Güncelleme Tarihi:
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Doğa Bilimleri Araştırma ve Uygulama Birimi'nden yapılan yazılı açıklamada, deprem sonrası saha gözlemlerinden elde edilen jeolojik ve geoteknik sonuçlara yönelik bilgilere yer verildi.
Oluşan hasara bakıldığında depremin merkez üssünün Çay ve çevresi olması gerektiği, Afyon merkezde çok az hasar olduğu belirtilirken, hasar oranının dağdan ovaya doğru arttığı, dağlık kesimin jeolojik ve mühendislik olarak çok sağlam kayaçlardan oluştuğu vurgulandı.
Çay ilçesinde ve Maltepe yerleşim biriminde çok düzenli olmamakla birlikte depreme ilişkin yüzey kırıkları gözlemlendiği ve bunların büyük olasılıkla yerkabuğu içindeki faylanmanın yüzeye yansıyan izleri olduğu belirtildi.
Yaşanan orta büyüklükteki depremin, bölgenin tektonik durumuna göre beklenen bir deprem olduğu bildirilirken, Sultan Dağları'nın kuzey sınırlarının büyük bir fay kuşağı olması nedeniyle bölgede daha büyük depremlerin meydana gelmesinin de olağan olacağı kaydedildi.
Meydana gelen ölümlerin depremin şiddetinden çok konutların kalitesizliğinden kaynaklandığı belirtilerek, en büyük hasarın toprak kerpiç yapılarda, ikinci tür hasarın ise şartnamelere uygun yapılmamış yığma binalarda oluştuğu vurgulandı.
Dağ eteğindeki betonarme binaların az ve orta hasarlı olmalarına karşılık, ovada alüvyon zemin üzerindeki Çay Belediyesi Yeşilçay KonutYapı Kooperatifi ile akarsu çökelleri üzerindeki Çay Sanayi Sitesi'nin betonarme yapılarının bazı kısımlarının tamamıyla çöktüğü, büyük bir kısmının da ağır hasarlı hale geldiği bildirildi.
YIKIMIN NEDENLERİ
Açıklamada, bu yıkım ve hasarların nedenleri şöyle sıralandı:
''Yapıların üzerinde bulunduğu alüvyon zeminde sıvılaşma olmamıştır. Hem kooperatif, hem de sanayi sitesinde yapılan gözlemlerde bina temellerinde zemine gömülme gibi bir olayla karşılaşılmamıştır. Alüvyon zeminler deprem sırasında genelde yer sarsıntısını büyüten zeminlerdir.
Bu durum, üzerindeki yapılardaki hasar şiddetini önemli ölçüde artırmaktadır. Tek katlı olmalarına rağmen Çay Sanayi Sitesi'ne ait yapıların tamamen yıkılmış ya da ağır hasar görmüş olmaları, hatalı yapıldıklarını ortaya koymaktadır. Projenin uygulaması aşamasında kolon kiriş bağlantılarının hatalı yapıldığı, hatta hiç yapılmadığı sonucuna varılmıştır.
Kooperatif alanındaki 9 katlı 3 binadan biri tamamen yıkılmış, diğerinde ise perde betonla çevrili bodrum ile hemzemin olan birinci kat arasındaki sınır, yatay kuvvetler sonucu kesilmiş ve buna bağlı olarak birinci kat tamamıyla çökmüştür. Bu kesilmeye, perdelerle zeminkat taban kirişleri arasında uzanan kolonların çok rijit olmalarından dolayı kısa kolon davranışı göstermelerinin neden olduğu düşünülmektedir. Ayrıca binada kullanılan betonun gerekli granülometriye sahip olmadığı ve etriye aralıklarının maksimum sınırların üzerinde olduğu saptanmıştır.''
Açıklamada, kooperatif alanının altındaki zeminden bir fay geçtiğine ilişkin yüzey verisi bulunamadığı ve zeminde herhangi bir sıvılaşmanın da gözlenmediği kaydedilerek, yapıların boş olmasının büyük bir can kaybını önlediğine dikkat çekildi.