Depremden önce ‘sessiz deprem’ oluyor

Güncelleme Tarihi:

Depremden önce ‘sessiz deprem’ oluyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 2002 00:00

Depremi önceden belirlemek için yeni bir umut doÄŸdu: Büyük depremden önce bazı faylarda gerçekleÅŸen ve yüzeyde hissedilmeyen önemli yer kaymaları, yani ‘sessiz depremler’ artık modern teknolojilerle saptanabiliyor...1960 Mayıs’ında Åžili kıyılarında meydana gelen ve tüm dünyada hissedilen deprem tarihin en ÅŸiddetli depremlerinden biri olarak kayda geçti. 9,5 büyüklüğündeki deprem köyleri yerle bir etti, toprak kaymalarına, bir yanardağın patlamasına ve Hawaii, Japonya, Filipinler, Yeni Zelanda ile Kaliforniya kıyılarını silip süpüren tsunamilere neden oldu. Yeryüzü kabuÄŸundaki bu kabarma/ kırılma meydana gelmeden 15-20 dakika önce, kıyının uzağındaki fayda, yüzeyde herhangi bir sarsıntı yaratmayan ciddi bir kayma oldu. Dakikalardan yıllara dek sürebilen bu tür devinimler, yavaÅŸ, ya da sessiz depremler adıyla anılıyor ve bunlar yalnızca en duyarlı aygıtlar tarafından belirlenebiliyor. Önceden kestirmeGPS gibi teknik geliÅŸmeler sayesinde, sessiz depremler artık kötü sicile sahip öteki faylarda da saptanabiliyor. Bunlar yerbilimcilerin yıllardır kafalarını kurcalayan yeryüzünün derinliklerindeki alanın oluÅŸumu ve davranışı konusunda bazı ipuçları saÄŸlıyor, üstelik depremlerin önceden kestirilmesi konusunda insanı düşkırıklığına uÄŸratan kimi gözlemleri de içeriyor. Kanada Yerbilim AraÅŸtırma Enstitüsü’nden Herb Dragert yerkabuÄŸunda gizliden gizliye oluÅŸan bu devinimlerin derinliklerde bir ÅŸeyler olduÄŸunun göstergesi sayılabileceÄŸine dikkat çekiyor.Sessiz depremler, alışılagelmiÅŸ depremlere yol açan nedenlerin, sanıldığından çok derinlikli olduÄŸunu gözler önüne seriyor. Birbiri altına girmeEn ÅŸiddetli depremler, dünya yüzeyinde yerkabuÄŸunun bir parçasının bir baÅŸka parçanın altına girdiÄŸi bölgelerde meydana gelir. Bu devinim alttaki yerkabuÄŸu ile yer çekirdeÄŸi arasındaki katmandan gelen ve levhaları yerinden oynatan aşırı sıcaklığın etkisiyle oluÅŸuyor. Ä°ki parçanın çakışması durumunda, tektonik levhaların üstünü örten güçlü kayalıklar kenetlenebiliyor. Altta kalan parça aÅŸağıya kaydıkça, kenetlenen parçadaki gerilim de giderek artıyor ve sonunda kabuÄŸun çatlayıp yer deÄŸiÅŸtirmesine neden oluyor. Kırılma süreci yalnızca birkaç saniye sürüyor ve fayın kırılma noktasından hızla yayılan ÅŸok dalgalarının oluÅŸmasına neden oluyor. Asıl zarar veren de iÅŸte bu büyük, hızlı sismik dalgalar oluyor.Ä°lk baÅŸarıSessiz depremlerin varlığı dünya yüzeyinin kilometrelerce altında meydana gelen belli belirsiz oynamaların kenetlenmiÅŸ yerkabuklarını kırılma noktasına sürükleyebileceÄŸi anlamına geliyor. Ne var ki, derinliklerdeki bu için için oynamaların saptanması çok daha güç. Uzaydan konum belirleme (GPS) teknolojisinden önce, Carnegie Enstitüsü’nden Selwyn Sacks, yüzeydeki kayalıkların gerilim ve geniÅŸlemesini ölçen cihazlardan elde edilen verilerle, bu konuda ilk ipuçlarına ulaÅŸtı. Aygıtlar Filipin deniz sahanlığının güneybatı Japonya’nın altına girdiÄŸi Nankai çukuru çevresine yerleÅŸtirilmiÅŸti. Sacks 1978 yılında kıyıdan uzakta meydana gelen bir depremin ardından geçen birkaç saat boyunca, yüzeydeki kötü titreÅŸimlerin azalmasına karşın, suçlu levhanın kaymayı sürdürdüğüne tanık oldu. Sessizce oluÅŸan kırık fay boyunca karaya doÄŸru yol alıp, herhangi bir cam kırılmasına neden olmaksızın, bir seranın yapısını yerinden oynatmıştı. Åžili’de doÄŸrulandı1989 yılında Sack’ın meslektaşı Alan Linde 1960 depremi sonucunda Åžili kıyı ÅŸeridi yüksekliÄŸinde meydana gelen deÄŸiÅŸimleri gözden geçirdi. Linde suyun altında kalan aÄŸaçlarla ortaya çıkan resifleri incelemek suretiyle, alttaki fayda meydana gelen devinimin toplam miktarını ve yerini hesaplayabileceÄŸi sonucuna ulaÅŸtı. Bu hesaplama sonucunda sessiz kaymanın genelde depremlerin oluÅŸtuÄŸu güçlü kabuÄŸun çok altında meydana geldiÄŸi görüşünü doÄŸruladı. Buna göre kaymanın fay yüzeyinin en az 290 km atında meydana gelmiÅŸ olması gerekiyordu. Bu da, sessiz kaymanın üstteki sismik kuÅŸağın gerilimini arttırdığı ve bir olasılıkla büyük bir depreme yol açtığı anlamına geliyordu. Sessiz kaymalar yerkabuÄŸunda depreme kıyasla çok daha hafif bir çekim gücü yaratır ve ÅŸok dalgaları üretmeyen düşük titreÅŸimli sismik bir devinime neden olurlar. Mexico City ve San Andreas fayı yakınlarındaki çok daha yoÄŸun nüfuslu bölgelerde giderek çok daha sayıda sessiz deprem saptanırken, yerbilimciler bunların geleneksel depremlerin önceden kestirilmesinde yararlı olup olmayacaklarını merak etmeye baÅŸladılar. Bu konuya henüz kimsenin kesin bir yanıt getiremediÄŸine dikkat çeken bilimciler, 15 dakika öncesinden gelen bir uyarının kentsel bölgeler için büyük yarar saÄŸlayabileceÄŸi düşüncesinde.Bu konuyu araÅŸtıran Linde ve Dragert, sessiz depremlerin yerkabuÄŸunun kenetlenmiÅŸ bölgelerindeki gerilimi arttırdığına ve ÅŸiddetli bir sarsıntıyı tetikleyebileceÄŸine inanıyor. Discover dergisinde yayımlanan araÅŸtırmada (kasım) bu aÅŸamada asıl bu sessiz depremlerin büyük depremlerin önceden kestirilmesi açısından taşıdıkları deÄŸeri kavramamız ve uzun zaman dilimlerine uzanan çok farklı yerlerden sistematik olarak veri toplamamız gerektiÄŸi yazıyor. Teknolojik geliÅŸmeler artık dünyadaki devinimleri duyarlı bir biçimde belirlememize olanak saÄŸlıyor. Ancak depremleri önceden kestirip kestiremeyeceÄŸimiz sorusunun yanıtını bizzat dünya verecek.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!