Güncelleme Tarihi:
Düzce Şerefiye Mahallesi’ndeki Ersoy Apartmanı, 17 Ağustos 1999 depreminde yıkıldı.
Apartman sakinleri Mehmet Dinç, Gülay Dinç, Ali Yılmaz, Mualla Ayan, Coşkun Korkmaz, Asuman Korkmaz, Volkan Korkmaz, Damla Gözde Korkmaz, Nesrin Delibaş, Nusret Orhan, Mustafa Hilmi Kaplan, Tuğba Demirkan, Cengiz Çavdar, Duhan Çavdar ve Yunus Çıtıroğlu enkaz altında kalarak, yaşamlarını yitirdi.
1970 Doğumlu Nesrin Delibaş, Tıp öğrenimini yeni bitirmiş, Düzce’ye atanmıştı. Hekimliğinin henüz ilk yılında deprem nedeniyle yıkılan Ersoy Apartmanı’nın enkazında can verdi. Babası Mehmet Delibaş, kızı ve ölen komşuları için binayı yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Baba Delibaş’ın başlattığı hukuk mücadelesi tam 6 yıl sürdü.
İLK DAVA ZAMANAŞIMINA UĞRADI
Baba Delibaş’ın açtığı dava üzerine Müteahhit Hasan Ersoy, mimar Sedat Duman ve inşaat mühendisi Tarık Acaroğlu’nun yargılanmalarına 1999 yılında Düzce Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Mahkeme, 2001 yılında verdiği kararda, binanın ruhsat izninin 1985 yılında alındığı, depremin meydana geldiği tarihte ise 15 yıllık zamanaşımının dolduğunu belirtti. Mahkeme davanın zamanaşımıyla ortadan kaldırılmasını kararlaştırdı.
YARGITAY BOZDU
Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi ise zamanaşımı süresinin 1985’ten başlamayacağını, olayın meydana geldiği 1999 yılından başlatılabileceğini belirterek, yerel mahkemenin kararını bozdu.
İKİNCİ DAVA
Yargıtay’ın bu kararı üzerine, dava Düzce Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görüldü. 3 sanığın "genel bir tehlike doğuracak şekilde bina yıkılmasına ve ölüme neden oldukları" gerekçesiyle yargılanmasına başlandı.
Mahkeme, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi araştırma görevlilerine bilirkişi incelettirmesi yaptırdı. Mahkemeye sunulan raporlar, binadaki korkunç ihmalleri de gözler önüne serdi.
MALZEME VE İŞÇİLİKTE KUSUR
Raporlara göre, Müteahhit Hasan Ersoy, malzeme kalitesini düşük tutmuştu. Binada, beton kalitesi, donatı çapı ve sayısı, etriye aralığı yönünden kusurlar tespit edilirken, işçilik kusurları yönünden de müteahhit sorumlu tutuldu.
Etriye aralığı, kolon ve kirişlere döşenen demirlerin etrafına sarılan demirlerin aralığını gösteriyor. Deprem bölgelerinde bu aralık değişiyor. Deprem bölgesinde sarılma bölgelerinde 5 ile 10 cm arasında olması gerekiyor. Donatı çapı ise kiriş ve kolonlara konan demirlerin çapını gösteriyor.
Mimar Sedat Duman’ın ise binayı "kısa kolon kırılmasına neden olacak" şekilde yaptırdığı tespit edildi.
KAÇAK KATA ONAY
İnşaat Mühendisi Tarık Acaroğlu da binanın projesini çizmişti. Acaroğlu, bilirkişi raporlarına göre, binaya kaçak kat yapılmasına göz yumarak, bu katın ruhsat ve iskanını almıştı.
Bilirkişi raporlarında, Ersoy, Duman ve Acaroğlu, binayı fen ve sanat kurallarına uygun olarak inşa etmeyerek, yıkımına neden oldukları belirtildi.
SAVUNMA: İMAR AFFI YASASI’NI UYGULADIM
Acaroğlu, mahkemede verdiği ifadede kendisini "Sadece imar affı yasasının uygulamasını yaptım" diyerek, savundu.
KARAR
Düzce Ağır Ceza Mahkemesi, önce Ersoy, Duman ve Acaroğlu’nun 1 yıl hapis cezası, 60’ar YTL de para cezası ile cezalandırılmalarına karar verdi.
İYİ HAL İNDİRİMİ
Daha sonra, sanıkların cezalarında "iyi hal" indirimi yapıldı. Para cezası 50 YTL’ye indirildi. 1’er yıllık hapis cezası ise 10’ar aya indirildi. Hapis cezası ertelendi.
Yargıtay, mahkemenin bu kararını da bozdu. Dosya üçüncü kez Düzce Ağır Ceza Mahkemesi’nin önüne geldi.
Düzce Ağır Ceza Mahkemesi, 50 YTL para cezası ve 10’ar aylık hapis cezasının ertelenmesi yönündeki kararında direndi. Buna göre ölen kişi başına 3.333 YTL para cezası verilmiş oluyor.