OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 02, 2004 00:00
Kapatılan DEP'in eski milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan DoÄŸan ve Selim Sadak'ın, Ankara 1 No'lu DGM'de yeniden yargılandıkları davada, DEP'lilerin avukatları esas hakkındaki savunmalarında, mahkemeye güvenmediklerini söyledi.ADALET BAKANI CEMÄ°L ÇİÇEK: MAHKEMELER, SÄ°YASÄ° BEKLENTÄ°LERE UYGUN OLARAK KARAR VERMEZAdalet Bakanı Cemil Çiçek, kapatılan DEP'in eki milletvekillerinin yargılandığı davanın nasıl sonuçlanacağını bilemeyeceÄŸini, Türkiye'de yargının bağımsız olduÄŸunu, hakimlerin; hukuk, yasalar ve vicdanları doÄŸrultusunda karar verdiÄŸini vurguladı. Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi'nin (AÄ°HM) hak ihlalini belirlemesinin ardından yeniden yargılama yapıldığını anımsatan Çiçek, şöyle devam etti: ''Türkiye'de bu bazı kesimler tarafından yanlış anlatılıyor. Sanki, otomatik olarak AÄ°HM kararı doÄŸrultusunda bir karar verilecek. Bu konu siyasetin gündemine taşındı. Siyasi beklentiler var. Mahkemeler, siyasi beklentilere uygun olarak karar vermez. Mahkemeler, hukuk, yasalar, dosyadaki deliller ve vicdani kanılarına göre karar verir.'' Davanın 13. duruÅŸmasına, Zana, Dicle, DoÄŸan ve Sadak katılmadılar.DEP'lilerin avukatlarının hazır bulunduÄŸu duruÅŸmayı, AP Karma Parlamento EÅŸbaÅŸkanı Joost Lagendijk ve bazı yabancı temsilcilerle DEP'lilerin yakınları izlediler. Mahkeme BaÅŸkanı Mehmet Orhan Karadeniz, yeniden yargılanan DEP'lilere Cumhuriyet Savcısı'nın esas hakkındaki mütalaasının ve meÅŸruatlı davetiyenin tebliÄŸ edildiÄŸini, ancak bu kiÅŸilerin duruÅŸmaya gelmeyeceklerini mahkemeye bildirdiklerini açıkladı. Cumhuriyet Savcısı Dilaver Kahveci, 1994'teki ilk yargılamada verilen kararın yinelenmesine iliÅŸkin esas hakkındaki mütalaasını tekrarladı. Daha sonra DEP'lilerin avukatları esas hakkındaki savunmalarına baÅŸladılar. Avukat Yusuf AlataÅŸ, esas hakkındaki savunmasında, müvekkillerininmilletvekili seçildiÄŸi dönemin siyasi koÅŸullarına, ifade özgürlüğü kavramına, Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi (AÄ°HM) kararları özünde iç hukuk ve evrensel hukuk normlarına deÄŸindi, yeniden yargılamanın hukuki anlamını tartıştı.  ''SÄ°YASÄ° HESAPLAÅžMA''AlataÅŸ, 1990'lı yılların baÅŸlarında katı milliyetçi ve statükocu bir anlayışın egemen olduÄŸunu söyledi. Müvekkillerinin bölgesel sorunların çözümüne yönelik çalışmalar yürüttüklerini ifade eden AlataÅŸ, bu kiÅŸileri yargılayabilmek için parlamenter rejime zarar vermeme görüntüsü altında yasadışı örgütle baÄŸlantı arayışı içine girildiÄŸini ve sayısız hukuk dışılık sergilendiÄŸini iddia etti. AlataÅŸ, ''Müvekkillerin dokunulmazlıklarının kaldırılarak apar topar gözaltına alınmaları ve haklarında dava açılması, siyasi bir hesaplaÅŸma olarak kullanıldı'' dedi. AlataÅŸ, demokratik ve hukuksal anlamda halkın geneli, devlet açısından ÅŸaşırtıcı ve aykırı görüşlerin açıkça ortaya konulmasına, siyasi partiler tarafından bu görüşlerin savunulmasına devlet tarafından tahammül edilmesi, kiÅŸi ve örgütler tarafından bu görüşlerin savunulmasının güvence altına alınmasıyla ifade özgürlüğünün tam olarak saÄŸlanabileceÄŸi görüşünü dile getirdi. ''TELÄ°F HAKLI KARAR YAZILDI''AlataÅŸ, 1994 yılındaki ilk yargılama sonunda 698 sayfalık gerekçeli kararın sadece 5-6 sayfasında müvekkillerinin suçlandığını belirterek, ''Açın bakın hepsi hikaye. Bir de heyet, sanki roman yazmış gibi dünyada ilk kez bir mahkeme kararına telif hakkı koymuÅŸ, onun da ÅŸehit anneleri vakfına ait olduÄŸunu belirtmiÅŸ. Böyle bir mahkemeden tarafsız, adil yargılama beklenemezdi'' diye konuÅŸtu.Türkiye'nin DEP'in kapatılması ve müvekkillerinin yargılanmasıyla ilgili baÅŸvurular sonucunda AÄ°HM tarafından pek çok kez tazminata mahkum edildiÄŸini ifade eden AlataÅŸ, ''Ben bu ülkenin yurttaşı olarak Türkiye'nin Avrupa'dan uzaklaÅŸmasına kesinlikle karşıyım, ancak tazminat kararları Türkiye'nin uluslararası saygınlığına zarar verdi. Bence bunun sorgulanması lazım'' diye konuÅŸtu. 'MAHKEME BAÅžKANI ÖNYARGILI''Yusuf AlataÅŸ, AÄ°HM'nin ihlal kararlarının yeniden yargılanma gerekçesi sayıldığı yasal düzenleme üzerine yaptığı baÅŸvuru sonucu yapılan yargılamanın, yeniden yargılama olmadığına, eski yargılamanın tekrarlanması olduÄŸuna iliÅŸkin önceki savunmalarını yineledi. Mahkeme BaÅŸkanı Karadeniz'in, yeniden yargılama baÅŸvurusuna muhalefet etmesinin de bu konudaki önyargısını ortaya koyduÄŸunu savunan AlataÅŸ, reddi hakim taleplerinin ise yine aynı heyet tarafından deÄŸerlendirilmesinin anlaşılır bir durum olmadığını söyledi.AlataÅŸ, yeniden yargılama sırasındaki taleplerinin sürekli reddedilmesini eleÅŸtirerek, ''Savunma sadece konuÅŸmamızdan mı ibaret? Müvekkilleri 10 yıl sonra adil yargılanmadıkları gerekçesiyle mahkemeye tekrar çıkarıp, sadece dinlemek yeterli mi? Savunma sadece bu davada deÄŸil, Türkiye'de genel anlamda yargılamaya dahil edilmiyor'' diye konuÅŸtu. Zana, Dicle, DoÄŸan ve Sadak'ın siyasilerin açıklamaları ve mahkemenin tutumu nedeniyle duruÅŸmalara katılmama kararı vermelerinin yargılamayı sakatladığını da savunan AlataÅŸ, ''Onların zaten adil yargılanacaklarına dair inançları yoktu. DuruÅŸmada bulunmayı katlanılamaz bir durum olarak görüyorlar'' dedi. AlataÅŸ, yeniden yargılamada dinlenen tanıkların ifadelerinin, müvekkillerinin lehine bir delil durumu oluÅŸturduÄŸunu ileri sürdü, buna raÄŸmen serbest bırakılmamalarının hukuka aykırı olduÄŸunu ileri sürdü. AlataÅŸ, ''Bu insanları serbest bıraksanız Türkiye ne kaybeder, hukuk ne bakımdan zarar görürdü? Kaçsalardı da Türkiye'nin Avrupa'ya anlattığı çekinceler haklı çıkardı'' diye konuÅŸtu. Mahkeme BaÅŸkanı Karadeniz, avukatların esas hakkındaki savunmalarının öğleden sonra devam ettirmeleri için duruÅŸmaya ara verdi.DuruÅŸmanın ardından kısa bir açıklama yapan AP Karma Parlamento EÅŸbaÅŸkanı Joost Lagendijk, davanın bugün bitmesini beklediklerini söyledi. Avukat AlataÅŸ'ın savunmasına göre mahkemenin adil bir yargılama yapmadığına ikna olduÄŸunu anlatan Lagendijk, dava bitmeden ayrıntılı yorum yapamayacağını belirtti. Â
button