'Deprem için önlem alınmıyor'

Güncelleme Tarihi:

Deprem için önlem alınmıyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2002 15:54

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Genel Başkanı Aydın Çelebi, Ulusal Deprem Konseyi'nce hazırlanan raporlarda Türkiye'nin depreme hazır olmadığının görüldüğünü, alınan önlemlerin de deprem sonrasına yönelik olduğunu söyledi.

Çelebi, yarın düzenlenecek olan ''Adana Depremi ve Yeni Yerleşim Alanlarının Seçimi'' konulu panele katılmak üzere geldiği Adana'da, JMO'da düzenlenen toplantıda yaptığı açıklamada, doğal afetlerin kaçınılmaz doğal olaylar olduğunu belirtti.

Son günlerde, İstanbul'da beklenen olası bir depremin ve Ulusul Deprem Konseyi'nce hazırlanan raporun tartışmalarının yapıldığını hatırlatan Çelebi, ''Hazırlanan raporda Türkiye'nin depreme hazır olmadığı görülüyor. Alınan önlemler tamamen deprem sonrasına yönelik''dedi.

Depreme karşı ''risk ve afet yönetimi'' olarak iki türlü önlemin bulunduğunu ifade eden Çelebi, ''Afet yönetimi deprem sonrası yapılacak olan çalışmalardır. Risk yönetimi de deprem öncesi zararlarıen aza indirmeye yöneliktir. Ancak, bu konuda alınan hiçbir önlem yok.''

JMO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ramazan Demirtaş da, depremde en büyük hasarın fay ve zeminden kaynaklandığını belirterek, ''Hasarın yüzde 95'i zemindendir. Hasar için fayın yakında veya uzakta olması gerekmiyor. Eğer zemin kötüyse hasar meydana gelir'' dedi.

Demirtaş, 100 yıldır hareketli olan Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF), son depremler sonrasında 1-2 yer hariç enerjisini boşalttığını, Doğu Anadolu Fayı'nda (DAF) ise birikim sürdüğünü belirterek, şöyle konuştu:

''DAF'ta 200 yıldır enerji birikimi gözüküyor. Son aylarda Osmaniye ve Hatay'da meydana gelen ve aletsel büyüklükleri küçük olan depremler ile Hatay'da bazı yerlerde suların ısındığının görülmesi hazırlık dönemine girdiğini gösteriyor. Bu fayda aletsel büyüklüğü 7'inin üzerinde olacak bir deprem Adana'yı yakından ilgilendirmektedir.''

JMO Adana Şube Başkanı Müzeyyen Şevkin ise Türkiye'de son yıllardaoluşan deprem felaketlerine karşın insanların doğru yere yerleşmeleri için gerekli önlemleri almasında yetersiz kalındığını söyledi.

Şevkin, 27 Haziran 1998 tarihinde meydana gelen Adana depreminin üzerinden 4 yıl geçmesine ve bölgede küçük çaplı sarsıntılara rağmen, ''insanların ve yöneticilerin hafıza kaybı benzeri bir duyarsızlıkla bu olayları ve alınması gereken tedbirleri unutmaya başladıklarının görüldüğünü'' bildirdi. Şevkin, şöyle devam etti:

''Depremlerden sonra ard arda çıkarılan tüzük ve yönetmelikler iseyol gösterici ve yön verici olmaktan öte kavram ve yetki kargaşası yaratmıştır. Ayrıca, medyanın ve bilim adamlarının İstanbul ve Marmaradepremlerini ön plana çıkarmaları ülkemizin neredeyse tamamında yaygınolan aktif fayların gözardı edilmesine neden olmuştur.

200 yıl gibi uzun süre suskun ve yakın bir gelecekte büyük depremler üretme potansiyeli yüksek olan DAF zonunun güneybatı ucuna yakın bir konumda ve olası büyük depremlerden çok yakından etkilenebilecek olan Adana'nın depremselliği bu açıdan büyük ödem taşımaktadır.''

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!