Deprem testinde fiyat tartışması

Güncelleme Tarihi:

Deprem testinde fiyat tartışması
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 1999 00:00

Haberin Devamı

Düzce Depremi'nden sonra depreme dayanıklılık testi talepleri yine patladı. Büyükşehir Belediyesi ile üniversitelerin telefonları kilitlendi. Bu kurumlar arasındaki farklı fiyatlar tartışmaya yol açtı.

Tıpkı 17 Ağustos Depremi'nde olduğu gibi Düzce Depremi'nin ardından hasar tespit yapan kuruluşlara talep yığılması oldu. Evlerinin ne kadar hasar gördüğünün ya da depreme dayanıklılığının test edilmesini isteyen vatandaşlar BİMTAŞ (Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Boğaziçi İmar Mühendislik AŞ), İTÜ ve Yıldız Üniversitesi'nin telefonlarını kilitledi.

Ancak vatandaşların karşısına farklı fiyatlar çıktı. Örneğin Büyükşehir Belediyesi ön hasar tespitini parasız yaparken, İTÜ bunu, bina bazında, beş kata kadar 250 milyon liraya, beş kattan sonra 500 milyon liraya yapıyor. İTÜ şu aşamada dayanıklılık testi yapamıyor. Yıldız Teknik Üniversitesi AGİT nedeniyle tatilde. Boğaziçi Üniversitesi ise kendilerine göre oluşturdukları kriterlere göre fiyat belirleyerek (metrekare, bina türü, kat sayısı, yapı durumu vb.) hem ön tespit, hem de depreme dayanıklılık testi yapıyor.

Fiyatlar tartışılıyor

Fiyatlar arasındaki farklılıklar ise çeşitli yorumlara neden oluyor. Bir tarafta üniversiteler, üstü kapalı olarak kár etmeye çalışmakla suçlanırken, diğer tarafta Büyükşehir Belediyesi'nin bu işi nasıl daha ucuza yapabildiğini, bir eksikliği olup olmadığını merak ediliyor.

Aslında aradaki fark basit bir bakış açısı farklılığından ortaya çıkıyor. Belediyenin ücretsiz yaptığı ön tespitleri, İTÜ'nün 500 milyona varan meblağlara yapmasını, İnşaat Fakültesi’nden Prof. Dr. Nesrin Yardımcı şöyle açıklıyor:

‘‘Üniversitelerle belediyenin aynı kefede değerlendirilmesi doğru değil. Üniversitenin asli görevi öncelikle eğitim vermektir.’’

Fiyatları görece düşük olduğu için kontrollerin yeterliliğinden kuşku duyulan Büyükşehir Belediyesi ise bu eleştirilere kesin ve net yanıt veriyor. Belediyenin Hasar Tespit Komisyonu Başkanı Ahmet Ağırman, teknik olarak hiçbir eksikleri olmadığını vurguluyor:

‘‘Teknik imkanlarımız üniversitelerle eşit düzeyde. Kullandığımız makinelerin, cihazların markası bile aynı. Şu anda belediye bünyesindeki yaklaşık bin inşaat mühendisinden oluşturduğumuz 46 kişilik birinci grupla çalışıyoruz. Talep patlaması karşısında teçhizat ve kadro takviyesi de gündemde.’’

Fiyatlar konusunda ise belediyenin kamu hizmeti anlayışından yola çıktığını anlatan Ağırman, kendilerinin bu işleri maliyetine yaptıklarını belirterek, bir bakıma, belediyeden fazla fiyat verenlerin kár ettiğini söylüyor:

‘‘Büyükşehir Belediyesi depremle ilgili yapı denetimlerini iki koldan yürütüyor. Birincisi demin sözüne ettiğim Hasar Tespit Komisyonu, ki hizmetleri parasız. İkincisi ise BİMTAŞ kanalıyla depreme dayanıklılık testlerinin yapılması. Bu test uzun ve kapsamlı bir çalışma olduğu için ücretli ama fiyatlarımız yine de makul: Yapı başına ortalama 200-300 milyon lira. Oysa bize ulaşan bilgilere göre üniversiteler bu işi 7 bin dolara varan meblağlara yapıyor.’’

Biz şirket değiliz

Büyükşehir'den yapılan bu üstü kapalı eleştiriye yanıt ise Boğaziçi Üniversitesi'nden geldi. İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Gökhan Baykal, şöyle dedi:

‘‘İki kurum arasındaki amaçlar çok farklı. Mühendislik Fakültesi şirket değil ki! Biz devletin bizden istediği çalışmaları zaten ücretsiz olarak yaptık. Hem İstanbul'da hem afet bölgesinde. Şimdi döner sermayemiz çerçevesinde bir kamu hizmeti sunmaya çalışıyoruz. Ama üniversiteden böyle bir hizmet bekleyen, çıkarılan meblağa da katlanmalı. Öğretim görevlilerimizin fazladan mesai harcayarak yaptığı bu çalışmanın bir karşılığı olmalı. Yoksa vatandaş en ufak bir çatlak için bile bizim saatlerimizi harcamamıza neden oluyor.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!