Güncelleme Tarihi:
İstanbul Valisi Erol Çakır'ın Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlıklar ve kamu kurumlarına gönderdiği raporda var olan durumu, eksiklikleri ve alınacak önlemleri ayrıntılı bir biçimde sıralıyor.
Vali Erol Çakır'ın raporu, deprem hazırlıkları, yapılaşma, Vilayet'in çalışmaları ve sonuç olmak üzere dört ana başlıktan oluşuyor. Birinci bölüm gerçekten ilginç. Çünkü Çakır bir anlamda daha sonra çizeceği karamsar tablo öncesinde okuyucuyu hazırlıyor. Ve depreme hazırlık yapmanın önemini şu cümlelerle vurguluyor: ‘‘Afet olaylarında temel esas afet olmadan önce alınacak koruyucu ve önleyici tedbirlerle fiziksel, sosyal ve ekonomik kayıpların en düşük seviyeye indirilmesidir. Bunun maliyeti her açıdan düşüktür. Afet olduktan sonraki yara sarma politikaları can ve mal kaybını, yaralanmaları, sakatlanmaları, sosyal ve ekonomik kayıp ve problemleri, psikolojik rahatsızlıkları telafi edememektedir.’’
Karamsar tablo
Bu cümlelerden sonra Çakır asıl konuya giriyor ve İstanbul'un genel bir profilini çiziyor: ‘‘Mevcut bina stokunun yaklaşık yüzde 30'unun harici bir tetkikle ayrıntılı inceleme dışında tutulabileceği uzmanlarca ifade edilmektedir. Bina incelemesi biri özel sektöre ait olmak üzere beş laboratuvarda yapılabilmektedir. Binaların takviye projelerinin yapılması için iki kişilik ekibin dört gün çalışması gerekmektedir. 500 bin binanın takviye projesinin hazırlanması için 50 yıldan fazla zamana ihtiyaç vardır. 100 metrekarelik 1 milyon 600 bin binanın maliyeti 500 milyon dolar civarındadır. Bu binaların güçlendirme maliyeti ise 6 milyar doları aşmaktadır.’’
Çakır, İstanbul'da yeterli personel ve mali kaynağın olmadığını da hatırlatıyor: ‘‘Bulunsa da mevcut hukuki yapı bu ihtiyaçların karşılanmasına cevaz vermemektedir. Kamu personeli günlük rutin işlere yetişebilecek şekilde organize olmuştur. Mahalli idarelerin mali ve idari zorluklar içinde oldukları herkesçe bilinmektedir. Böylesine büyük hacimli bir işin, üniversiteler ve mesleki kuruluşların gönüllülük esasına dayalı katkılarıyla yürütülmesine imkan bulunmadığı yapılan toplantılarda temsilcileri vasıtasıyla belirtilmiştir.’’
Sorumluluk idarenin olacak
Bu noktada Çakır, özel mülkiyete yaptırım gücü bulunmadığını da vurguluyor ama devleti uyarmadan da edemiyor: ‘‘Süre unsuru dikkate alınmaksızın üniversiteler ve mesleki kuruluşların destekleriyle incelemelerin Kamu İdaresi tarafından yapılabileceği planlamasının hayata geçirilmesi durumunda inceleme sırasındaki fazla araştırma yapılmasına veya takviye projeleri ve takviyenin yapılmasına lüzum gösterilmesi halinde kamu personeli ve kamu imkanları ile bunların yapılması mümkün görülmemektedir (Bu durumda vatandaşlarımızı risk altında tutmanın hukuki ve cezai sorumluluğunun idarenin üzerinde kalacağı tabiidir).’’
Validen çözüm önerileri
Binalar kimliklendirilmeli.
Belediye teknik personeli eğitilmeli ve ücretsiz görsel inceleme yapmalı.
Belediye inceleme sonunda dayınıklılık ya da ayrıntılı araştırma raporu vermeli.
Bundan sonra uzman firmalar devreye girmeli ve halka uygun kredi imkanı tanınmalı.
150 YIL LAZIM
22 Şubat 2000 tarihli Rapor, var olan durumu, eksiklikleri ve alınacak önlemleri ayrıntılı bir biçimde sıralıyor. Ancak raporun en çarpıcı yanı Çakır'ın karamsar bir tablo çizmesi. Para olsa ve işe yarın başlansa bile bütün binaların güçlendirilmesi 150 yılda tamamlanabilecek. Zaman azlığını ve depreme hazırlanma maliyetini inceleyen Çakır'ın raporunun özeti şu: ‘‘Alınacak önlemler belli ama para ve zaman yok!’’
GÖNÜLLÜLÜKLE BU İŞ OLMAZ
Çakır, yeterli personel ve kaynak bulunsa bile durum yine vahim, diyor: ‘‘Kamu personeli günlük rutin işlere yetişebilecek şekilde organize olmuştur. Mahalli idareler zorluk içindedir. Böyle büyük hacimli bir işin, üniversite ve mesleki kuruluşların gönüllü katkılarıyla yürütülmesine imkan bulunmadığı temsilcileri vasıtasıyla belirtilmiştir.’’
İTO'DAN ÇATALCA'YA OKUL
Vali Erol Çakır, Ankara'dan özellikle okul binalarına ilgi gösterilmesini istiyor. Bunun nedeni depremde birçok okul binasının ağır hasar alması. Bunlardan biri de 1968'de açılan Çatalca Lisesi'ydi. Bu lise, 17 Ağustos depreminde hasar aldı ve yıktırıldı. Daha sonra İstanbul Ticaret Odası okulun yapımını üstlendi ve yeni okul binasını 120 günde yapacaklarını taahhüt etti. Gerçekten de bayram, yağmur ve kar demeden çalışma devam ettirilerek inşaat tamamlandı. Çatalcalılar, Çok Programlı Çatalca Lisesi'ne önümüzdeki eğitim yılında kavuşmuş olacaklar.
VALİ’NİN RAPORUNDAN BAŞLIKLAR
İstanbul'da 700 bin bina, 2 milyon 400 bin konut ve 10 bin resmi yapı var. Binaların yarısı kaçak.
Binaların yüzde 30'u ayrıntılı inceleme gerektirmeyecek sağlamlıkta kabul ediliyor. Geriye risk altında 1 milyon 600 bin bina kalıyor.
Biri özel yalnızca beş laboratuvar ayrıntılı bina incelemesi yapabiliyor.
Bir binanın incelenmesi için iki kişilik bir ekibin dört gün çalışması şart.
Bina incelemelerine hemen başlansa bile inceleme 150 yılda tamamlanabilecek.
Takviye projesi hazırlanması için 500 milyon dolar, yani 295 trilyon gerekiyor.
Binaların güçlendirilmesinin maliyeti ise 6 milyar dolar yani 3.5 katrilyon.
Uzun lafın kısası, depremden korkmamak için İstanbullu'nun 6.5 milyar dolara ihtiyacı var.