Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2004 00:00
Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı tarafından yapılan “Depremin Ruhsal Etkileri” konulu çalışmanın sonuçları açıklandı. AİBÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Cengiz Kılıç, Bolu'da yaşanan 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin etkilerini tespit etmek amacıyla “Depremin Ruhsal Etkileri” konulu çalışma yaptıklarını söyledi.Çalışmayı 2 psikologla birlikte deprem bölgelerinde 50 hane üzerinde gerçekleştirdiklerini, araştırmaya 8 yaşından büyük olan ve okuma-yazma bilen depremzedelerin katıldığını belirten Doç. Dr. Kılıç, ”Depremde evini ve yakınlarını kaybedenlerin büyük bölümünde 'Vietnam Sendromu' diye adlandırılan travma sonrası stres hastalığı mevcut” dedi. DEPREMİN RUHSAL ETKİLERİDepremden 2 yıl sonra Londra Üniversitesi'nce deprem bölgesinde yürütülen bir projede klinik ve araştırma yöneticisi olarak görev yaptığını da hatırlatan Doç. Dr. Kılıç, araştırmalarda; depremler sonrasında, tedavi gerektirecek düzeyde ruhsal sorun yaşayan kişilerin oranın Bolu'da yüzde 17, Düzce'de ise yüzde 37 oranında olduğunun tespit edildiğini ifade etti. Kılıç, ortaya çıkan ruhsal sorunlar ve önemli bulguları şöyle sıraladı: Deprem anında kapalı bir alanda bulunanlarda ani irkilme tepkileri, her an deprem olacak korkusu, depremi yaşadıkları alanlara girmeme, Depremi hatırlatan durumların huzursuzluk vermesi ve bu durumlardan kaçma ile sinirlilik, Depremden kadınlar, erkeklere oranla daha fazla etkilenmişler, Bölgede depremden etkilenen insanların büyük bölümü 'Travma sonrası stres hastalığı' diye anılan ve Vietnam savaşına katılan askerlerde savaş sonrasında ortaya çıkan “Vietnam Sendromu” nun özelliklerini taşıyor, Gelecekte olacağına inanılan bir başka deprem abartılı şekilde bekleniyor ve insanlar bu psikoloji ile yaşıyor, Depremde yakınlarını kaybeden depremzedelerin büyük bölümü yaşadıkları travma sonrası stres yüzünden yıllardır yakınlarının mezarlarının bulunduğu mezarları ziyaret edemiyor, Deprem esnasında banyoda olan çok sayıda insan tekrar depreme banyoda yakalanma korkusu ile 3-4 yıldır banyoya girmiyor, temizlik ihtiyacını umuma açık hamamlarda karşılıyor, Deprem sonrasında çiftler arasında karşılıklı şiddet ve tahammülsüzlük artış göstermiş, Prefabriklerde kalamaya devam eden depremzelerin ruhsal durumu, deprem sonrasında kalıcı konutlarda yaşayanlara göre daha bozuk, Prefabrikte kalanların büyük bölümü, yaşadıkları deprem korkusu nedeniyle bu alanlarda kalmayı sürdürüyor. ÖNERİLERTürkiye genelinde sadece bin psikiyatr bulunduğuna işaret eden Kılıç, istatistiklere göre ülke genelinde, 3.5 milyon kişinin depresyonda olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: “Bu istatistiklere göre psikiyatr başına 3 bin 500 hasta düşüyor. Bu şartlarda depremden olumsuz etkilenen insanların rehabilite edilmesi oldukça zor. Bu yüzden devlet deprem bölgelerinde bulunan sağlık ocaklarının bünyesinde psikolojik destek üniteleri oluşturmalı ve bu sağlık ocaklarında görev yapacak pratisyen doktorları ve personeli eğitimden geçirmeli. Özellikle depremi yaşayan çocuklarda ortaya çıkan sorunlar mutlaka takip edilmeli, okullarda görev yapan rehberlik uzmanlarının sayısı artırılmalı. Aile içi şiddetin artış gösterdiği deprem bölgelerinde bunun nedenleri ciddi olarak araştırılmalı. Deprem bölgelerinde depremin ruhsal etkilerini araştıran araştırmacılara yerel yönetimler her türlü desteği sağlamalı.”
button