV TÜFEĞİ Mİ KALAŞNİKOF MU

Stüdyoya gelen uzman ya da uzmanlardan önce genel bir değerlendirme alınıyor. Ardından ekrana gelen görüntüler hakkında detaylı konuşmalara geçiliyor. Örneğin, bir köylü Apache tipi bir helikopteri tüfekle vurup düşürdüğünü iddia ediyor. Stüdyodaki uzmanlar ilkin tüfek üzerine aralarında birkaç fraksiyona ayrılıyor. Bazılarına göre tüfek İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma bir piyade tüfeği, bir kısmı bunun Kalaşnikof olduğunu iddia ediyor. O sırada müdahale eden spiker bunun basit bir av tüfeği olduğunu söylüyor. Sonra da Apache'nin bir tüfekle düşürülüp düşürülmeyeceği üzerine saatler süren bir tartışma başlıyor. Bu arada bahsi geçen helikopterin 20 milyon dolar olduğunu, zırh kalınlığının 3 santimi bulduğunu, beheri 500 bin dolar olan on füze taşıdığını, ışın radarlarıyla düşmanı uzaktan tespit edip, bu bilgileri pilotun kaskındaki ekrana yansıttığını öğreniyoruz.

Silahlardan, bir spor arabadan ya da iyi tanzim edilmiş bir kış bahçesinden söz eder gibi ballandıra ballandıra söz eden asker uzmanlar yayıncıların da işine geliyor. Çünkü işin inceliklerini ve detaylarını çok daha iyi biliyorlar. Böylece konuşacak konularda çeşitlenme oluyor.

24 saatlik kesintisiz cephe ve savaş yayınlarıyla evlerimize giren bu emekli asker uzmanlar kim? İşte kısa portreleri.

HAKKI BAHA TÜZÜNER

(Emekli Korgeneral, CNN TÜRK Danışmanı)

Çorba bıçakla kesilmez diyen paşa

1961'de Kara Harp Okulu'nu, 1967'de Kara Havacılık Okulu'nu ve 1972'de Kara Harp Akademisi'ni bitirdi. Özel Harp Dairesi ve Kıbrıs'ta Bayraktarlık bünyesinde görev yaptı. 1988'de Tuğgeneral oldu. Hava İndirme Tugay Komutanlığı, Genelkurmay İstihbarata Karşı Koyma Daire Başkanlığı gibi görevlerde bulundu. 2000 yılında korgenerallikten emekli oldu. Terörle mücadele ve asimetrik savaş konularında uzman. Halen CNN Türk'te danışmanlık yapıyor. Ilımlı ve akılcı olmasıyla tanınıyor. Sorunun sadece silahla çözülmesinin mümkün olmadığını savunarak, ‘‘Çorba bıçakla kesilmez’’ özdeyişi akıllara yer etti.

EDWARD GREEN MOORE (ABD ordusundan emekli albay, CNN danışmanı)

Pentagon referanslı tek yabancı uzman

CNN Türk, yenilik yaparak ekrana bir yabancı uzman çıkardı. 1944 Texas doğumlu olan Edward Green Moore, çalıştığı alanda uluslararası haklı bir şöhrete sahip. Texas Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler üzerine eğitim gördü. Daha sonra Virginia ve George State Üniversitelerinde bu alan üzerine çalıştı. Ortadoğu ve Uzakdoğu üzerine uzmanlaştı. Savunma ve istihbarat üzerine çok sayıda makale ve kitap yazdı, akademik araştırmalar yaptı. 1983-1986 yılları arasında Ankara'da savunma ataşesi olarak çalıştı. 1989-1992 döneminde Pentagon'da istihbarat direktörü olarak görev yaptı. Evli, üç çocuk babası.

SALİM DERVİŞOĞLU

(Emekli Oramiral, NTV)

Demokrasiye vurgu yapıyor

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı olan Dervişoğlu, ekrana çıkan paşalar içinde en sakini ve ‘sivili' olarak dikkat çekiyor. Vurguyu sürekli demokrasiden yana yapıyor. Mevcut savaştan çok, savaş sonrasında yeniden kurulacak olan Irak'ın demokratik bir ülke olması için nelerin yapılması gerektiği konusunda fikir yürütüyor. Aynı zamanda bir Ortadoğu ülkesi olan Türkiye'nin dünya demokrasi liginde 36. sırada olduğuna atıfta bulunarak, ‘‘Ülkemizin demokrasi liginde yükselmesi ve başta Irak olmak üzere tüm Ortadoğu ülkelerine yol göstermesi gerekir’’ diyor. Bu savaş sonunda Ortadoğu'daki diktatörlüklerin ve otokratik devletlerin yıkılacağına inanıyor.

KEMAL YAVUZ

(Emekli Orgeneral, serbest danışman)

Treni kaçıracağız demişti

1934 İstanbul doğumlu. 1953'te Kara Harp Okulu'ndan, Silahlı Kuvvetler Akademisi mezunu. Muhtelif karargahlardaki kurmay görevlerinden sonra 6 yıl Harp Akademilerinde Öğretim Üyesi olarak görev yaptı. Artvin'de alay komutanlığı, Kara Harp Akademisi Komutanlığı, Kıbrıs'ta Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Mekanize Tümen Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığı, Trakya Kolordu Komutanlığı yaptı. 1. Körfez Savaşı sırasında, Güneydoğu Anadolu'da 2. Ordu Komutanı'ydı. Son görevi, 1992-1994 arasında Harp Akademileri Komutanlığı oldu. Akşam Gazetesi’nde köşe yazan Yavuz, makalesinde ‘‘savaşa girmemiz zorunlu hale gelince treni kaçırmış olacağız’’ demişti.

EDİP BAŞER

(Emekli Orgeneral, serbest danışman)

Kuzey Irak stratejisini önceden bildi

Eski 2. Ordu Komutanı olan Başer, 16 Ocak 2003'te katıldığı bir söyleşide Türk ordusunun göç dalgasını engellemek ve savaş sonrası istikrarı sağlamak için Kuzey Irak'a 100 kilometre gireceğini öne sürmüştü. Başer, bu söyleşide Türkiye'nin ABD'nin yanında savaşa girmesi durumunda Türk savaş uçaklarının da kullanılabileceğini belirtmiş ve ordunun Kuzey Irak'a 150 bin askerle gireceğini öne sürmüştü. Savaş başladıktan sonra Başer'in öngörüleri bir anlamda doğrulandı.

ŞİNASİ DEMİR

(Emekli Tuğgeneral, CNN TÜRK danışmanı)

Serinkanlı derin analizci

1948 Malatya doğumlu. 1968'de Kara Harp Okulu, 1978'de Kara Harp Akademisi ve 1983'te Silahlı Kuvvetler Akademisi'nden mezun oldu. Türkiye ve Napoli'deki NATO karargahlarında görev yaptı. Birinci Körfez Savaşı'nda İtalya'nın Afsouth NATO karargahında harekatı takip etti. Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Kurmay Başkanı'yken tuğgeneralliğe terfi etti. Bu arada Mary Land Üniversitesi’ni de bitiren Demir halen California Üniversitesi'nin Ortadoğu Çalışmaları Merkezi'nin de üyesi. CNN Türk'te savunma danışmanlığı yapıyor.

ARMAĞAN KULOĞLU

(Emekli Tümgeneral, TRT danışmanı)

Irak coğrafyasını en iyi o biliyor

ASAM Jeopolitik ve Strateji Araştırmaları Masası Başkanı ve Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, savaşın başlamasından bir ay kadar önce ‘‘Türkiye müdahalenin içinde olmalıdır. Türkiye kendi güvenliğini sağlamak için mutlaka Kuzey Irak'ı işgal etmek zorundadır. Biz ona 'kontrol altına almak' diyoruz. Ama bu bir işgaldir’ diyerek dikkatleri üzerine çekti. TRT-ASAM işbirliğiyle yapılan programda harita karşısında yaptığı detaylı değerlendirmelerde Irak coğrafyası hakkında en bilgili uzman olduğu anlaşıldı.

VE DİĞER EMEKLİ ASKER UZMANLAR

Hava Korgeneral Orhan Keçe (NTV)

Tümgeneral Rıza Küçükoğlu (NTV)

Orgeneral Necati Özgen (Serbest)

Korgeneral Suat İlhan (Serbest)

Tümgeneral Yavuz Ertürk (Serbest)

Korgeneral Hasan Kundakçı (ASAM)

Tümgeneral Yaşar Karagöz (ASAM)

Tuğgeneral Dinçer Özdamar (ASAM)

Tuğgeneral Yavuz Ölçen (ASAM)

Kurmay Albay Yılmaz Aklar (TRT-ASAM)

Kurmay Albay Mustafa Küçükçakır (ASAM)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!