DenktaÅŸ'tan ErdoÄŸan'a kendi sözleriyle yanıt

Güncelleme Tarihi:

Denktaştan Erdoğana kendi sözleriyle yanıt
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 15, 2004 00:00

KKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ, Annan Planı'nı "Türkler'in Milli Kıbrıs davasına atılmış binlerce saatli bomba" olarak niteledi ve "Bu plan KKTC'yi yok edecek" dedi. BaÅŸbakan ErdoÄŸan'ın, gelmediÄŸi TBMM'de CHP tam kadro yer aldı. Meclis dışındaki partilerin liderleri de DenktaÅŸ'ı büyük bir dikkatle dinledi.KKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ, BaÅŸbakan ErdoÄŸan'ın KKTC'nin 20. kuruluÅŸ yıldönümünde Kıbrıs'ta yaptığı konuÅŸmada söylediklerinin Annan Planı'nda yeralmadığını belirtti. DenktaÅŸ, Annan Planı ile asıl amacın KKTC'yi yoketmek, Türkiye'yi de marjinalleÅŸtirilmek olduÄŸunu iddia etti.32 sayfalık konuÅŸma metninin zaman zaman dışına çıkarak konuÅŸan DenktaÅŸ, son zamanlara kadar Milli Dava etrafında tek ses, tek nefes olan Türk cephesinin, Annan planı ile ilgili propagandalar nedeniyle ikiye bölünduÄŸunu ifade etti. DenktaÅŸ, şöyle devam etti: ''Halbuki uluslararası antlaÅŸmalarla Türkiye'ye ve Kıbrıs Türklerine verilmiÅŸ olan en temel hakkı savunmak suretiyle AB'yi doÄŸruyola davet mümkün olabilirdi. Biraz önce temas ettiÄŸimiz karar ve açıklamalarınız bu yöndeydi. Son devreye kadar biz bu milli direktifler çerçevesinde hareket ettik. Ancak, Annan Planı'nın meydana getirdiÄŸi, Madam Fogg ekibinin körüklediÄŸi bölünmeyi önleyemedik.  Dış dünya bu bölünmeden azami istifade peÅŸindedir. Bunun bilinci içindeyiz. Milletçe üzülmekteyiz; zaman zaman, uÄŸruna ÅŸehitler verilmiÅŸ, 40 yıllık bir direniÅŸ abidesi olduÄŸuna inandığımız milli Kıbrıs meselesi hakkında yazılanlar ve yapılan iddiaları okudukça hicab duymaktayız.'' "SAATLÄ° BOMBA''Rum tarafının, 1963'te yaptığı gibi, bu rejim iÅŸlemiyor deyip yenibir darbe yapmasını kimsenin önleyemeyeceÄŸini kaydeden DenktaÅŸ, ''Bunca yıllık mücadelemiz böyle bir ihtimali önleyecek tedbirler bulmak içindi. KKTC'nin kuruluÅŸu, eÅŸit egemenlikte ısrar bunun içindi.Annan Planı bunları alıp götürmektedir'' dedi. ''Bu plan, mal-mülk meselelerini, her an patlayacak binlerce saatlı bomba halinde içimizde bırakıyor'' görüşünü dile getiren DenktaÅŸ, şöyle devam etti: ''Taraflar arasında halledilmesi gereken bir sorunu, 30 yıldan sonra, Kıbrıs'ta 1963-1974'de olayları, Türklere yapılanları unutarak; iki kesimliliÄŸin 1975-1977 ve 1979 andlaÅŸmaları ile kalıcı bir barış için kabul edilmiÅŸ bir formül olduÄŸunu kaale almayarak, bireyler arasında bir al-ver davası haline getiriyor... Bu konunun yıllarca ekonomik yaÅŸamımızı dumura uÄŸratacağı da kaale alınmıyor. Burada çatışmalara hazır sıcak bir zemin oluÅŸturuluyor. Bu mealde planda, Rumların 'yerleÅŸikler' dediÄŸi vatandaÅŸlarımız hakkında, insan haklarına aykırı, talepler ve tedbirler de yer almaktadır. Bu insanlar tarım iÅŸgücü anlaÅŸmaları ile Türkiye tarafından Kıbrıs'a gönderilmiÅŸ kiÅŸilerden oluÅŸmaktadır. Bunlar KKTC vatandaşıdırlar. VatandaÅŸlar arasında ayrım yaptırıyorlar. Burada kalabileceklerin listesini istiyorlar. Bu kalabileceklerin evlerini, tarlalarını, yok farzedip bunları açıkta bırakıyorlar. Biz vatandaÅŸlararasında bu ayrıcalığa karşıyız. Listede olsun veya olmasın, ekonomimize büyük katkıları olan bu insanların Kıbrıs'ta kalmaları gerekir inancındayız ve bu konuda anavatandan destek istiyoruz.'' ''PLAN ADÄ°L VE KALICI ÇÖZÃœM GETÄ°RMÄ°YOR''DenktaÅŸ, planın son ÅŸekline, TBMM'nin son kararı ışığında bakıldığında görülenleri de şöyle dile getirdi: ''Annan Planı, kararınızın öngördüğü ÅŸekilde adil ve kalıcı bir çözüm getirmiyor, üzerinde tarafların mutabık kalmadıkları bir rejiminzorla kabulünü öngörüyor. UzlaÅŸma olmadığı halde tarafları bir meçhuleoy atmaya zoruluyor ve buna halkın hür iradesinin tezahürü diyor.  Planda tarafların eÅŸit statüsü ve iki kesimlilik sulandırılmaktadır. Rum bölgesinde yüzde yüz Rumlardan oluÅŸan bir sözde kurucu devlet, Türk tarafında ise kısa bir zaman süresi içerisinde yüzde 33 oranında Rumla karışık bir kurucu devlet oluÅŸturmaktadır. Kurucu Devlet, deyimi de aldatıcıdır, çünkü bunlar egemenlik hak ve yetkilerinden yoksun, Rum çoÄŸunluÄŸuna tabi bir merkezi hükümetin anayasasının öngördüğü ÅŸekilde hareket edebilecek vilayet idarelerdir.'' ''GARANTÖRLÃœK KAÄžIT ÃœZERÄ°NDE KALIYOR''     KTCC CumhurbaÅŸkanı DenktaÅŸ, bu planda 1960 AntlaÅŸmalarından kaynaklanan garantörlük hakkının kağıt üstünde kaldığını söyledi. DenktaÅŸ, ''2018'den sonra 650 kiÅŸiye düşecek olan Garantör Kuvvetin adadan ne zaman büsbütün çekileceÄŸi, adanın tümünün nihai aÅŸamada askersizleÅŸeceÄŸi hedefiyle, her üç yılda bir tezekkür edilecektir deniyor. Bu da Rumlara, bu konuda devamlı ajitasyon yapma, tahriklerdebulunma fırsatını veriyor. 1963-74 arasında bu konuda nelere tevessül ettiklerini bilenler için, bu konuyu Rumların devamlı bir huzursuzluk ve ÅŸikayet konusu haline getireceklerini teslim edeceklerdir'' dedi. ''DOLAYLI ENOSÄ°S TAHAKKUK ETMÄ°Åž OLUYOR''Türkiye ile Yunanistan arasındaki dengenin de Kıbrıs'ın, Türkiye'siz bir AB'ye giriÅŸi ile Yunanistan lehine temelden bozulduÄŸunu kaydeden DenktaÅŸ, ''Yunanistan eski BaÅŸbakanı Simitis'in de dediÄŸi gibi Enosis veya Rum liderliÄŸinin ve basının dediÄŸi gibi dolaylı Enosis tahakkuk etmiÅŸ oluyor. Kıbrıs'ın tümünün derhal AB'ye girmesindeki ısrar bu nedene dayanmaktadır. AB bu konuda bir araç olarak kullanılmaktadır'' diye konuÅŸtu. Rauf DenktaÅŸ, AB'nin Rumlarla anlaÅŸma olsa bile, ihtiyaç duydukları güvenceleri içerecek olan bu anlaÅŸmaya Birincil Hukuk statüsü vermdiÄŸini ve aldatıcı formüller önerdiÄŸini söyledi. DenktaÅŸ, ''Böylelikle yerli ve yabancı hukukçuların deyimi ile anlaÅŸmanın yazıldığı kağıt kadar kıymeti kalmıyor. Bir Ä°ngiliz Hukukçuya göre böyle bir anlaÅŸma Kıbrıs Türkleri için intihardan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir'' dedi. "ANNAN PLANI HASTANEDE ÖNÃœME GETÄ°RÄ°LDÄ°"DenktaÅŸ, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuÅŸmada, kendisinin New York'ta hastanede olduÄŸu bir günde ve Türkiye'de hükümet deÄŸiÅŸikliÄŸi aÅŸamasında süpriz olarak ortaya konan Annan Planı'nın, Milli Dava'yı Rumların AB'ye girmelerini kolaylaÅŸtırıp yasallaÅŸtırmak davası haline getirdiÄŸini söyledi. DenktaÅŸ, Yunanistan'ın giriÅŸimleri ile 1960 AnlaÅŸmaları'nı çiÄŸneyerek Rumların yapmış oldukları üyelik müracaatını kabul eden AB'nin, Türk tarafının, AB üyeliÄŸi için Rumların peÅŸinden koÅŸacağı inancı ile hareket ettiÄŸini ve yanıldığını anlayınca da Türkiye'ye ve Kıbrıs Türklerine baskıya baÅŸladığını dile getirdi. Rumlar açısından AB'nin, Türkiye'nin garantisinden, müdahale hakkından, Türk askerinden kurtulmak için bir vasıta olduÄŸunu belirten DenktaÅŸ, ÅŸunları kaydetti: ''Bunu bildiÄŸimiz için 1960 AntlaÅŸmaları ile Türkiye'ye verilmiÅŸ olan Kıbrıs, Türkiye'nin de üye olmadığı bir kuruluÅŸa üye olamaz kaidesi bizler için kutsaldı, kaale alınmalıydı. Bu yapılmadan AB üyeliÄŸi bizim için çekici olamazdı. Bu yasal hakkımızı kabul etmek istemediler. Yasa dışı bir kararla Rum idaresinin 1960 uluslararası antlaÅŸmaları ihlaline ortak olmuÅŸlardı. Bizden istedikleri, bu suça imzamızla katılıp, gayri meÅŸrumuameleyi meÅŸrulaÅŸtırmak ve böylelikle Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki en etkin bir hakkının yok edilmesi için Rum'a, Yunan'a yardımcı olmamızdı. Bunu yapamazdık. Bu, kendimizi inkar olurdu.  Türkiye 1995 yılında Gümrük BirliÄŸi müzakereleri esnasında, AB'ninKıbrıs'la ilgili yasa dışı eylemini bildiÄŸi için ÅŸu çekinceyi koyuyordu. Dikkat buyurursanız çekince, ayni zamanda Türkiye'nin Kıbrıs siyasetini de belirtmekte ve iÅŸler yanlış istikamete gittiÄŸi taktirde çarenin ne olacağına da açıklık getirmekteydi.  Masa başında olan müzakerecinin elinde, olmazsa olmazları, kabul edilmediÄŸi taktirde tereddütsüz rücu edeceÄŸi bir alternatifin bulunması ÅŸarttır. Aksi halde pazarlık gücü çok zayıflamış olur. Tarihi çekinceyi birlikte okuyalım: Rum kesimi tek başına tüm adayı temsil etmiyor.'' ''...AB YOLUNDA TÃœRKÄ°YE'YE ENGEL''Planda aksinin iddia edilmesine karşın, fiiliyatta Kıbrıs sorununun çözümünun hala AB'ye giden yolda Türkiye'ye bir engel teÅŸkiletmeye devam ettiÄŸini vurgulayan DenktaÅŸ, ÅŸunları dile getirdi: ''Bu da, Türkiye'nin bu planı kabul etmesi ve bize de kabul ettirmesi için bir baskı unsuru olarak kullanılıyor.  Böylelikle, kararınızda uluslararası anlaÅŸmaların açık ihlali olarak tanımladığınız Kıbrıs'ı Türkiye'den önce AB üyesi yapma eylemi bu plana evet demekle tamamlanarak uluslararası antlaÅŸmaların açık ihlali baÅŸarı ile noktalanmış oluyor. Bu yetmezmiÅŸ gibi, Türkiye'nin bu ihlali hoÅŸ karşılayıp Kıbrıs Türk tarafına da bu ihlali meÅŸrulaÅŸtırmak için planı kabul etmesi yönünde baskı yapmasında ısrar ediliyor. Biz de bu planı kabul edip bu ihlali meÅŸrulaÅŸtırdığımız takdirde, Türkiy'nin Kıbrıs üzerinde hak iddiası tamamen sıfırlanacaktır.'' "KKTC'YÄ° YOK, TÃœRKÄ°YE'YÄ° MARJÄ°NALLEÅžTÄ°RMEK Ä°STÄ°YORLAR"KKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ, Annan Planı'nın öngördüğü sonucun ''KKTC'nin yok olması ve O'nu tanıyan Türkiye'nin bölge coÄŸrafyasında, zaman içinde marjinalleÅŸtirilmesi'' olduÄŸunu bildirdi. DenktaÅŸ, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuÅŸmaya, Kıbrıs konusundaki düşünce ve deÄŸerlendirmelerini paylaÅŸma fırsatı  verilmesinden dolayı teÅŸekkür ederek baÅŸladı. DenktaÅŸ,  BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın, KKTC'nin 20. kuruluÅŸ yıldönümü nedeniyle LefkoÅŸa'da yaptığı konuÅŸmanın, kendilerine umut ve gurur verdiÄŸini, tarihe önemli notlar düşürdüğünü kaydederek, ÅŸunları söyledi: ''Sayın BaÅŸbakan'ın bu tarihi konuÅŸmasında isabetle altını çizmiÅŸ olduÄŸu hususların hiçbiri Annan Planı ile getirilmek istenilen çözümde yer bulmamıştır. Netice KKTC'nin yok olması ve O'nu tanıyan Türkiye'nin bölge coÄŸrafyasında, zaman içinde marjinalleÅŸtirilmesidir. Bugün, tahammülü zor baskılarla Kıbrıs'ı Türkiye'den ayırma eylemi baÅŸarılı olduÄŸu takdirde, aynı baskılarla, aynı yöntemle Türkiye'den daha neler isteneceÄŸini düşünmek bile insanı ürpertiyor.'' MGK KARARINI OKUDUDenktaÅŸ, TBMM'nin  kuruluÅŸ yıldönümünden bir gün sonra ''Tarihin bir cilvesi'' olarak Kıbrıs'ta 21 yaşındaki KKTC'nin kaderini tayin için halkın sandık başına gideceÄŸini belirtti. Basının telkinlerinin etkili olması durumunda verilecek oylarla 24 Nisan'dan sonra KKTC'nin ortadan kalkacağını ifade eden DenktaÅŸ, ''Bunun olmaması için huzurunuzdayım'' dedi.   Rauf DenktaÅŸ, Kıbrıs sorununun çeÅŸitli dönemlerde Meclis'i meÅŸgul ettiÄŸini, Kıbrıs'la ilgili hayati kararların Meclis'ten çıktığını, Barış Harekatı'nın Meclis'in kararı ve milletin arzusu ile gerçekleÅŸtiÄŸini anımsattı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bu konudaki kararlarının 1955'lere dayandığını ifade eden DenktaÅŸ, bu kararların en sonuncusu olan 6 Mart 2003 tarihli oybirliÄŸi ile alınan kararı ve aynı yöndeki MGK kararını kürsüden okudu. ''GÄ°DÄ°ÅžAT KARARLARIN ÇOK DIÅžINA ÇIKTI''GidiÅŸatın bu kararların çok dışına çıktığını, Kıbrıs'ın 1960 anlaÅŸmalarının da öngördüğü, Türk-Yunan nüfuzundan ve dengesinden  ayrılıp AB yolu ile dolaylı Enosis'in eÅŸiÄŸine gelmiÅŸ olduÄŸunu gördüğü için konuÅŸma gereksinimi duyduÄŸunu kaydeden DenktaÅŸ, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Rumların ÅŸru hükümet olarak kabul edilmiÅŸ olmaktan kaynaklanangüçle ihtiyaç duymadıkları ve ilk fırsatta çöpe atabilecekleri yapay bir anlaÅŸma için ve bu anlaÅŸma yapıldığı taktirde Türkiye'nin AB yolu ardına kadar açılacak düşüncesiyle bu tehlikeli yola devam edilebilir mi?'' ÖZKÖK'ÃœN SÖZLERÄ°Genelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün yaptığı son açıklamaları da anımsatan DenktaÅŸ, ÅŸu sözlerin tarihi anlam taşıdığınıbelirtti: ''Kıbrıs sadece Kıbrıslı soydaÅŸlarımızın bir meselesi deÄŸildir. Türkiye'nin güvenliÄŸi de söz konusudur. Kıbrıs'ın Türkiye'nin güvenliÄŸi ile iliÅŸkisi; Türkiye'ye olan mesafesi ile açıklanacak kadaryüzeysel deÄŸil, daha çok DoÄŸu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerimizin korunması ile iliÅŸkilidir." DenktaÅŸ, 6. CumhurbaÅŸkanı Fahri Korutürk'ün "Kıbrıs, Türkiye'nin denizlere açık bir ülke olmasını engelleyecek bir konumdadır" sözlerini de milletvekillerine anımsattı.  Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!