Güncelleme Tarihi:
Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilcisi Ramazan Kartal ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Gül, 11 Haziran'da düzenledikleri basın toplantısında 6.0 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Muğla'nın birinci derecede deprem bölgesi olduğunu belirten Kartal, "Fethiye Körfezi'nde 6.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde ters bileşenli sol yönlü doğrultu atımlı bir faya bağlı geliştiği, bunun da `Helenik Kıbrıs' yayı olarak adlandırılan fay sistemi ile ilişkili olduğu belirlendi. Helenik-Kıbrıs yayı Türkiye'nin güney kıyısı yakınlarında, Girit Adası'nın güneyinden geçerek kuzeydoğu yönünde Rodos Adası'nın güneyinden Fethiye Körfezi'ne doğru uzanır. Helenik yayı Akdeniz'deki tektonik aktivitenin en yoğun olduğu bölgedir. Geçmişte de Fethiye'de önemli depremler meydana geldi. Deprem açısından oldukça aktif olan Muğla, birinci derecede tehlikeli deprem bölgesinde. Tarihsel dönemlerde de birçok yıkıcı depreme maruz kalan Muğla'da son yüzyılda meydana gelenler 1926'da 7.4 şiddetindeki Rodos, 1933'te 6.5 şiddetindeki Kos, 1941'de 5.8 şiddetindeki Muğla, 1957'de 6.8 şiddetindeki Fethiye Depremi ve 1959'da 7.1 ve 1961'de Köyceğiz'deki 6.3 Marmaris, 1969'da 5.4 şiddetindeki Fethiye depremidir" dedi.
Doç. Dr. Murat Gül ise, "Geçmişten günümüze meydana gelen depremlere baktığımızda bölgenin yoğun bir sismik tehlike altında olduğunu açıkça görüyoruz. Fethiye ve çevresindeki birimlere baktığımızda özellikle kireç taşlarından meydana gelen kayalık yüksek dağların bölgede olduğunu görüyoruz. Direk fay hattı üzerinde olmadığı için bu alanları güvenli alan olarak adlandırmaktayız. Ancak, bu bölgenin büyüklüğü bol kırıntı çatlak oluşumu nedeniyle kaya düşmeleri göründü. Bu tür alanlara yakın olan evlerde önlem alınması gerekiyor" diye konuştu.
"TSUNAMİ OLABİLECEĞİ BELGELENDİ"
Her sarsıntının ardından büyük bir deprem beklemenin doğru olmadığını belirten Doç.Dr. Gül, "ODTÜ ve İstanbul Üniversitesi'ndeki öğretim üyelerinin yaptıkları araştırmalara göre bölgede tsunamiolabileceği belgelendi. Fethiye'deki depremlere bakılırsa, birbirini takip eden büyük deprem yok. Genel dışındaki depremlerde büyük depremin birkaç gün sonrasında ya da birkaç ay sonrasında ya da bir iki sene sonrasında ciddi anlamda büyük depremlerle karşılaşılabiliyor. Ancak 6 büyüklüğündeki bu depremin ardından hemen ya da 3 ay içerisinde büyük bir depremin bekleneceğini söylemek doğru değil. Üniversitemizdeki Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Ergun Karacan ile birlikte bilimsel araştırma projemiz yeni başladı. 1 senelik süre içinde il merkezini tehdit eden jeolojik alanlar tespitine yönelik kaya düşmesi olan alanlarla ilgili çalışmamız olacak. Köyceğiz, Dalaman ve Fethiye'de çalışmalar yapılacak. Burada meydana gelen deprem pasifik okyanusundaki depremler kadar şiddetli değil. Burada bekleyeceğiniz tsunami yüksekliği 1.5-2 metreyle sınırlı. Çok tehlike ya da risk yaratan tsunamiler olmayacaktır. Kıyıya sıfır alanlar risk altında olabilir. Mutlaka detay çalışması yapılması gerekmektedir" dedi.