A.A
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2009 15:49
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hastanelerin depreme dayanıklı hale getirilmesi yerine yeni hastaneler inşa ettiklerini belirterek, “Biz hastanelerin bir kısmını güçlendirmiyor, yeni hastaneler yapıyoruz. Eski hastaneleri kaldırıyoruz” dedi.
Akdağ, hastanelerin depreme dayanıklı hale getirilmesi için yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
“Afet sonrası güçlendirilmesi gereken bazı hastanelerde güçlendirme ve modernleştirme masraflarının hastanenin yeniden yapım masrafına yaklaştığını” ifade eden Akdağ, güçlendirilmesi gereken hastane sayısına yakın sayıda yeni hastane yaptıklarını bildirdi.
Akdağ, şöyle konuştu:
“Çünkü biz hastanelerin bir kısmını güçlendirmiyor, yeni hastaneler yapıyoruz ve o hastaneleri kaldırıyoruz. Bunun örnekleri mevcut. Erzurum Numune Hastanesi, Aziziye SSK Kadın Doğum Çocuk Hastanelerinin her ikisinin de güçlendirilmesi gereken, deprem açısından riskli alanlarını boşalttık. Yeni hastaneler yaptık. İki hastaneyi de o binaları da kaldıracağız ortadan. Birinin yerine çocuk parkı yapacağız. Diğerinin de yerine resmi daire yapacağız. Biz de bu arada oraların yerine yeni hastaneler yaptık. Birçok yerde böyle bir yaklaşımımız var.”
Sakarya'da da hastane güçlendirmediklerini, onun yerine yeni hastaneler yaptıklarını anlatan Akdağ, “2 yeni hastane yaptık. Bizden önce başlanmış bir hastaneyi biz bitirdik. Daha sonra TOKİ'ye iş verdik, o da bir hastane yaptı. Böylece 2 hastane bitti. Şimdi 3'üncü hastanenin inşaatı da yine eski hastanenin yanında başladı, onu da bitireceğiz ve eski hastaneyi yıkacağız” diye konuştu.
“MOBİL HASTANE SAYISI 11'E ÇIKACAK”
Akdağ, afet dönemlerinde kullanılan, yaralılara ilk müdahalenin yapıldığı mobil hastane sayısının 4'ten 11'e çıkarılacağını, bunun için satın alma sürecinin devam ettiğini bildirdi.
Mobil hastanelerin içerisinde muayene alanları, ameliyathane, laboratuvar, yataklı bölüm bulunduğunu belirten Akdağ, burada yapılan ilk müdahalenin ardından yaralıların hastanelere nakledileceklerini söyledi.
Mobil hastanelerin bölgesel hizmet verdiğini vurgulayan Akdağ, “Yaşanılan afetlerde fark ettik ki lojistik desteği Ankara'dan ulaştırmaya kalktığınızda çok büyük vakit kaybı oluyor. Bu nedenle, afetle ilgili tüm yapılanma kanaatimce bölgesel yapılanma olmalı. Biz bunu sağlıkta tamamlamış oluyoruz” dedi.
Akdağ, Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE) adı altında 2 bin 500'ün üstünde yetişmiş afetlere hazırlıklı gönüllü sağlık çalışanı olduğunu da belirterek, şunları kaydetti:
“Bu kişiler, tamamlayıcı ve hatırlatıcı eğitimlerle de bilgilerini tazeliyorlar. Dolayısıyla, her zaman her koşulda hizmete hazırlar.
Afet dönemlerinde, hem UMKE ekiplerimiz hem mobil hastaneler, hem de ambulans helikopterlerimizle Sağlık Bakanlığı olarak Türkiye'de afetlere çok hazırlıklıyız artık. Bunu küçük ve orta çaplı anketlerle de 6 yıl içinde test ettik. Hiç büyük afet olmasın ama Türkiye'nin deprem kuşağında bir ülke olduğunu biliyoruz. Bunun için de hazırlıklı olmak lazım.”
Afetler konusunda dünyanın çok hazırlıklı olmadığını ifade eden Akdağ, ABD'deki kasırgada karmaşa yaşanmasının bunun bir göstergesi olduğunu söyledi.
Akdağ, çok büyük afetlerde, ülkelerin çok planlı, hazırlıklarının tam ve yeterli donanıma sahip olmalarının da bir yere kadar sorunu çözdüğünü dile getirerek, “Bu süreçlerde aksaklıkların olmaması mümkün değil. Önemli olan aksaklıkların en aza indirilmesidir. Sıfır hata prensibiyle yola çıkılmalı” diye konuştu.