Depremde hayatını kaybedenler için anma töreni

İZMİT

Törene CHP Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı, TMMOB'a bağlı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Taner Yüzgeç ve Kocaeli Depremzedeler Derneği Başkanı Nurcan Taşpınar ile vatandaşlar katıldı.

Gece saatlerinden itibaren Merkez Bankası önünde toplanmaya başlayan yaklaşık 150 kişilik grup, ellerinde meşalelerle, "Unutmadık, Unutturmayacağız" yazılı pankartla Hürriyet Caddesi'nden Anıt Park'a doğru yürüyüş düzenledi.

Kocaeli Depremzedeler Derneği Başkanı Nurcan Taşpınar, burada yaptığı konuşmada, deprerim üzerinden 14 yıl geçmesine karşın hala yitirdikleri yakınlarını unutamadıklarını söyledi.

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı da depremin bir doğa olayı olduğunu belirterek, depremlerden en az zararla çıkmak için bilimin ve tekniğin ışığında mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

İMO Başkanı Taner Yüzgeç de 17 Ağustos depreminde bilinçsiz ve standart dışı yapılan binaların yıkıldığını ve binlerce insanın hayatını kaybettiğini dile getirerek, "Depremden dersler çıkarılmazsa ve gerekli önlemler alınmazsa bu acılar yaşanmaya devam edecektir" dedi.

Daha sonra Deprem Anıtı'na çelenk bırakan grup, 03.02'de depremde ölenlerin anısına saygı duruşunda bulundu. Duygusal anların yaşandığı törende, vatandaşların gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.

YALOVA

Marmara depreminin 14. yılında Yalova'da anma töreni düzenlendi.

Vatandaşlar akşam saatlerinden itibaren depremde yıkılan binaların enkazı üzerine kurulan Deprem Anıtı'nı ziyaret etti.

Depremde hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu beton bloklara çiçek bırakan vatandaşlar, anıt içindeki fotoğraf sergisini de gezdi.

Gece geç saatlerden itibaren anıt çevresindeki kalabalık artarken bazı vatandaşlar gözyaşlarına hakim olamadı.

Anma töreninde ayrıca Yalova Müftülüğü görevlileri tarafından dualar okundu, ilahiler söylendi.

Törene, AK Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun, Belediye Başkanı Yakup Koçal ve AK Parti İl Başkanı Mustafa Pehlivan ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Öte yandan, anma etkinlikleri kapsamında Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği üyeleri de Deprem Anıtı'ndan başlayan ve Cumhuriyet Meydanı'nda sona eren meşaleli bir yürüyüş gerçekleştirdi.

SAKARYA

17 Ağustos 1999 Marmara depreminde yaklaşık 3 bin kişinin yaşamını yitirdiği Sakarya'da ölenler için saat 03.02'de anma töreni düzenlendi.

Gece saatlerinden itibaren Kent Meydanı'nda toplanmaya başlayan yaklaşık 100 kişilik grup, saat 03.02'de depremde ölenlerin anısına saygı duruşunda bulundu. Duygusal anların yaşandığı törende vatandaşlar, daha sonra yanlarında getirdikleri fenerleri yakarak gökyüzüne bıraktı.

Depremde 12 yaşındaki kızını kaybeden Sedef Akgül, gazetecilere yaptığı açıklamada, depremin üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen yaşamını yitiren kızının eşyalarını hala sakladığını anlattı.

Birçok kez maddi açıdan zor durumda kalmasına rağmen kızının küpelerini satmadığını belirten Akgül, "Kızımdan geriye kalan tek şey son gün giydiği elbiseleri. Kızımın enkazdan çıktığı zaman üzerinde bulunan elbiselerini hala saklıyorum. Bu elbiselerini hiçbir zaman yıkamadım. Kokusu hala üzerinde, her özlediğimde elbiselerini kokluyorum" dedi.

Akgül, aradan 14 yıl geçmesine rağmen hala prefabrike konutlarda kaldığını da sözlerine ekledi.

GÖLCÜK

17 Ağustos 1999 Marmara depreminde hayatını kaybedenler, Gölcük'te saat 03.02'de anıldı.

Kavaklı sahilinde yaptırılan Deprem Anıtı önünde düzenlenen anma töreninde, Marmara depreminin meydana geldiği saat 03.02'de saygı duruşunda bulunuldu. Yaşamını yitirinlerin anısına çelenk bırakıdı, denize karanfiller atıldı, meşaleler yakıldı ve dualar edildi.

Gölcük Kaymakamı Adem Yazıcı, burada yaptığı konuşmada, Marmara bölgesinin önemli bir kısmını etkileyen büyük bir feaketin yaşandığını belirtti. Yıllar içinde maddi yaraların sarıldığını dile getiren Yazıcı, "Fakat manevi olarak acılar hala taze ve yüreklerimizin derinlerinde bunları hissediyoruz" dedi.

Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş de Marmara depreminde yaşamlarını yitirenleri rahmetle andıklarını ifade ederek, depremi hiçbir zaman unutmadıklarını, unutturmayacaklarını kaydetti. Binlerce kişinin deprem şehidi olduğunu dile getiren Ellibeş, "Onları unutmamız mümkün değil. Ama onların bize haykırdığı bir mesaj var. Deprem gerçeğini unutmayın, bu bilinçle, bu şuurla, bugününüzü ve yarınınızı şekillendirin. Bizlere düşen de rahmetlilerimizin canlarıyla ödediği bu husustan ders çıkartmamızdır" diye konuştu.

2 BACAĞINI YİTİREN GENÇ DALIŞ YAPTI

Bu arada, Değirmendere Sualtı Sporları Topluluğu üyesi bir grup, Gölcük sahilinde Marmara depreminde hayatını kaybedenlerin anısına dalış yaptı.

Değirmendere sahili, 17 Ağustos depreminde sular altında kaldı. Depremle birlikte kıyıda bulunan otel, restoran, araçlar ve tarihi çınar ağaçları denize gömüldü. Depremin üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen denizin 25 metre derinliğinde depremin izleri o günkü gibi duruyor. Depremde alınması gereken önlemlerin unutulduğunu söyleyen Değirmendere Sualtı Topluluğu eğitmeni Murat Kulakaç, "Amacımız depremin gerçek görüntülerinin yaşandığı su altını tekrar insanlara hatırlatmaktı. Depremde alınması gereken önlemleri unuttuk. Bizler deprem bölgesinde yaşıyoruz. Bunun tek gerçek görüntüsü sualtında. 14 yıl önce arkadaşlarımızın yaşadığı yerler şuanda sualtında kaldı. Her daldığımızda arkadaşlarımızın yaşadığı ve gezdiğimiz 3.5 dönümlük arazi sular altında duruyor. Bir dalıcı olarak da çok farklı bir dalış noktası" dedi.

Dalış yapanların arasında yer alan ve depremde 2 bacağını kaybeden Ufuk Koçak, gazetecilere yaptığı açıklamada, sualtı dalışını her sene geneleksel olarak gerçekleştirdikerini belirterek, Marmara depremindeki hatıraları anmak için bu dalışı gerçekleştirdiklerini söyledi.

Depremden önce birlikte dolaştıkları arkadaşlarının aralarında olmadığını dile getiren Koçak, onları bu şekilde anmanın farklı bir duygu olduğunu kaydetti.

Koçak, depremde kaybettikleri insanların acılarını yüreklerinde taşıdıklarını ancak hayatın her şeye rağmen devam ettiğini vurguladı.

''10 SANİYEDE BİNAMIZ ÇÖKTÜ. ENKAZ ALTINDA ÜÇ GÜN BEKLEDİM, BACAKLARIMI BIRAKIP ÇIKTIM''

Koçak, depreme Gölcük ilçesinde 5 katlı bir apartmanda yakalandığını anlatarak, "Güven Apartmanı depremin 10. saniyesinde 'güvensiz' olduğunu beli etti zaten. 10 saniyede binamız çöktü. Enkaz atında bekleyişim yaklaşık üç gün sürdü. Enkazın altında bacaklarımı bırakıp çıktım. İnsanlar bacaklarını, kollarını kaybedebilirler ama omurgalı durmak lazım. Bacaksızım ama omurgalıyım. Yaşamak güzel şey" diye konuştu.

Üç yıl önce "Engelsiz Deniz Projesi"ni başlattıklarını bildiren Koçak, engellileri suyla buluşturduklarını, suyun engelliler için özgürlük olduğunu söyledi.

Koçak, sualtında ayaklarının üzerinde durduğunu, dalışın kendisi için "anne karnındaki huzur" gibi olduğunu dile getirdi.

Suyun altına uzuvları tam olan bir insan gibi dalış gerçekleştirdiklerini kaydeden Koçak, bu anlamda engelli insanları sualtı sporuna yönlendirdiklerini sözlerine ekledi.