Güncelleme Tarihi:
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, bir otelde düzenlenen Turizm, Ekonomi, Bilimsel Araştırma ve Tanıtım Merkezi (TEBİAT) toplantısına katıldı. Toplantıda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hazırladığı Kentsel Dönüşüm Yasa Tasarısı ve İmar Yasa Tasarısı ile ilgili katılımcılara bilgi veren bakan, "Türkiye’yi şehirleri sosyal donatılarla bezenmiş, meydanları olan, rahat ulaşımı olan bir ülke yapma yolunda ciddi adımlar atacağız" dedi.
Bayraktar, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin Türkiye ekonomisindeki yeri dikkate alındığında, buralarda çok ciddi düzenlemeler yapılmasının şart olduğunu ifade etti. Türkiye’de afet sonrası tüm uygulamaları belirleyen bir yasa bulunmadığını ifade eden Bayraktar, “Deprem olduğu zaman nereden para bulunacak? Nasıl yapılacak veya depremdeki olumsuzlukları ortadan kaldırmak için nasıl bir kaynak temin edilecek? Bu da çok ciddi şekilde belirgin değildir” dedi.
Düzenlenen yasanın esas amacının afetlerde risk taşıyan alanların dönüştürülmesi veya yıkılması olduğunu belirten Bayraktar, “Bu kanun tasarısıyla olası afet risklerine ilişkin riskli yapı stoku bertaraf edilecek, sağlıklı güvenli alanlar oluşturulacaktır. Afet sonrası oluşan can ve mal kayıpları büyük ölçüde azaltılacak ve afetler olmadan gerekli tedbirler alınacaktır. Yıkım yapılan alanlarda bütüncül bir planlama anlayışı yeni bir altyapı ve ulaşım sistemiyle şehirlerimizin daha düzenli hale gelmesi sağlanacaktır. Yeterli altyapının bulunmadığı alanlarda oluşan ve insan sağlını tehdit eden unsurlar azaltılacaktır” şeklinde konuştu.
Dayanamayacak binaları yıkmak zorundayız
Bakan Bayraktar, uygulamalarda birçok vergi muafiyetleri getireceklerini anlatarak, şöyle devam etti: ‘’Tüm inşaat sektörü kayıt içine alınacak. Kayıt dışılık da azaltılacak. Hem malzemede hem diğer hususlarda tüm sektör, yap-satcılar olsun, malzeme üreticileri olsun, çalışan işçiler olsun, ciddi şekilde ekonomik disiplin altına girecek. Burada Türk maliyesi de büyük bir kazanım elde edecek. Cari açığın azaltılmasına büyük ölçüde fayda sağlayacaktır. Yine bu yasada vatandaşla anlaşarak bu işi yürütmeyi esas aldık. Yasanın olmazsa olmazlarından bir tanesi yıkımdır. Acil bölgelerden başlamak üzere artık depreme dayanamayacak binaları yıkmak zorundayız. Tespitleri yaptıktan sonra vatandaşa ‘bunu yıkın’ diyeceğiz. Belli bir süre vereceğiz, vatandaş yıkmazsa bir aylık bir süre daha vereceğiz. Yine yıkmazsa bakanlığımız ve belediyeler aracılığıyla yıkacağız. Bu yasayla kaçak yapılardan, depreme dayanıksız yapılardan, görüntüsü bozuk olan, mühendislik hizmeti almayan, bilimsellikten yoksun yapılardan kurtulması yolunda çok ciddi adımlar atmış olacağız” dedi.