Güncelleme Tarihi:
BÜYÜK depremin ruhlarda yol açtığı tahribatı gidermek için PAYE (Psikolojik Travma ve Krize Müdahale Araştırma ve Eğitim Derneği), AÇEV, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı güçlerini aile danışmanlık merkezinde birleşti. Psikolog Ceyda Eke’nin koordinatörlüğünde, Hakan Yüksek, Ayşegül Kalem Ertal ve İbrahim Eke’nin İstanbul’dan gelerek eğitimler verdiği Zinet Tunç, Deniz Bozunoğulları, Gamze Mukba, Banu Demirel ve Berivan Kılıçaslan travma sonrası stres bozukluğu yaşayan Vanlı depremzedelere el uzatmaya devam ediyor.
Psikolog Hakan Yüksek travmalardan sonra her 100 kişiden 15’inde buna bağlı stres bozukluğu meydana geldiğini söylüyor.
1 YIL DAHA BURADAYIZ
Psikolog İbrahim Eke, “Travmalardan (deprem gibi) sonra ev nasıl yıkılıyorsa aile sistemi de sarsılıyor. Burada mümkün olduğu kadar sistemin bütünlüğüne müdahale yapabileceğimiz bir alt yapı oluşturmaya çalıştık. Sadece çocuklarla çalışmadık, aileyi bütün olarak ele aldık ve alıyoruz” diyor. Aralarında Kürtçe bilenlerin olduğu ekip Nisan başından beri 1600 konteynere ulaştı, 1300 aile ile aktif temas kurdu.
27 ERKEK, 203 KADIN
Merkeze gelen toplam 230 yetişkinden sadece 27’si erkek, geri kalanların tümü kadın. Merkezde terapi gören çocuk sayısı ise 150. Kadınların sayısının erkeklerden bu kadar daha yüksek olmasının önemli nedenlerinden biri kadınların daha fazla etkilenmesi ve sıkıntılarını erkeklere göre daha kolay anlatarak yardım istemesi. Destek talep eden kadınların büyük çoğunluğu 21-40 yaş arası.
EN ÇOK ETKİLENEN ÇOCUKLAR
Aile içi şiddet ve cinsel istismar vakalarıyla da karşılaşan ekip hem psikolojik destek veriyor hem de bu hakları konusunda bilgilendiriyor.
2-5 yaş arası çocuklarda alt ıslatma, anneden ayrılma korkusu, agresif daranışlar, öfke nöbetleri ve takıntılı davranışlarda artış gözleniyor.
6-12 yaş arasındaki çocuklarda okula gitme ve ödev yapmada isteksizlik, aşırı hareketlilik, uyku sorunları ve kâbuslar, özgüven sorunları, afet ve güvenlik algısına yönelik zihinsel meşguliyet, bağlanma sorunları yaşıyor.
12-15 yaş arasındakiler, bunlara ek olarak okul başarısında düşme, ajitasyon ya da enerji azalması, korku, kaygı yaşıyor. Bunlarla birlikte sosyal ilişkilerde sıkıntıların daha şiddetli olarak yaşandığı görülüyor.
HER 3 KONTEYNERDEN 2’SiNDE HAMiLE VAR
BERİVAN Kılıçaslan konteynerlerde, 4-17 kişinin yaşamaya çalıştığını belirterek, “Boşanmalar ve hamileliklerde ciddi artışlar oldu. Büyük travmadan sonra insanlar ‘hayat kısa neden çekeyim’ diye düşünmeye başladı, bazı evlilikler sonlandırıldı. Depremden sonra erkekler işsiz, kahvesiz kaldıkları için aileleriyle zaman geçirdiler, her 3 konteynerden 2’sinde hamile kadın vardı” dedi.