Güncelleme Tarihi:
Deprem için toplanan paralar, Başbakan Ecevit'in talimatıyla 3 müfettiş tarafından denetim altına alındı. 1'i Başbakanlık'tan, 2'si Maliye ve Bankalar Yeminli Murakkıplığı'ndan oluşan ekip, Ziraat Bankası'nda toplanan parayı kuruşu kuruşuna takip edecek.
Başbakanlık, kamuoyunda oluşan ‘deprem paraları iç edilir mi?’ kuşkusu üzerine harekete geçerek, bankalar aracılığıyla düzenlenen bütün para yardımı kampanyalarına el koydu.
Başbakanlık, ilk iş olarak, deprem paralarının vurguna uğramasını ya da başka amaçlarla kullanılmasını önlemek amacıyla, birçok kamu ve özel bankasındaki yardım hesaplarında biriken paraları, Ziraat Bankası'ndaki tek bir hesapta toplamaya başladı. Bankalarda toplanan yardım paraları, her haftasonu düzenli olarak bu hesaba aktırılmaya başlanırken, Başbakan Bülent Ecevit de, emrindeki Başbakanlık Teftiş Kurulu'nu harekete geçirdi. Başbakanlık Teftiş Kurulu, Maliye ve Bankalar Yeminli Murakkıplığı'ndan birer müfettişin de içinde yer aldığı 3 kişilik bir ‘müfettiş ekibi’ oluşturarak, yardım paralarını denetim altına aldı.
İHBARLAR ETKİLİ OLDU
Başbakan Ecevit'in, yardım paralarını bu şekilde denetim altına aldırmasında, Başbakanlığa gelen ihbar mektup ve telefonları etkili oldu. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Osman Nuri Oduncu, şu açıklamayı yaptı:
‘‘Kamuoyunda endişe var. Bize de bu konuda çok sayıda ihbar mektubu ve telefonu geldi. Gelen ihbarlarda, ‘Biz yardım yaptık, ancak yerine ulaşmadı ya da başka amaçla kullanıldı' iddiaları dile getiriliyor. Bizim de bu çalışmayı başlatmamızdaki amaç, kamuoyunda oluşan bu endişeleri giderip, yardımların amacına uygun bir biçimde kullanılmasını sağlamaktır.Yardım paralarının denetimi konusunda biri Başbakanlık'tan, diğer ikisi de Maliye ve Bankalar Yeminli Murakkıplığı'ndan olmak üzere 3 kişilik bir beyin ekibi oluşturduk. Arkadaşlarımız bütün yardım hesaplarını yakın takibe aldılar.’’
33 TRİLYON BİRİKTİ
Oduncu, önceki gün akşam itibariyle Ziraat Bankası’ndaki merkezi hesapta, 28 trilyonu TL, kalanı da döviz hesaplarından aktarılan 33 trilyon lira biriktiğini söyledi.
Japonlar'dan köprülere check-up
Yüzyılın depreminin ardından sürekli artçı depremlerle sarsılan İstanbul'da, 2 kıtayı birbirine bağlayan Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprüleri ile Haliç Köprüsü'ne Japon mühendis ve bilirkişi heyetince check- up yapılmasına başlandı. İncelemeyi ücretsiz yapan Japon uzmanlar, gözlemlerini, ‘‘Umduğumuzdan daha iyi’’ diye açıkladılar. Son derece ileri teknoji ile donatılmış cihazları ile gelen Japonlar, ‘‘Köprüler çelik. Titreşimleri, rüzgarlar ve sarsılma payları düşünülerek hazırlanmış. Kesinlikle endişe edecek bir durum yok. Ancak tedbiri elden bırakmamak lazım. 7-8 yıl önce yine incelemelerde bulunmuştuk. Beklediğimizden daha iyi bir sonuçla karşılaştık’’ dediler.
Çanakkale 4.9'la sarsıldı
Ege ve Trakya'nın büyük bölümü, dün öğle saatlerinde orta büyüklükte iki depremle peşpeşe sarsıldı. Merkez üssü Gökçeada açıklarında Ege Denizi olan depremler, Çanakkale, Balıkesir ve Edirne'de paniğe neden oldu.
Uzmanların, ‘‘Marmara depreminden sonra Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda bozulan dengenin yeniden oturmasından kaynaklanıyor’’ dediği depremlerden ilki saat 11.12'de oldu, Richter ölçeğine göre 4.5 olarak ölçüldü. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü'nün merkez üssünü Ege Denizi'nin kuzeyinde Gökçeada açıkları olarak saptadığı bu depremi, saat 11.15'de yine aynı merkezli aletsel büyüklüğü 4.9 olan deprem izledi.
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Çanakkale'deki depremin artçı olmadığını, ancak Marmara'da yaşanan büyük depremin ürettiği bir deprem olduğunu söyledi. Işıkara, ‘‘Bu deprem, Kuzey Anadolu fay zonunun Ege uzantısında meydana gelen bir deprem. Marmara Bölgesi'nde yaşanan büyük depremden sonra tüm zon kararlı bir duruma gelmeye çalıştığı için hareketler oluyor. O nedenle zonda böyle depremler yaşanabilir. Yani bu 7.4 şiddetindeki büyük depremin ürettiği bir deprem’’ dedi.
Depremler, Gökçeada başta olmak üzere Ege'deki adalarda daha şiddetli hissedildi. Yüksek binalarda oturanlar ilk depremle evlerinden dışarıya çıktı. Gökçeada Kaymakamı Mustafa Hulusi Arat, tüm köylerin muhtarlarıyla temasa geçildiğini, can kaybı olmadığını, ancak bazı eski binalarda küçük çatlaklar meydana geldiği söyledi.
ARTÇILAR SÜRÜYOR Bu arada dün sabaha karşı Yalova Çınarcık'ta hafif şiddette 2 artçı sarsıntı daha meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden verilen bilgiye göre, saat 04.32'de 4.6 ve saat 05.00'te 3.9 şiddetinde, merkez üssü Yalova Çınarcık olarak tespit edilen hafif şiddette iki artçı deprem meydana geldiğini belirttiler.
Sorunlar dağ gibi
Adapazarı Çökekler Köyü'nde, Gayrettepe Rotary Kulübü, Perfetti şirketiyle 150 çadırlık çadırkent kurdu. 600 kişinin geçici olarak barındırıldığı çadırlarda, 4 kişi kalabiliyor. Çadırların brandalarının üzerine kalın naylonlar sarılarak rüzgara ve yağmura dayaklı hale getirildi. Çadırkent sakinlerinin yemek pişirebilmeleri için mutfak olarak kullanılan bölümün yanısıra, 4 tuvalet ve duş kabini bulunuyor. Ayrıca çadırlara da elektrik verilmesi için çalışmalar yapılıyor. Çocuklar yeni yaşama hemen ayak uydurdular. Ancak sorunlar büyüklerin önünde dağ gibi yığılı duruyor. Kışı çadırda geçirmenin sıkıntısı, temizliğin tam sağlanamaması, çocukların eğitimi, işyerlerinin yıkılması nedeniyle doğan maddi sorunların nasıl çözüleceğini depremzedeler de bilmiyor.
Hülya'nın okulu dert oldu
Gülseren Cengiz 7 yaşındaki kızı Hülya ve eşi Ziyaettin ile 10 gündür çadırda yaşadıklarını söyledi. Çadırın içini evi gibi döşemeye çalışan Gülseren Hanım'ın en büyük derdi, kızının okul durumu. Gülseren Hanım, ‘‘Evimiz yıkıldı. Ortada kaldık. Şimdilik barınma ve yiyecek sorunumuz yok. Ama kış geliyor. Soğuklar başlayacak. O zaman ne yapacağız bilemiyoruz. Yıkanamıyoruz. Bu sorunlara bir de çocukların eğitim problemi ekleniyor. Okullar açıldığında çocukları nereye göndereceğiz bilemiyoruz’’ dedi.